Haydar Baş'tan Erdoğan'a ağır tehdit

Haydar Baş'tan Erdoğan'a ağır tehdit

Haydar Baş, Taksim Gezi Parkı olaylarını süreç ve aktörleriyle bu sefer çok farklı yorumluyor.

Taksim Gezi Parkı vesilesiyle her ne kadar Haydar Baş ve örgütünün kenarda kaldığı düşünülüyorsa da o tam merkezdedir. Bakın Şeyh Haydar Baş Gezi Parkı olaylarının gelişim seyri ve aktörleri hakkında neler neler söylüyor?

Çapulcu seni tükürüğüyle boğar

Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, “Vallahi çapulcunun kafası bozulursa, seni tükürüğüyle boğar. Bu çapulcu grup vatanın, milletin, devletin, dinin, ordunun, siyasetin sahibi olduğu için sabrediyor.” dedi.

RECEP BAHAR / YENİ MESAJ

Yeni Mesaj gazetesi tarafından İstanbul'da Radisson Otel'de düzenlenen "Milli Kahramanlar, Milli Birlik ve İktisadi Kalkınma" programında konuşan BTP Lideri, İstanbul Gezi Parkı'nda 19 gün devam eden ve polis gücüyle sonlandırılan gençlerin eylemleri konusunda geniş değerlendirmelerde bulundu. Prof. Dr. Haydar Baş, şunları söyledi: "Konuşmama Taksim'de oturan çapulculardan başlamak istiyorum. Çapulcularla hukukum iyidir, onları severim, onlar da beni severler. İnanıyorum ki, bunlar Türkiye'nin bir numarasıdır. Bunda kimsenin kuşkusu olmasın" dedi.

Gençler niye eylem yaptı?

Eylemcilerin neye karşı olduğu konusunda da değerlendirmelerde bulunan Prof. Dr. Haydar Baş, şöyle devam etti: "Efendim, 3 tane ağaç kesilmiş de, dördüncüsü kesilmesin! Bu bardağın son damlasıydı.

Madde 1: Sen kalktın iktidar olarak terörle Türk milletini dize getirdin, müzakereye başladın. Bu delikanlı bunu seyretti ama sesini çıkarmadı. Madde 2: Akıl insanlarla vatandaşı ikna etmeye çalıştın. Yine seslerini çıkarmadılar. Madde 3: Yeni Anayasanın yapılması gerekçesiyle federatif yapının temellerini atmaya başladın, yani üniter yapıyı tarihe gömeceksin. Üniter yapı 'tek millet' olmaktır. O milletin kültürü bir, siyaseti bir, medeniyeti bir, maneviyatı bir, tarihi bir, coğrafyası bir, dini bir... Böyle bir devletin yapılanması üniter yapı oluyor.

Genç bunu gördü: Üniter yapımız var, kardeşiz. Milletimiz bir, devletimiz bir, dinimiz, ahlakımız, Kuran'ımız bir. Bunu söylüyor. Şimdi soruyorum: Çapulcu mu, bunlar mı? Çapulcu... Yetmedi, Türklüğün ayaklar altına alınması... Kabul ediyor musunuz mu? Sen etmezsin de, benim çapulcu hapis arkadaşım kabul eder mi bunu? Türk kelimesi sıradan bir kelime değil. İçinde kültürü, medeniyeti, siyaseti, dini barındıran bir kelimedir. Bunu dediğin zaman hem dünyada, hem ahrette geçerli not alıp Allah'ın rahmetine kavuşursun. Bunlar şeytanın melekten kaçtığı gibi Türk kelimesinden kaçarlar. Yüce Rabbimin hikmetine bak ki, şu anda Türk bayrağına sarıldı. Bizim gemimiz Nuh'un gemisi... Tabii ki, buraya geleceksin ama geç çok geç kaldın. Allah'ın rahmet kapıları açık, tövbe et ve gel. Biraz daha gecikirsen, işin bitmiştir."

Çapulcunun kafası bozulursa

Bundan 1.5 ay evvel Başbakan Erdoğan'ı uyardığını ifade eden BTP Lideri Prof. Dr. Haydar Baş, şöyle devam etti: "Aksaray'da bir programımız vardı: Henüz çapulcu arkadaşlar eylem yapmamıştı ama benim kulaklarım çok derinlerden ses alır. Baktım benim çapulcu kardeşlerim bunlara bir şamar atacak. Aksaray'da ona dedim ki, Sayın Başbakan senin sonun Hüseyin bin Ali gibi olacak. Sayın Başbakan inat ve ısrar ediyor.

Benim dediğimi iyi dinlesin: Onu da bu çukurdan bu fakir kurtarabilir. Bu arkadaş o kadar yanlış icraatlar yapıyor ki, mitingler organize ediyor. Senin çapulcu dediğin millettir. Bu çapulcuya karşı kendi grubunu toplayarak, meydan gösterisi yapıyor. Vallahi bu tarafın kafası bozulursa, seni tükürüğüyle boğar. Bu çapulcu grup vatanın, milletin, devletin, dinin, ordunun, siyasetin sahibi olduğu için sabrediyor. Kafana akıl koy!

Şimdi çapulcumu ilgilendiren bir konu daha: Kamu kurumlarının adlarının önündeki T:C ifadesinin kaldırılması. Çapulcu kardeşim baktı ki, benim dedem bu vatan için canını verdi. Rehyanlı'dan sonra bölgeye değil, ABD'ye gidilmesi... Yürek kalmadı ki, Reyhanlı'ya gitsin! Gelişinde polis ordusuyla oraya gitti."

Başbakan özür dilesin!

Taksim Gezi Parkı'ndaki eylemcilerin aralarına sızdırılan provokatörleri ayıkladığını hatırlatan Prof. Dr. Haydar Baş, şöyle devam etti: "Bu vatan bizimdir, bizim kalacak, diyorlar. İktidar aklını başına toplasın, onları iyi dinlesin. Tek tek özür dilesin. 'Kusura bakmayın, biz sizi karıştırdık, Siz ne kadar kültürlü, seviyeli, akıllı insanlarsanız, özür dileriz' derse, o zaman iktidar vazifesini yapmış olur. Yoksa tazyikli sularla, coplarla, biber gazıyla bunların üzerine yürürsek, yeminle konuşuyorum, suçtur. Bu kardeşlerim hiçbir yasayı ihlal etmedi. Nedir o zaman oynan tiyatro: Birileri onun üzerini çizdi. Öyle bir hırslandı ki, akıl baştan gitti. Şimdi ne yaparsa yapsın, üstü çizilmiş bir adam o! Sen Hüseyin bin Ali'nin kaderine razı oldun. "

Haydar Hoca'nın farkları

BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, mevcut siyasilerden farklarını şöyle sıraladı: "Haydar Hoca; Türk'ünü, Laz'ını, Çerkez'ini, Arap'ını, Boşnak'ını bir bayrağın altında kardeş yapıyor. Herkesi olduğu gibi kabul ediyor. Hiçbirinden olduğundan fazla değil bir şey istemiyor. Olduğun gibi ol! Nasıl görünürsen öyle ol! Nasıl olursan öyle görün! Mevlana'nın ifade ettiği gibi... Biz milleti yanlışıyla, doğrusuyla, eşkıyasıyla, hırsızıyla, dağdaki teröristiyle kabul ediyoruz. Ahmet Türk'le oturup konuşacağız. Onlar terörün dibine diz çöktü. Biz Türkiye Cumhuriyeti devletini, üniter yapısının bayrağını dikilmedik yer bırakmayacağız." 

(Haksöz Haber)

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.