Kültür ve Turizm Bakanlığı himayesinde Şırnak Valiliği, üniversite, belediye, Ticaret Sanayi Odası (TSO) ortaklığı, Bağcılar Belediyesi ve Bahçeşehir Üniversitesinin destekleriyle düzenlenen kongre, 25 Mayıs’ta Şırnak Üniversitesi (ŞÜ) yerleşkesindeki 15 Temmuz Kongre Merkezinde gerçekleştirildi.

Sempozyumun ardından akademisyenler, Hazreti Nuh’un gemisinden inenlerin ilk olarak yerleştikleri Heştan Köyü, Hazreti Nuh’un türbesi, Kırmızı Medrese, Ulu Cami, Mem-u Zin Türbesi, Zin Zindanı, Mor Gabriel Manastırı, Sare Köyü (Süryani Köyü), Kiwex, ( Yezidi Köyü)’nde gezdirildiğini ifade etti.

Sonuç bildirgesini, Şırnak Üniversitesi Genel Sekreteri Doç. Dr. İbrahim Baz okudu.

Sempozyumun 49 araştırmacının katılımı ile 13’ü online 45 adet sunum yapılarak tamamlandığını belirten Baz, 49 araştırmacının 39’u yurt içinden 10’u dünyanın değişik ülkelerinden katılım sağladığını söyledi.

Sunulan tebliğler sonucunda Ararat ve Cudi kavramları etimolojik ve Yahudi, Hıristiyan ve İslam kaynakları açısından değerlendirildiğini ifade eden Baz, Ararat kavramından bir bölgenin kastedildiği Cudi Dağı’nın da bu bölgede yer alan dağlardan biri olduğu ifade edildiğini aktardı.

Yapılan sunumlarda özellikle Cudi Dağı ve çevresindeki toprak yapısının onlarca metre yüksekliğinde çamur akıntısı şeklinde olduğu tespit edildiğini dile getiren Baz, bu durumun ancak çok büyük bir sel veya tufan sonucunda gerçekleşebileceği ifade edildiğini kaydetti.

Hazreti Nuh’un gemiden çıktıktan sonra Cudi Dağı’nın zirvesinde dua etmesi ve kurban kesmesi ile başlayan gelenek bir festival şeklinde Yahudiler, Hıristiyanlar ve Müslümanlar tarafından binlerce yıldır ortak katılımla gerçekleştirildiğinin tespit edildiğini belirten Baz, “Aşure tatlısının Hazreti Nuh’un döneminden miras kalan insanlığın en kadim tatlılarından biri olduğu ifade edilmiştir. Cudi Dağı’nda tespit edilen tarihi ve arkeolojik veriler yanında yeni çalışmalarla farklı medeniyetlere ait yeni kalıntıların bulunabileceği belirtilmiştir. Cudi Dağı’nın devamı olan Gabar Dağı’nda da farklı medeniyetlere ait yerleşim yerleri kilise, manastır, camii ve medresenin ayrıca tarihi yolların ve kalelerin bulunduğu tespit edilmiştir.” diye konuştu.

Baz, sonuç olarak farklı branşlardan ve farklı dinlere mensup araştırmacıların yaptıkları sunumlardan Hazreti Nuh’un gemisinin Cudi Dağı’nda durduğu kanaatine varıldığını vurguladı.