"Hazreti Peygamber’in gösterdiği Nebevi Ufka doğru yürümekle mükellefiz"

"Hazreti Peygamber’in gösterdiği Nebevi Ufka doğru yürümekle mükellefiz"

"Alemlere Rahmet Kısa Film Yarışması" ödül töreninde konuşan Siyer Vakfı kurucusu Yıldırım, "Hazreti Peygamber’in bizlere gösterdiği Nebevi Ufka doğru yürümekle mükellefiz. Bunu sadece karanlığa kızarak, şerre kötü söz söyleyerek yapamayız." dedi.

Siyer Vakfı'nın bu yıl dördüncüsünü düzenlediği ve geleneksel hale getirdiği, Hazreti Peygamber’e ithaf edilmiş ilk kısa film yarışması olma özelliğini taşıyan "Alemlere Rahmet Uluslararası Kısa Film Yarışması" ödülleri sahiplerini buldu.

Haliç Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilen ve halkın yoğun ilgi gösterdiği program, Eyüpsultan Camii İmam Hatibi Metin Çakar’ın Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başladı.

Kur’an-ı Kerim tilavetinin ardından Siyer Vakfı Başkanı Mehmet Kaya, selamlama konuşması yaptı.

Siyer Vakfı'nın yapmış olduğu ve yapmayı planladığı çalışmalarından bahseden Kaya, Hazreti Peygamber’in daha iyi tanınması, anlaşılması ve kutlu mesajlarının sinema diliyle de bugünün dünyasına taşınması gayesiyle başlattıkları Alemlere Rahmet Kısa Film Yarışmasının her geçen sene çıtasını yükselterek yoluna devam ettiğini belirtti.

Sinemaya İslami bir bakış kazandırmak, Müslümanca düşünen ve hareket eden yönetmen, senarist, eleştirmenlerin sayılarının artması amacıyla da çalışmalar yaptıklarına değinen Kaya, kurduklar Hassan bin Sabit Sinema Akademisi'nin bu sene de yönetmenlik, senaryo yazarlığı, kurgu montaj ve film okumaları atölyeleri ile eğitimlerine devam edeceğini söyledi.

Kaya’nın konuşmasının ardındna Alemlere Rahmet Uluslararası Kısa Film Yarışması’nın geçmiş yıllarını kapsayan kolaj filminin sunumu yapıldı.

Kolaj filmi gösteriminin ardından söz, Siyer Vakfı Kurucusu Muhammed Emin Yıldırım, bir konuşma yaptı.

Bulunduğumuz bu çağın, İslam’dan önceki cahiliye dönemi ile büyük benzerliklerinin olduğunu söyleyen Yıldırım, "Cahiliye hayatı İslam’dan önceki hayattır. Bizler cahiliye dönemini, insanların insanlıkla bağlarının koptuğu bir dönem olarak biliyoruz. Belki bu dönemde kız çocukları diri diri toprağa gömülmüyor, ancak bu dönemde de cahiliyeyi aratmayacak kadar karanlığa mahkum olmuş insanlarla aynı çağı paylaştığımızı görüyoruz." dedi.

Cahiliye ile bu dönemin benzerliğinin temelinde yatanın Allah ile hayat arasındaki bağların koparılması olduğuna dikkat çeken Hocamız, "Bugün modern hayatı bir yaşam felsefesi olarak anlayan zihniyet de Allah ile hayat arasındaki bağı koparıyor. Böyle olduğu için hayat anlamsızlaşıyor ve kurmakla mükellef olduğumuz bağlar birer birer çözülüyor." diye belirtti.

"Hazreti Peygamber’in bizlere gösterdiği Nebevi Ufka doğru yürümekle mükellefiz"

Bu çağın insanları olarak bizlerin Allah ile kendimizle, diğer kullarla ve eşya ile bir bağ kurmakla mükellef olduğunu belirten Yıldırım, "Bugün bu bağları kopardığımız için meselelere Allah’ın (celle celalühu ) nazarından, Peygamberimizin (sallallâhu aleyhi ve sellem) bizlere bıraktığı miras olan 'nebevi ufuk' penceresinden bakamıyoruz ve o mirası bu çağa taşımakta zorlanıyoruz." ifadelerini kulandı.

Yıldırım, sözlerini şöyle sonlandırdı: "Bizler Hazreti Peygamber’in bizlere gösterdiği Nebevi Ufka doğru yürümekle mükellefiz. Ancak bunu yalnızca karanlığa kızarak, şerre kötü söz söyleyerek yapamayız. Bizim aydınlık için çalışmamız, Allah Resulünün (sallallâhu aleyhi ve sellem) bizlere gösterdiği gibi; hangi alanda görevli isek o alanda işimizin hakkını vererek yapmamız lazım. İşte bu yarışma da böyle bir ızdırabın ürünüdür. Büyük iddialarımız yok ama büyük hedeflerimiz var. O hedeflere ulaşmak adına da sizlerden dua bekliyoruz."

Bakan Kurtulmuş: Hazreti Peygamber sadece kitaplara hapsedilemez

Kültür ve Turizm Bakanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş da programda bir selamlama ve teşekkür konuşması yaptı.
Kurtulmuş, "Hazreti Peygamber'i sevmek sadece sözden ibaret değildir. Onu sevmek yaşamakla ancak gösterilir. Hazreti Peygamber sadece kitaplara hapsedilemez. O, bugün yaşadığımız hayatın içerisinde olmalı. Yaşayan büyük bir örneklik olarak gençlere öğretmek zorundayız. Bunun en güzel yöntemi film ve tiyatrodur." sözlerine ver verdi.

Kurtulmuş selamlama ve teşekkür konuşmasının ardından kendilerine desteklerinden dolayı Siyer Vakfı Başkanı Mehmet Kaya tarafından plaketleri takdim edildi.

Programda ayrıca 4'üncü Alemlere Rahmet Kısa Film Yarışmasında bu seneki takviminin açıklanmasından itibaren çalışan ve emek veren Senaryo ve Kısa Film Jüri Heyeti sahneye davet edilerek, kendilerine teşekkür mahiyetinde plaketleri takdim edildi.

Bu senenin onur konuğu: Naci el-Ali

4'üncü Alemlere Rahmet Uluslararası Kısa Film Yarışması'nın bu seneki onur konuğu, Filistin’in sembolü Hanzala'yı resmeden Naci el Ali olarak belirlendi.

Programda Naci el Ali ile ilgili hazırlanmış olan kolaj filmi paylaşıldı. İzlenen kolaj filminin ardından Naci el-Ali için takdim edilecek plaketi almak üzere onur konuğunu temsilen Filistin Büyükelçisi Dr. Faed Mustafa sahneye davet edildi.

"Naci el Ali’yi ödüllendirmekle bütün bir Filistin’i ödüllendirdiniz." Diyen Dr. Faed Mustafa, Siyer Vakfına ve programa katılan misafirlere şükranlarını sundu. Selamlama konuşmalarını yapan Filistin Büyükelçisi Dr. Faed Mustafa’ya katılımlarından dolayı plaketi TRT Genel Müdürü İbrahim Eren tarafından takdim edildi.

Ödüller sahiplerini buldu

Türkiye'den ve dünyanın çeşitli ülkelerinden yarışmaya katılan ve toplam 343 eser arasından finale kalan 15 kısa film, 5 senaryonun yönetmen ve senaristleri sahneye davet edildi. Kendilerine gösterdikleri başarı ve emekleri için plaketlerinin takdim edilmesinin ardından ödül törenine geçildi.

Yarışmanın senaryo dalında teşvik ödülüne "Zilli Top" adlı senaryosuyla Senarist Sema Nur Bektaş; 3'üncülük ödülüne "Rüya" adlı senaryosuyla Senarist Abdurrahman Badeci; 2'ncilik ödülüne "Can Kuşu" adlı senaryosuyla Senarist Abdullah Şahin layık görüldüler.

Yarışmanın Sponsor Özel Ödülünü "Sinema Aşığı" adlı kısa filmiyle Yönetmen Asker Nurakun Uulu; Siyer Vakfı Özel Ödülünü ize "Kum" adlı kısa filmiyle Yönetmen Akif Karaosmanoğlu aldı.

Mansiyon Ödülünü "Yönetmen&Öğretmen" adlı kısa filmiyle Yönetmen Ömer Dişbudak alırken Jüri Özel Ödülünü "Bakıt" adlı kısa filmiyle Yönetmen Meerim Dogdurbekova aldı.

Animasyon Özel Ödülü : İlkbahar, Yaz, Sonbahar, Kış… Ve İlkbahar

Bu sene ilk defa animasyon dalında da eser kabul eden Alemlere Rahmet Uluslararası Kısa Film Yarışması'nın Animasyon Özel Ödülü’ne, "İlkbahar, Yaz, Sonbahar, Kış… Ve İlkbahar" adlı eseriyle Hamza Uysal layık görüldü.

3'ncülük ödülüne "Ev" adlı kısa filmiyle Kırgızistan’dan yarışmaya katılan Yönetmen "Saltanat Zarnaeva"; 2'ncilik ödülüne "Derin" adlı kısa filmiyle Kazakistan’dan yarışmamıza katılan Yönetmen "Rakymzhan Kaldykoz" layık görüldü.

Birincilik Ödülü: 12 Saat

Birincilik ödülüne ise Yönetmen Ercan Selim Öngöz’ün "12 Saat" adlı kısa filmi layık görüldü.

Dereceye giren film sahiplerine verilen ödüller ise şöyle:

"Birincilik ödülü 30 bin TL., ikincilik ödülü 20 bin TL., üçüncülük ödülü 10 bin TL., sponsor ödülü 7 bin TL., mansiyon ödülü 5 bin TL., Siyer Vakfı özel ödülü 4 bin TL., jüri özel ödülü 4 bin TL., animasyon özel ödülü 10 bin TL., senaryo ikincilik ödülü 5 bin TL., senaryo üçüncülük ödülü 2 bin TL., senaryo teşvik ödülü bin TL."

Ödüllerin verilmesiyle dereceye giren ilk üç filmin gösterimleri yapıldı.

Gelecek yılın teması: Kardeşlik

Program sonunda Muhammed Emin Yıldırım, gelecek sene 5'incisini düzenleyecekleri Alemlere Rahmet Uluslararası Kısa Film Yarışmasının temasını açıklamak üzere sahneye davet edildi.

İslam toplumunun, ümmetin ve Türkiye'nin büyük bir problemi olduğunu belirten Yıldırım, "İstiyoruz ki bu problemi Peygamber dünyasından aldığımız ilhamla gündem edelim, gerek ümmet olarak gerek ülke olarak içinden geçtiğimiz şu zor süreci aşma adına bir katkı sağlayalım." diyerek yarışmanın yeni temasının "Kardeşlik" olduğunu duyurdu.

İLKHA








































 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.