"Hem çocuklarımız hem de biz çok sıkıntılar çektik"
Çocukları yıllardır suçsuz yere cezaevinde bulunan 28 Şubat mağduru mahkûmların aileleri, yaşadıkları sıkıntıların giderilmesi için yetkililere çağrıda bulundular.
Yıllardır cezaevinde bulunan 28 Şubat mağdurlarından Ekrem Kılavuz'un ve Hasan Süslü'nün ailelerini ziyaret eden HÜDA PAR Bağlar İlçe Gençlik Kollarından bir heyet, mazlumun ahını alanların dün kurtulamadığı gibi bugün de kurtulamayacağını belirtti.
HÜDA PAR Bağlar İlçe Gençlik Kolları Başkanı Şeyhmus Kadan ve beraberindeki heyet, 28 Şubat ve FETÖ yargısının brifingli kararları sonucu çeşitli kumpaslar ihdas edilerek yıllardır mağduriyet yaşayan mahkûmların ailelerini ziyaret etti.
Heyet, ilk olarak 17 yıldır cezaevinde bulunan Ekrem Kılavuz'un babası Abdurrahman Kılavuz'u ziyaret etti. Daha sonra ise 24 yıldır cezaevinde bulunan Hasan Süslü'nün babası Ebubekir Süslü'yü ziyaret ederek, yaşadıkları sıkıntıları dinledi.
Ziyaret sonrası açıklama yapan Kadan, 28 Şubat zulmünün son bulması için yetkililerin derhal çözüm bulması ve yeniden yargılama yolunun açılması için gerekli düzenlemelerin yapılması çağrısında bulundu.
Kadan, "Ekrem Kılavuz'un babası, evladının hayatından kesitler sundu. Evladının cezaevinde olmasından dolayı acısına dayanamayan annesinin, tutuklanmasından 8 yıl sonra vefat ettiğini söyledi. Şimdi de 24 yıldır cezaevinde bulunan Hasan Süslü'nün babasını ziyaret ettik. Onların dertlerini dinledik. Hasan Süslü'nün cezaevine girmesi ile beraber annesinin birçok hastalığa müptela olduğunu öğrendik. Annesi şu an hastanede yatıyor. İnşallah bu son 28 Şubat olur ve bütün Yusufiler serbest bırakılır. Elinde yetkisi olan kişilerin buna acilen çözüm bulmaları gerekiyor. Yusufilerin adalet çerçevesinde tekrar yargılanması gerekiyor. Mazlumun ahını alanlar dün kurtulamadığı gibi bugün de kurtulamayacaklardır." dedi.
"Oğlum hastalanmıştı, 6 ay boyunca doktora götürmediler"
Oğlunun ziyaretine giderken gardiyanların kendilerine birçok sıkıntı yaşattığını anlatan Ekrem Kılavuz'un babası Abdurrahman Kılavuz, "Oğlum şu anda Siverek T Tipi Cezaevindedir. 17 senedir içeridedir. Geride ise 10 senesi kalmış. 24 yaşında yakalanarak cezaevine konuldu. Ben o zamanlar bütün yetkililere dilekçe verdim. Bütün yetkililerinin cevabı geldi ama maalesef bir faydası olmadı. Oğlum evlidir ve 3 çocuk babasıdır. Eşi ve çocukları her hafta ziyaretine gidip geliyor. Ben de zaman ve imkân buldukça giderim. Hem kendisi hem de biz sıkıntı yaşadık, yaşıyoruz. Ben baypas ameliyatı olmuşum, gidip gelmekte çok zorluk çekiyorum. Oraya gittiğimiz zaman gardiyanlar sıkıntı çıkarıyorlar. Abartılı bir şekilde arama yapıyorlar. Takkelerimizi çıkararak güya arama yaptıklarını söyleyerek bizi rahatsız ediyorlar ve bunu bilinçli yapıyorlar. Oğlum geçenlerde hastalanmıştı. Onu tam 6 ay boyunca doktora götürmediler. Gidip savcılığa dilekçe verdim. O zaman da bayram olduğu için nöbetçi savcı vardı. Savcı bir şey yapamayınca Diyarbakır'a sevk etti. Dilekçemizi verdikten sonra oğlumu hastaneye götürdüler." dedi.
"Allah, çocuklarımızın hakkını onlara bırakmasın"
Hasan Süslü'nün babası Ebubekir Süslü ise şunları söyledi: "Çocuğum yakalandığında 18 yaşındaydı. Biz, yaşı küçük diye Ankara'ya dilekçe verdik ama yaşı küçük olmasına rağmen bırakmadılar. Kendisine çok hakaretler edildi. Suçu sadece camiye gidip, Kur'an okumasıydı. Bundan dolayı onu yakaladılar. FETÖ'nün hâkimleri ve savcıları oğluma ceza verdi. Allah, Hasan'ın hakkını onlardan çıkardı. Şimdi de onlar cezaevine girdi. Hasan'ıma ceza veren hâkim ve savcılar şu anda cezaevindeler. Oğlum 24 yıldır cezaevinde. İlk tutuklanırken önce Mardin'e verdiler. Mardin'den Diyarbakır'a, Diyarbakır'dan sonra Bayburt'a verdiler. Bayburt'tan sonra Siverek'e getirdiler, şimdi de Diyarbakır'a getirmişler. Bingöl'e verdikleri zamanlarda görüşlere gidemiyorduk. Görüşmemize izin vermiyorlardı. Yağmurda, çamurda çok sıkıntılar çektik. Bir defasında yolda 4-5 saat bizi durdurdular. Allah, çocuklarımızın hakkını onlara bırakmasın. Çocuğumun annesi şu an hastanededir. Annesinin hasta olmasının sebebi oğlundan uzak kalması ve onun hasretinden dolayıdır. Kendisinde kanser ve şeker hastalığı ile birlikte birçok hastalık var."
İLKHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.