Heniyye 8 yıllık koltuğu bıraktı

Heniyye 8 yıllık koltuğu bıraktı

Kuşatma, ambargo, saldırı, savaş, tehdit, şantaj ve terör havası altında yaşayan bir halkı uzun süre idare eden Heniyye bu makamı yine halkı, halkın birliği ve maslahatı için bıraktı.

Filistin Başbakanı İsmail Heniyye, 8 yıl süren ve oldukça da ağır geçen bir sürecin ardından başbakanlık koltuğunu kendi isteğiyle teslim etti. Heniyye ve etrafındaki bakanları Gazze’de taşıması zor ve ağır görevler ifa ederek bölgedeki halkla etle tırnak misali bir kaynaşma gerçekleştirdiler. Kuşatma, ambargo, saldırı, savaş, tehdit, şantaj ve terör havası altında yaşayan bir halkı uzun süre idare eden Heniyye bu makamı yine halkı, halkın birliği ve maslahatı için bıraktı.

Başbakanlık koltuğunu teslim eden Heniyye, şimdiye kadar başbakan olan Filistinlilerin en genciydi. Başbakan olduğunda yaşı 43’tü. Ve bugün o başbakanlık makamını bu yaşında halkı ve bu halkın davası için terk ediyor.

Mülteci Heniyye

Başbakan Heniyye, daha önce olduğu gibi yönetime geldikten sonra da evinin Gazze’nin Eş-Şati’ mülteci kampında kalmasında ısrar etti. Başbakan olmadan önce burada ikamet ettiği gibi, başbakanlık süresince de burada kaldı ve şimdi başbakanlığı bıraktıktan sonra da burada komşuları arasında kalmayı tercih etti. Kendisi buradan sadece birkaç kilometre uzaklıkta olan Askalan’dandır. Başkaları gibi kendisi de doğum yeri olan bölgeyle iftihar etmekte, kalbi onun için çarpmaktadır.

Heniyye 1963 yılında Eş-Şati’ mülteci kampında dünyaya geldi. Burada büyüyen Heniyye, eğitimini de burada tamamladı. Burada evlendi ve 13 çocuğu oldu. Lise eğitimini Gazze’deki Ezher Enstitüsünde, lisans eğitimini de İslam Üniversitesi Arap Dili Fakültesinde tamamladı.

Tutuklanmalar

Heniyye öğrencilik yıllarında İslamî çalışmalara Hamas’ın öğrenci grubu içinde başladı. 1981 yılında başladığı üniversite hayatında bu çalışmalara yoğunlaşarak, 1983-84 yıllarında öğrenci grubuna üye oldu. 1985-86 yıllarında ise öğrenci grubu başkanı oldu.

Filistin’de öğrencilerin, gençlerin, çocuk ve yaşlıların maruz kaldığı zulümlere kendisi de maruz kaldı. 3 defa tutuklandı. İlk tutuklandığında 18 gün, ikinci kez tutuklandığında 6 ay ve üçüncü kez tutuklandığında ise 3 yıl zindanda kaldı. Daha sonra işgal rejimi 17 Aralık 1992 tarihinde kendisini 400 Hamas ve İslamî Cihad lideri ile birlikte Güney Lübnan’daki Mercu’z-Zuhur’a sürgün etti.

Geldiği makamlar

İsmail Heniyye 2006 yılında yapılan seçimlerde milletvekili seçildi. Bundan önce İslam Üniversitesinin yönetim kurulu genel sekreterliği görevini yürüttüğü gibi, daha önce de yine İslam Üniversitesinde idari işler müdürlüğü ve akademik işler müdürlüğü görevlerinde bulundu.

Hamas ve diğer Filistinli gruplarla Filistin Yönetimi arasındaki diyalog komisyonu üyeliğini yapan Heniyye, intifada esnasında, İntifada Yüksek Takip Kurulunda Hamas temsilcisiydi.

Şeyh Ahmed Yasin’in ofisi müdürlüğünü de yapan Heniyye, daha sonra hareketin siyasi birim üyesi oldu. İslam Üniversitesinin yüksek idari heyetinde görev aldı, daha sonra da on yıl Gazze’deki İslam derneğinin başkanlığını yaptı.

Hamas’ın kendi içinde yaptığı son seçimde hareketin Siyasi Birim Başkan Yardımcısı olan Heniyye hareketin Gazze’deki sembol ismi haline geldi.

Suikast, sürgün

Heniyye, işgal rejimine bağlı istihbarat ve güvenlik güçleri tarafından birkaç kez suikasta maruz kaldı. Bunların en barizi 2003 yılında Şeyh Ahmed Yasin ile birlikte Hamas lideri Dr. Mervan Ebu Ras’ı ziyaret ederken uğradığı suikasttı. Ama Allah’ın yardımı neticesinde büyük bir mucizeyle kurtulmuştu.

İşgal güçlerinin yanı sıra Fetih’e bağlı güçler tarafından da Haziran 2007 olayları başlarında Mısır’dan dönerken Rafah’ta suikasta maruz kaldı. Suikastta kendisi kurtulurken, kendisine bedeniyle kalkan olan koruması Abdurrahman Nassar şehit oldu.

Çok saygın ve muhterem bir zat

Filistin Başbakanı İsmail Heniyye, hak ve ilkeler konusundaki kararlığı, uzlaşı ve diyalogda başkalarına karşı gösterdiği yumuşaklık ve esneklik nedeniyle Filistin’in içinde ve dışında birçok insanın kalbinde yer etti. Her kesimden insanın sevgisini kazandı.

İlkelere ve direnişe dokunulmaması kaydıyla uzlaşıya varmak için gösterdiği çaba, ortaya koyduğu esneklik ve neye mal olursa olsun bunu gerçekleştirmedeki azim ve kararlığı onun bariz tutumlarından sadece biridir.

Bir taraftan barış ve uzlaşı derken, hemen akabinde direniş ve ilkelerden bahsetmesi bu duyarlılığın bir sonucudur. En son “uzlaşı demek, direnişe dokunmak demek değildir. Yine uzlaşı hiçbir zaman ve hiçbir şekilde direnişe alternatif olamaz” sözü, bu ilkeli ve esas duruşun bir sonucudur.

Filistin Haber

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.