HÜDA PAR Milletvekili Demir: Başıboş köpek terörüne karşı ne zaman tedbir alınacak?
HÜDA PAR Genel Sekreteri ve Milletvekili Şehzade Demir, Bu köpeklerin toplatılmamasının önündeki engel nedir? Başıboş köpek terörüne karşı ne zaman tedbir alınacak?" diye sordu.
HÜDA PAR Milletvekili Demir, Meclis'teki basın açıklamasında gündeme dair değerlendirmelerde bulundu.
Demir, sözlerinin başında TBMM kürsüsünde konuşma yaptığı sırada baygınlık geçiren ve yoğun bakımda tedavisi devam eden Saadet Partisi Kocaeli Milletvekili Hasan Bitmez için Allah'tan şifa diledi.
Konuşmasının devamında Gazze'de devam eden işgalci rejim katliamlarına dikkat çeken Demir, bu siyonist vahşeti durdurmak için Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde görüşülen ve Gazze'de acil insani ateşkes talep edilen karar tasarısının ABD tarafından bir kez daha veto edildiği hatırlattı.
"Boykotun kapsamı genişletilerek devam ettirilmelidir"
Filistin’deki bu mezalimi durdurmak isteyen hükümetlerin, artık içi boş kınamaları bırakıp bir an önce harekete geçmesi gerektiğini ifade eden Demir, "Siyonist israile İslam ülkelerinin hava, kara ve deniz sahaları üzerinden gerçekleştirilen bütün sevkiyatlar durdurulmalıdır. Gazze’de masum çocukların üzerine bomba yağdıran savaş uçaklarının yakıtı, katliam yapan siyonist çetelerin yiyeceği, giyeceği İslam ülkelerinden gitmemelidir. İslam ülkelerinin hiçbir Müslüman idarecisi, kendi ülkesine bu utancı yaşatmamalıdır. Öte yandan küresel çaptaki grev ve boykot çağrılarına herkes büyük bir ciddiyet ve kararlılıkla katılmalı, boykotun kapsamı genişletilerek devam ettirilmelidir." dedi.
Demir, "Buradan hükümete yönelik somut adım atma çağrımızı bir kez daha yineliyoruz. Siyonist rejim ile her türlü ticari ve diplomatik ilişkiyi derhal kesin. Hava ve deniz yoluyla gerçekleştirilen bütün sevkiyatları durdurun. İncirlik Üssünü ve Kürecik Radar Üssünü bir an önce kapatın. Gazze'ye karadan ve denizden insani yardım koridoru açmak için harekete geçin." çağrısında bulundu.
Başıboş köpek sorunu
Türkiye'de başıboş köpek sorununun büyüyerek devam ettiğini söyleyen Demir, 7 Aralık günü Ankara'nın Keçiören ilçesinde 4. Sınıf öğrencisi Tunahan Yılmaz'ın, okula giderken sokak köpeklerinin saldırısına uğrayarak ağır yaralandığını kaydetti.
Demir, "Babasının yürek dağlayan ifadeleri şu şekildeydi; 'Bir insanın canı bu kadar ucuz olmamalı. Benim çocuğumu ısırmamışlar resmen yemişler!' Aileye buradan geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum." diye ekledi.
"Başıboş köpek terörüne karşı ne zaman tedbir alınacak?"
"Bu meseleyi çözmek için daha kaç canımızın gitmesi gerekiyor." diye soran Demir, şöyle devam etti:
"Çocuklarımız ya köpek saldırılarında can veriyor ya da köpeklerden kaçarken araçların altında kalıyor veyahut köpek ısırığı sonucu kuduz hastalığına yakalanıp acılar çekerek can veriyor. Yıllardır karşı karşıya olduğumuz bu sorunu defaatle gündeme taşıdık, uyarılar yaptık. Bir türlü bu hususta adım atılmadı. Kamuoyu merak ediyor bu köpeklerin toplatılmamasının önündeki engel nedir? Başıboş köpek terörüne karşı ne zaman tedbir alınacak?
Halkımız artık sokaklarda başıboş köpek görmek istemiyor. Ciddi bir güvenlik sorunu haline gelen başıboş köpek sorunu masaya yatırılmalı, kalıcı çözümler geliştirilmedir. Belediyeler çözüm bulmakta yetersiz kalmış, merkezi idarenin bu hususa el atması zorunlu bir hal almıştır."
"Çalışan annelerin iş hayatındaki yükü hafifletilmeli"
Kadının çalışma şartlarının, insan fıtratına ve haysiyetine uygun hale getirilmesinin HÜDA PAR'ın öncelikleri arasında olduğunu vurgulayan Demir, çalışan kadınların kadın olmaktan kaynaklı birtakım sıkıntılarının olduğunu belirterek, bu sıkıntıların aşılması ve çözüm geliştirilmesi için hükümete çağrılarda bulundu.
Demir, "Özellikle de bir anne ve eş olarak çalışma hayatında yer alan kadınlar erkeklere göre çok daha ağır bir yük taşımak zorunda kalıyorlar. Bu konuda devletin, kadınlara destek vermesi ve çalışan annelerin iş hayatındaki yükünün hafifletilmesi için tedbirler alması gerekiyor." diye konuştu.
Doğum öncesi ve sonrası doğum izinlerin, kadınların çalışma hayatında karşılaştığı sıkıntılardan birisi olduğunu ifade eden Demir, "Çalışan kadınların şu anki mevzuata göre, doğum öncesi ve sonrası 8’er hafta ücretli doğum izinleri var. Ücretsiz olarak da 2 yıla kadar izin alabiliyorlar. Yapılan araştırma ve anketlere göre, çalışan kadınlara tanınan 8’er haftalık doğum izinlerinin yeterli olmadığı görülmektedir. Bu durumda ücretli izin günlerinin uzatılması elzemdir." şeklinde konuştu.
Demir, "Öte yandan doğum sonrası çalışan kadınlara tanınan süt izin süreleri hem yeterli değil hem de süt izinlerinin kullanımı amirlerinin inisiyatifine bırakılıyor. Bu ciddi bir sorundur. Bu sorunun çözülebilmesi için de mevzuatta süt izniyle ilgili yeni bir düzenleme yapılmalıdır." diye ekledi.
SMA hastalarının durumu
Türkiye'de son dönemlerde SMA hastalığındaki artışların dikkat çektiğini belirten HÜDA PAR Milletvekili Şehzade Demir, "Yaklaşık 8 bin çocukta bir görülen bu hastalığın tedavisi çok maliyetli ve zahmetli bir süreci beraberinde getirmektedir. Zaten hasta evlatlarının acısını yüreğinde hisseden ailelerin, tedavi masraflarını tek başlarına karşılamalarının imkânı yoktur. Sağlık Bakanlığının tedavinin bir kısım masraflarını geri ödeme kapsamı dışında tutması, ailelerin 2 milyon doları bulan bu tutarı karşılamalarını imkânsız hale getirmektedir. SMA hastalarının giderleri Sağlık Bakanlığı tarafından karşılanmalı, yaşanan mağduriyetler telafi edilerek aileler rahatlatılmalıdır." değerlendirmesinde bulundu.
Engelli maaşları
Engelli vatandaşlara, asgari ücretin çok çok altında bir maaş ödendiğine değinen Demir, "Bu insanların bir ailesi olduğunu, bazılarının çoluk çocuklarının da geçimini sağlaması gerektiği unutulmamalıdır. Engelli maaşı bağlanırken çalışamayacak düzeyde engeli bulunan, evli ve çocukları olanlara minimum asgari ücret kadar bir maaş bağlanmalıdır. Bu ekonomik şartlarda sağlıklı ve engeli olmayan kişilerin dahi ailelerinin geçimini sağlamada zorlandığı unutulmamalı, bu dezavantajlı kesimin gerek engelli maaşında yapılacak iyileştirmelerle gerekse de yapılacak diğer sosyal yardımlarla refah düzeylerinin toplumun diğer kesimlerinden geri kalmaması sağlanmalıdır." ifadelerini kullandı.
Şırnak'taki sinyal kesicilerin yaygın kullanımı halkı mağdur ediyor
Demir, açıklamalarının sonunda Şırnak’ta güvenlik gerekçesiyle kullanılan sinyal kesicilerin, günlük hayatın rutin işleyişini olumsuz etkilediğine işaret ederek şunları kaydetti:
"Sinyal kesicilerin yaygın kullanımı nedeniyle vatandaşlar telefon ve internet hakkını kullanamamakta yada kesik kesik hizmet almaktadır. Bu durum iletişim ve haberleşmeden, mobil bankacılık hizmetlerine, pos cihazlarının kullanımından televizyon kumandaları ve araç anahtarlarının kullanımına kadar bir çok alanda ciddi aksaklıklara yol açmaktadır. Vatandaşlardan bu konuda bir hayli fazla şikayet alıyoruz.
Vatandaşın güvenliğini sağlamak için bir takım tedbirlerin alınması devletin yükümlülüğündedir ancak alınan tedbirler mağduriyetlere yol açarak vatandaşı haberleşme hakkını ortadan kaldıracak veya ciddi şekilde kısıtlayacak raddeye ulaşmamalıdır. Şırnak’ta hemen herkes bu durumdan muzdariptir. Sorun acilen çözülmelidir." (İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.