HÜDA PAR Türkiye ve dünyadaki gelişmeleri değerlendirdi
Türkiye ve dünyadaki gelişmeleri değerlendiren HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Yavuz, BDP ve CHP'li bazı belediyelerin Kutlu Doğum programlarını engelleme girişimlerinin Kutlu Doğum mevlidine düşmanlık olduğunu belirten Yavuz, halkın İslam Peygamb
HABER MRK - Hür Dava Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Yavuz yaptığı haftalık değerlendirmede, iç ve dış gündemdeki gelişmeleri ele aldı. BDP ve CHP'li bazı belediyelerin Kutlu Doğum programlarını engelleme girişimlerinden Diyarbakır'da yapılmak istenen güzellik yarışmasına, akil adamlardan inanca yapılan saldırılara kadar birçok konuya değinen Yavuz, İsrail ve Bangladeş'teki son gelişmeleri de değerlendirdi.
BDP ve CHP'nin Kutlu Doğum mevlidi düşmanlığı
BDP ve CHP'nin Kutlu Doğum mevlidini engelleme girişimlerine tepki gösterilen Yavuz şöyle konuştu: "Diyarbakır'ın BDP'li Bağlar Belediyesi, Peygamber Sevdalıları Platformu'nun Diyarbakır'da gerçekleştireceği Kutlu Doğum Mevlidini Nevruz parkı miting alanında yaptırmayacağını açıkladı. Gerekçe olarak bu alanda sadece Nevruz kutlamaları yapılabileceğini, Mevlid etkinliği bile olsa yaptırmayacaklarını belirten Belediyenin görevi, valilikten izin alınan etkinlik veya mitinglerin yapılacağı alanları hizmete ve etkinliğe hazır hale getirmektir. Yoksa bahaneler üretip etkinliği engellemek değildir. Valiliğin miting alanı olarak belirlediği bir alanda Mevlid etkinliğine izin vermeme gibi bir yetkisi olmamasına rağmen haddini aşan Bağlar Belediyesi sabit platformun anahtarını vermediği gibi, bu alana hafriyat dökerek halkımızın inancına ve İslami değerlere karşı duruşunu ortaya koymuştur.
Aynı şekilde, Mardin'in Kızıltepe ilçesinde ise yapılacak Kutlu Doğum Mevlidi için, sabit platformu vermeyen BDP'li Belediye "mevlidi camilerde yapın" diyerek açık alanda mevlid etkinliğinin yapılmasından duyduğu rahatsızlığı ortaya koydu. 2011 ve 2012'de türlü bahaneler ile miting alanının kullanımını engellemek için alana moloz döken BDP'li Belediye, İslam Peygamberi Hz. Muhammed sallallahu aleyhi vesellemin Kutlu Doğum Mevlidine olan düşmanlığını bu sene de sürdürdü.
İskenderun'da da kaymakamlık izin vermesine rağmen CHP'li belediye, Kutlu Doğum Mevlidini engelleyebilmek için keyfi bahanelerin ardına saklandı.
İster CHP'li, ister BDP'li belediye olsun; ardına sığındıkları bahaneler onların ideolojik yaklaşımlarını ve düşmanca niyetlerini saklayacak büyüklükte değildir. Bu halk, İslam Peygamberinin Kutlu Doğum Mevlidini hazmedemeyenleri affetmeyecektir.
BDP ve CHP'nin, bu hafta içinde CHP Adana Milletvekili Turgay Develi'nin partisi hakkında söylediği şu itiraf niteliğindeki sözlerinden ibret almalarını öğütlüyoruz. "Yıllarca laiklik peşinde koştuk, başörtüsü ile mücadele ettik ve sistemin savunma refleksini hep ön plana çıkardık... Biz cami cemaatinden korktuk... Geçmişten bu yana halktan kopuk bir siyaset izledik. Toplumdan kopuk bir siyaset izleyen partilerin başarılı olma şansı yok..."
Sürece müspet tavrımızı sürdürüyoruz
Şiddetin ve akan kanın durdurulması için kim ne katkı sunabiliyorsa bunu olumlu karşıladıklarını ifade eden Yavuz, "Her ne kadar akil adamların seçilme yöntemine ve seçilen kişilere dair itirazlarımız var ise de sürece zarar gelmemesi bakımından müspet tavrımızı sürdürüyoruz. Toplumu daha geniş bir yelpazede temsil ettiğini düşündüğümüz kişilerin yer almamasını ise ciddi bir eksiklik olarak değerlendirmekteyiz. Buna rağmen meselenin çözümü için kimin yaptığına değil, ortaya çıkan sonuca bakarız. Temennimiz; bu işe seçilenlerin ideolojik saplantılara takılmadan, toplumun faydasına ve maslahatına uygun kararlar almasıdır" dedi.
"İnanca yapılan saldırıların sorumlusu hükümettir"
Adana Çukurova Üniversitesi Balcalı Hastanesi'nde yatan hastaların tesettürlü olan refakatçilerine; başörtülerini çıkarmaları için baskı ve hakaret yapıldığına değinen ve bu saldırıların sorumlusunun hükümet olduğunu belirten Yavuz açıklamalarını şöyle sürdürdü: "CHP'li Eskişehir Büyükşehir Belediyesi'nde de bir vatandaşın nikâh işlemi "başörtülü fotoğraf" gerekçesiyle reddedildi. Büyükşehir Belediyesi Taşbaşı Nikah Salonu yetkilileri, gelin adayının başörtülü fotoğrafını gerekçe göstererek çiftin talebini reddetti ve başı açık fotoğraf getirmelerini istedi.
Bu ayıpların tek sorumlusu hükümettir. 12 milyon 300 bin imzaya rağmen gündemine başörtüsünü almayan ve inancın önündeki engelleri kaldırmayan iktidarı Müslüman halkımıza şikayet ediyoruz.
Diyarbakır'daki güzellik yarışması çirkef bir projenin etaplarındandır Diyarbakır'da yapılması planlanan güzellik yarışması halkımızın büyük tepkisinden dolayı iptal edildi. Daha önce Batman'da tango kursunun açılması, Mardin Kasımiye Medresesi'nde transparan elbise defilesi yapılması ve Kutlu Doğum Mevlidlerinin yapıldığı günlerde Diyarbakır'da güzellik yarışmasının yapılması çirkef bir projenin etaplarıdır.
HÜDA PAR olarak, bu kirli projeye karşı izzetli ve onurlu bir tepki gösteren ve yarışmayı iptal ettiren yürekli Diyarbakır halkına ve STK'larına şükranlarımızı sunuyoruz. Halkımızın inancı ve ahlaki değerlerine ters düşen bu tür organizasyonlara karşı duyarlılıklarının devamını bekliyoruz.
Alkol yasağı suç oranını düşürdü
Afyonkarahisar Emniyet Müdürü, açık alanda bağımlılık meydana getiren maddelerin kullanımının ve içki tüketiminin azalması sonucu şahsa karşı işlenen suçlarda yüzde 5, cinsel suçlarda ise yüzde 25 oranında düşüş kaydedildiğini açıkladı.
İçki tüketiminin azalmasına paralel olarak suç oranının düştüğü herkesin bildiği bir hakikattir. Bu tür yasaklamalar dünyanın birçok ülkesinde yapılmaktadır. Bu olumlu sonuç ortada olmasına rağmen Afyonkarahisar İdare Mahkemesi, açık alanlarda içki içilmesini sınırlayan valilik genelgesini iptal etmişti. Kararın iptali tamamen ideolojik bir tavırdır. Hukukta önleyici tedbirler vardır, suç oluşmadan suçun önlenmesi gerekir ve bunu yerine getirmek devletin görevlerindendir. Buna rağmen içki tüketimine göz yumulması vatandaşın can, mal ve akıl emniyetini içki içme özgürlüğüne kurban etmektir ve kötülüğe giden yolları açmaktır.
Yargı makamlarının toplumun faydasına ve maslahatına olan konularda meseleleri ideolojik bakış açısıyla değerlendirmemelerini, endişe taşıyan bir vatandaş ve aile sahibi bir baba gibi duyarlı olmalarını tavsiye ediyoruz."
Siyonist İsrail'in insanlık dışı muameleleri
Dünyadaki son gelişmeleri de değerlendiren Yavuz, "Siyonistlerce cezaevinde esir tutulan kanser hastası 64 yaşındaki Meysere Ebu Hamdiye tıbbi ihmal neticesinde şehid oldu. Meysere Ebu Hamdiye'nin cezaevinde şehadetini protesto eden Müslümanlara saldıran işgal güçleri Filistinli iki genci de şehid etti. HÜDA PAR olarak Filistin Müslümanlarına taziyelerimizi sunuyoruz. Allah'u Teâlâ şehadetlerini kabul buyursun.
Terör devleti İsrail'in Mavi Marmara Katliamı'ndan dolayı özür dilemesinden ve söz vermesinden hemen sonra yaşanan bu acı olaylar; İsrail'in verdiği sözleri tutmayacağını ve yaptırım uygulanmadıkça keyfi uygulamalara ve zulümlere devam edeceğini bir kez daha göstermektedir. Filistinli Müslümanları İsrail'in olmayan merhametine terk eden bütün ülkeler bu cinayetlerden sorumludur.
Bangladeş'te artan İslam düşmanlığı
Son zamanlarda Islama yönelik hakaretlerin artış gösterdiği Bangladeş'te İslam'a hakaret edilen internet sitelerini protesto etmek için iki milyonu aşkın Müslüman bir araya geldi. İktidarın engellemelerine rağmen, başkent Dakka'da toplanan milyonlarca Bangladeşli Müslüman, İslam'a hakaret edilen bloglar için ölüm cezası dâhil yasa çıkarılması için gösteri yaptı.
Müslümanların mukaddesatına yönelik saldırıların daimi surette engellenmesi ve "Düşünce özgürlüğü" aldatmacasıyla İslama ve mukaddesata saldırılmaması için semavi dinlere ve bütün peygamberlere hakaretin suç sayılacağı uluslararası ve ulusal kanunlar çıkarılması gerektiğini bir daha yineliyoruz. "İnançlara hakaretin nefret suçu kapsamına alınması"na dair yasanın çıkarılması için hükümeti daha etkin ve yetkin olmaya davet ediyoruz" şeklinde konuştu. (Sait Adiyaman - İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.