HÜDA PAR’dan Irak Kürdistanı’na ziyaret

HÜDA PAR’dan Irak Kürdistanı’na ziyaret

Halepçe Katliamı'nın 29’uncu yıl dönümü dolayısıyla HÜDA PAR Gençlik Kollarından kalabalık bir heyet, Irak Kürdistanı’na giderek bir dizi temasta bulundu.

Halepçe Katliamı'nın 29’uncu yıl dönümü dolayısıyla, HÜDA PAR Gençlik Kollarından kalabalık bir heyet, Irak Kürdistanı’na giderek önemli bir dizi ziyaret ve görüşmelerde bulundu. Ziyaretlerde fikir alışverişinin yanı sıra karşılıklı memnuniyetler dile getirildi.

Yapılan ziyaretlerde genelde Müslümanların özelde ise Kürtlerin birlik ve beraberlik içerisinde olması gerektiğine vurgu yapılarak, Kürtlerin dünden bugüne yaşamış oldukları mazlumiyetler dile getirildi.

HÜDA PAR Gençlik Kolları Heyeti, ziyaret ve görüşmeler kapsamında ilk önce, devrik Irak diktatörü Saddam Hüseyin tarafından 16 Mart 1988 tarihinde Halepçe şehrine gerçekleşen kimyasal saldırı sonucu katledilenlerin kabirlerin ziyaret ederek dua etti.

Heyet, Halepçe Kabristanı ziyaretinden sonra, Irak Kürdistan’ı partilerinden, Kürdistan İslami Birliği (YEKGIRTÛ) Halepçe İl Teşkilatını ziyaret etti. Ziyarette, YEKGİRTÛ encümenlerinden Mamoste Hadi kısa bir konuşma yaptı.

HÜDA PAR heyetinin kendilerine yaptığı ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getiren Hadi, Halepçe Katliamına değindi.

16 Mart 1988 de Halepçe ve etrafındaki yerleşim yerlerinin, Baas Rejimi diktatörü Saddam’a ait savaş uçakları tarafından kimyasal silahlarla bombalandığını hatırlatan Hadi, Halepçe ve etrafındaki yerleşim yerlerinde o dönem 90-100 bin kişinin yaşadığını, bombardıman yapıldığında, Halepçe halkının bir kısmının bodrumlara sığındığını, bir kısmının ise Halepçe’nin etrafındaki yerleşim yerlerine gittiğini söyledi.

“Katliamda gözlerimin gördüğü manzarayı aklım tasavvur edemiyordu”

Kimyasal saldırının neticesinde 5 binden fazla kişinin şehit olduğunu ve 10 binden fazla kişinin de yaralandığını hatırlatan Hadi, “Kimyasal bombardıman olduğu gün ben Halepçe’de değildim. Ancak 2-3 gün sonra Halepçe’ye ulaşabildim. Halepçe’ye geldiğim zaman, gördüğüm manzara yürek yakıcı ve üzüntü vericiydi.  Halepçe’deki manzarayı gördüğümde mezarlık gözlerimin önüne geldi. Çünkü sokak ve caddeler onlarca, yüzlerce cenazeyle doluydu. Gözlerimin gördüğü manzarayı aklım tasavvur edemiyordu. Gördüklerimin hakikat mi yoksa hayal mi olduğunu ayırt edemiyordum. Ölenlerin hepsi çoluk-çocuk, genç ve yaşlılardan ibaretti. Bu şehit olanların arasında tek bir kişi bile silahlı değildi.” diyerek yaşanan katliamın boyutlarına dikkat çekti.

Heyet daha sonra, Halepçe Katliamı'nın 29’uncu yıl dönümü dolayısıyla resmi olarak düzenlenen ve yoğun katılımın olduğu anma etkinliğine katıldı. HÜDA PAR heyeti etkinlik de resmi protokol olarak karşılandı. Etkinlikte Kürtlerin mazlumiyetine vurgu yapılarak, birlik beraberlik mesajı verildi.

Anma etkinliğinden sonra, Halepçe Şehitlik Anıtı, katliamı anlatan fotoğraf sergisi ve katledilenlerin maketlerin sergilendiği Halepçe Müzesinin gezilmesiyle, HÜDA PAR heyetinin Halepçe ziyareti sona erdi.

“İnşallah HÜDA PAR Kürtlerin hamisi olacak”

Halepçe’den Irak Kürdistanı Ekonomi ve Kültür Başkenti olarak adlandırılan Süleymaniye (Silêmanî) şehrine geçen heyet burada, Bizûtinewey Îslami le Kurdistan ( Kürdistan İslami Hareketi) ile görüştü.

Görüşmede Bizûtinewey Îslami le Kurdistan Rehberi Şeyh İrfan Ali Abdulaziz, gençlerin kendilerine yaptığı ziyaretten dolayı mutluluk duyduğunu aktardı.

HÜDA PAR’ın kurulmasından dolayı çok mutlu olduğunu ifade eden Abdulaziz, şöyle konuştu: “Çünkü HÜDA PAR, inşallah Ubeydullah Nehri, Şerefhan Bidlisi ve Bedirhanların varisi durumundadır. HÜDA PAR, hem dini hem de kavmi olarak Kürt bölgelerinde faaliyet gösteriyor. İnşallah HÜDA PAR Kürtlerin hamisi olacak. Ben Zekeriya Başkan ve diğer kardeşlerime dedim ki; Ubeydullah Nehri, Şerefhan Bidlisi ve Bedirhanların varislerisiniz.”

“HÜDA PAR tarihi olan bir partidir”

HÜDA PAR’lıların kendilerinin kardeşi olduğunu sözlerine ekleyen Abdulaziz, “HÜDA PAR’ın kuvvetlenmesinden fazlasıyla mutluluk duyacağız. Sizler tarih sahibisiniz, PKK’nin ise bir tarihi yok. Marksizim’in tarihi nedir! Stalin’in bütün dünyada hiçbir varlığı ve tarihi kalmadı. Türkiye Kürdistan'ında varlığı olan ve tarih sahibi olan HÜDA PAR’dır. Bizler HÜDA PAR’ın orada güçlenmesini umut ediyoruz.” ifadelerini kullandı.

Heyet daha sonra Irak Kürdistanı Başkenti Hewlêr’de (Erbil) Kürdistan İslami Toplum Partisi (Komel) Genel Başkanı Ali Bapir’i ziyaret etti. Ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getiren Komel Genel Başkanı Bapir, bu tür ziyaretlerin karşılıklı olarak sıklıkla yapılması gerektiğini istedi.

Ziyarette birlik ve beraberlik vurgusu yapan Bapir, Müslümanların bugün içinde bulundukları olumsuz durumun ve hedefledikleri amaçlarına ulaşamama sebebinin Kur’an-ı Kerim ve Sünnet’in hakikatinden uzaklaşma olduğu tespitini yaptı.

Bapir, Müslümanların kendi eksiklikleriyle birlikte birbirlerini kabul etmesi gerektiğini söyleyerek, “Avrupa’nın durumuna baktığımız zaman, teknoloji ve bilim alanında ilerleyişte Müslümanlardan çok çok üstündürler. Said-i Nursi’nin de dediği gibi kâfirlerin bu anlamda üstün olmalarının sebebi, onların bazı iyi vasıflarını yerinde kullanıp bir araya gelerek birlik oluşturmalarındandır.” ifadelerini kullandı.

Müslümanların İslam'ı iyi tanıması gerektiğini sözlerine ekleyen Bapir, zamanın şartlarına göre Kur’an ve Sünnet'ten faydalanılması gerektiğini, böyle olunca Müslümanların da teknoloji ve bilimde ilerleyeceğini söyledi.

“Biz Müslüman Kürtler tekrar bayrağı ele almalıyız”

Kürt milletinin mazlum bir millet olduğuna vurgu yapan Bapir, bundan dolayı Kürtlerin dört parçaya bölüştürüldüğünü belirterek,  “Şeyh Osman, Qadi Muhammed, Şeyh Said, Şeyh Abdulselam ve diğer Kürt önderleri hepsi ehli din ve ehli iman olan şahsiyetlerdir. Onlardan sonra laik zihniyeti temsil edenler bu bayrağı alarak Kürtleri başka yerlere yönlendirdiler. Biz Müslüman Kürtlerin, bu bayrağı tekrar ele alarak halkımızı onların hegemonyasından çıkartmamız gerekir.” dedi.  

Merkezi Bağdat Hükümetinin Kürdistan Bölgesi Yönetimine getirdiği bütçe kısıtlamasına ve memurların maaşlarının düzensiz verilmesini de değerlendiren Bapir, “Merkezi Hükümet Kürdistan Bölgesine yüzde 17’lik bir bütçe ayırmıştı. Kürt yönetimine dedi ki ‘madem siz ham petrollünüzü kendiniz satıyorsunuz o zaman, Merkezi Hükümet olarak, Kürdistan Bölgesine ayırdığımız bütçeyi vermiyoruz.’ Tabi daha sonra petrol fiyatları indi. Ama şu an Merkezi Hükümet, Kürdistan Bölgesi memurlarının maaşının yarısını veriyor.” ifadelerini kullandı.

“Bağımsız Kürdistan’ın olması için merkezi siyasi bir duruş olmalı”

Kürdistan Bölgesinin geleceğine ilişkin de konuşan Bapir, “Binanın temeli olmadan bina yükselmez” Arap atasözünü hatırlatarak, “Bağımsız Kürdistan’ın şartları vardır. Örneğin düzenli bir ordunun olması gerekir ve bu ordu herhangi bir partiye bağımlı değil, merkezi ve siyaset üstü olması gerekir. Bir iki parti ile bu iş olmaz, herkesi temsil edecek merkezi bir siyasi duruş olmalı. Bütün bunlara baktığımızda öyle bir bina ortada gözükmüyor ve bağımsız Kürdistan söylemi, söylentiden öteye geçmiyor.” değerlendirmesinde bulundu.  

PKK’nin Şengal’e yerleşmesini de değerlendiren Bapir, “PKK kendisinden başkasını kabul etmiyor ve kimsenin varlığını tanımıyor. Üzerlerinde Kürt elbisesi var ama zihniyet ‘tek adamcılık’ zihniyetidir.” dedi.  

Kürdistan Parlamentosu ve Barzan Bölgesi de ziyaret edildi

Komel’e yapılan ziyaretin ardından heyet, Kürdistan Parlamentosuna giderek, parlamentonun işleyişi hakkında yetkililerden bilgi aldı.

Heyet temaslarının son halkasında, Irak Kürdistanı’nın en uç noktasında yer alan Barzan Bölgesi’ne giderek, Kürt Mücadele tarihinin öncü isimlerinden Mele Mustafa Barzani’nin mezarını ziyaret etti. Ardından Saddam tarafından Enfal Operasyonunda katledilen 8 bin kişiye ait özel eşyaların sergilendiği müzeyi gezildi.

İLKHA























































































Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.