HÜDA PAR’dan Samsatlı depremzedelere ziyaret
HÜDA PAR Adıyaman İl Başkanlığından oluşan bir heyet, 2 Mart 2017’de yaşanan depremde evleri hasar gören Samsatlı depremzedeleri ziyaret etti.
HÜDA PAR Adıyaman İl Başkanı Ali Çelik ve beraberindeki heyet 2 Mart 2017 tarihinde Adıyaman’ın Samsat ilçesinde meydana gelen 5,5 büyüklüğündeki depremden dolayı evleri ve işyerleri büyük hasar gören Samsatlı depremzedeleri ziyaret etti. Heyete HÜDA PAR Samsat İlçe Başkanı Dündar Avcı da eşlik etti.
Heyet ilk olarak Samsat’ta yaşanan depremde en çok hasar gören Taşkuyu köyünü ziyaret etti. Heyet, depremzedelerle hasbihal edip sorun ve sıkıntıları dinledi.
Ardından heyet, Taşkuyu köyünden ayrılarak Samsat ilçe merkezine hareket etti. Heyet burada depremzedeler için oluşturulan konteynır kentte incelemelerde bulundu.
Ziyaretin ardından bir açıklamada bulunan HÜDA PAR Adıyaman İl Başkanı Ali Çelik, Samsat halkının çok mağdur olduğunu söyledi.
Hükümetin, Samsat’a karşı duyarsız olduğunu söyleyen Çelik, “Burada insanlarla görüştük, bayağı mağdurlar. Bu sıcakta, bu oruçlu günde çadırlarda yaşamak gerçekten de çok zor. Ve devlet gelmiş yüzde 50-60 hasarlı olan evleri yıkmış. Evleri yıkmalarında sorun yok ama bu molozlar olduğu gibi duruyor. Hiç bir icraat yok. Bu insanlar hem bu molozlardan dolayı mustaripler hem de bu çadırlarda yaşamaktan. Bu oruçta, bu sıcakta çadırda dayanmak çok zor. Yetkililerin bir an önce buna bir çözüm bulmaları lazım. Bu köyün halkının derdine derman olmaları gerekiyor. Acaba bu deprem başka yerde olmuş olsaydı ya da batı da olmuş olsaydı hükümet, bu kadar duyarsız olacak mıydı? Bunu da hükümete sormak lazım.” ifadelerini kullandı.
Depremzedelerin yaşadığın mağduriyeti aktaran Yusuf Dağtaş, "Yetkililere sesimizi duyurun!" diyerek şu ifadeleri kullandı:
"3 aydır evimiz yıkıldı. Geldiler 4-5 günde kepçe getirip yıktılar ondan sonra bizi terk ettiler. Şimdiye kadar her hangi bir yetkili gelmedi yani bunlardan gelip bu molozları kaldırmalarını istedik. Bizlere konteynır getirmelerini, bizim evlerimizin yapılmasını istiyoruz, bu kadar da olmaz yani oruçta çadır altında oruç tutuyoruz, nerde oturacağımızı bile bilmiyoruz, bizim bir gölgemiz bile yok. Güneş altında nasıl oruç tutacağız. Yetkililere sesimizi duyurun bir an önce gelip bizim halimizi görsünler, bize baksınlar." (Osman Gülebak, Hüseyin Sayhar, Ferit Gölgül- İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.