Akar, Kürt meselesine ilişkin yaptığı değerlendirmede, Kürtlerin kazanımlarının Türkiye'de ve Orta Doğu'daki kazanımlarının hiç kimseye tehdit olmadığını söyledi.

Kürtlerin istekleri hakkında değerlendirmelerde bulunan Akar, “Kürtlerin Ortadoğu'daki kazanımları ne bu ümmeti böler ne Türkiye'ye tehdit olur ne de başka bölge ülkelerine tehdit oluşturmayacaktır.” dedi.

Kürtlerin kazanımları gerek Türkiye'de gerek Orta Doğu'daki kazanımlarının hiç kimseye tehdit olmadığını dile getiren Akar, “Çünkü Kürtler elde edecekleri kazanımları, hatta elde ettikleri kazanımları başka bir toplumdan ayrışmak, düşmanlık için kullanmıyorlar. Birçok kazanım elde edildi. Dil, kimlik, kültür, edebiyat konusunda Kürtlerin kendi dilini kamusal alana taşıma konusunda büyük çabaları oldu ve büyük kazanımları var. Herhangi bir sorun çıktı mı? Kürtçe TV. kanalı kuruldu diye sorun çıktı mı? Enstitüler kuruldu diye bir problem oldu mu? Kürtlerin Ortadoğu'daki kazanımları da ne bu ümmeti böler ne Türkiye'ye tehdit olur ne de başka bölge ülkelerine tehdit oluşturmayacaktır. Çünkü büyük bir ümmet şuuru içerisinde yaşamak isteyen eşitçe, adilce ve hakkaniyet ekseninde bir geleceği tasavvur etmektedir. Bu tarihsel tecrübe ve inanç birlikteliği, ümmet şuuru ile Kürtlerin açıkçası rijit noktalara kaymasını her zaman engellemiştir. Ümmet ile ortak bir duygudaşlık ve gelecek tasavvuruna sahiptir. İnanıyorum ki bunu başaracağız.” ifadelerini kullandı.

“Aileyi ve gençlerimizi koruyacak mekanizmaları da ortaya koymak lazım”

Kürtlere tavsiyelerde bulunan Akar, “Şiddete ve tedhişe hiçbir zaman yüz vermemek lazım. İkincisi, bizim gibi düşünmeyen insanlar vardır. Kürt toplumu da bütün toplumlar gibi farklı siyasi görüşlere sahip bir toplumdur. Elinde güç bulunduran diğerini ötekileştirmesin ve zulmetmesin. Herkesin siyaset yapma hakkına saygı duyalım ve toplumun farklı kesimlerinin büyük bir istişare ve şura içerisinde toplanıp görüşlerini ifade etmesine imkan tanıyalım. Birbirimize saygı duyalım ve özellikle bizi biz yapan Kürt toplumunu, Kürt toplumu yapan manevi değerleri, İslami değerleri, aile gibi değerleri de koruyalım. Sadece etnik kimlikten kaynaklı talepler değil, aynı zamanda inanç ve tarihsel şuurumuzu yansıtan talepleri de dile getirmek lazım. Başlıca da aileyi ve gençlerimizi koruyacak mekanizmaları da ortaya koymak lazım.” şeklinde konuştu. (İLKHA)