Hüseyn`in Varisi Mustazaflarız
Haktan ve hakikatten yana olan adaleti gözeten, hiçbir şekilde zalime ve zulme meyletmeyen halk kitlesiyiz.
Fıtrat ve Nesil düşmanı işgal ruhlular tarafından sömürülmüş , yeraltı ve yerüstü zenginliklerine el konulmuş, esaret altına alınmış ve yoksulluğa terk edilmiş zümreleriz, ilahi vahye gönül vermiş Allah’ın elçilerine ve onun varisleri olan alim ve rehberlere tabi olmuşuz.
Kurtuluşun, azadeliğin, saadetin izzet ve şerefin iman ve İslam’da olduğuna kanaat etmişiz. İhlaslı ve sadık islam davetçilerinin saflarda bir araya gelmiş, cemaat olmuş zalim ve zorbalara hesap soranlarız.*
Adem (a.s)’dan bu yana resullere ve İslam davetçilerine öncelikli olarak icabet eden mazlum Mustazaflar olmuştur. Bu kesim İslam davasının yükünü omuzlamış bu şerefli davanın öncü, erleri olmuşlardır.
Bizler Habil’iz, hak aşığı doğru sözlü amel ehliyiz. Allah’a adanmış kurbanımız ihlasımızın nişanesidir.
Öz kardeşi tarafından şehit edilmiş zulme uğramışız. Akıtılan kanımız şehadetimize delildir.
Biz Nuh (a.s)’ın gemilerinin sakinleriyiz çağlar boyu insanları hakka, hakikate çağıran, yılmadan usanmadan açıktan açığa, gizliden gizliye tebliğ eden dava erleriyiz.
Gece ateşin yakılıp gündüzün duman çıkartılmak suretiyle düşmanlarımıza haber verilmesi masumiyetimize işarettir.
Bizler Salih (a.s)’ın ev halkıyız, düşmanlarca evi kuşatılıp, suikasta maruz kalan ve Allah (c.c) nusret’i ve yardımıyla kurtulanlarız. Necip bir şahsiyet, nasihatçi bir peygamber’in ehliyiz. boğazlanan devemiz Mustazaflığımıza alamettir.
Ve bizler Hz. İbrahim’in hanif dininden olan mazlumlarız. Nemrut’ların narında yakılmak istendik, Allah (c.c)’ye tevekkül ile kurtulanlarız. Allah’a teslimiyet bizim sıfatımızdır. Hayatımız hicretlerle taçlanmıştır. Allah’a kurban sunulan Evladımız teslimiyetimizn göstergesidir.
Bizler Mustazaflarız kardeşleri tarafından kuyuya atılan Yusuf’uz , Mısır çarşısında köle pazarında satılığa çıkarılan ve Zelihalar’ın şehvet tuzaklarına maruz kalmamız mazlumiyetimizin bir göstergesidir. Zindandır medresemiz,
Mustazafız bizler zorla Firavun’ların zulmüne maruz kalan, Medyen’i yurt edinmiş yıllarca sevdiklerinden koparılan. Hak ve batılı birbirinden ayıran asamız Tur-i Sina’dır mekanımız Hz. İsa’nın havarileriyiz. Çile ve eziyet ile geçen ömrümüz, Rabbi rahime sunulan gönlümüz var…
Ve bizler Kabe’de namaz kılarken üzerine deve işkembesi atılan, Taif’te taşlanan bir Peygamberin ümmetiyiz. Kızgın çöllerde üzerimize taşlar konulmuş dilimizde “EHAD,EHAD!” sesleri…
Zorba efendiler tarafından kızgın demirlerle dağlandık. “Allah birdir” sedası çıktı dillerimizde.
Ve bizler Hasan El Benna’yız ev ev,sokak sokak ve kahve kahve dolaşıp insanları hakka davet edenleriz. kurşunlanan bedenimiz Mustazaflalığımızın bir göstergesidir.
Bizler Şeyh Said’lerin yolunda Mustazaflarız kur’an’ın hükmünü ortadan kaldıranlara karşı kıyam edenleriz. Allah yolunda, canımızı feda edip, idam sehpasına yürürken bile “Değersiz dallarda asılmamıza pervamız yok. Şüphesiz bizim mücadelemiz Allah ve din içindir.” diyenleriz. Hakkımızda ki idam kararı mazlumiyetimize alamettir,
Ve bizler Hüseyin’in varisler Mustazaflarız, iman dolu göğsümüz ihlastır yükümüz, kurşunlara siperdir göğsümüz ilah-i kelimatullah için.
Bu dava çok büyüktür “En iyilerimizi feda etmek gerekir.”sözünün eriyiz.
Şunun çok iyi bilinmesi gerekir ki Mustazaflar olarak bizler yeryüzünün ıslahatçılarıyız. Toplum içinde şu dünya gemisinde yol alıyoruz. Gemiyi delmek isteyenlere mani olup selamet karasına hep beraber çıkmalıyız.
Rabbimiz (c.c) biz Mustazaflara şu müjdeyi haber vermektedir.
“ Bizde istiyoruz ki yeryüzündeki Mustazaflara lütfedelim. Onları önderler yapalım, onları mirasçı kılıp yeryüzünde iktidar sahibi kılalım.” (Kasas 5)
* İnzar Dergisi
NİHAT ÇAM … / Doğruhaber
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.