"Hz Hüseyin denilince akla teslimiyet cesaret ve zulme karşı kıyam gelir"
Batman'da faaliyetlerde bulunan Sevgi-Der ile Hira-Der, Hz. Hüseyin ve yarenlerinin Kerbela'da şehit edilişlerinin 1378'inci yılı münasebetiyle 'Hz Hüseyni Anma Etkinliği' düzenledi.
Batman merkezde faaliyet gösteren Sevgi Eğitim Kültür ve Dayanışma Derneği (Sevgi-Der) ile Kültür, Eğitim ve Dayanışma Derneği (Hira-Der) tarafından, Hz Muhammed'in torunu Hz Hüseyin ve 72 yareninin Kerbela çölünde şehit edilişlerinin 1378'inci yılı münasebetiyle bir anma etkinliği düzenlendi.
Hafız Ali Çağlayan'ın Kur'an-ı Kerim tilaveti ile başlayan program, Hz Hüseyin ile Kerbela'yı konu alan ilahilerle devam etti.
Programda bir konuşma yapan Peygamber Sevdalıları Platformu sözcüsü M. Ali Altun, Kerbela hadisesinde özellikle 4 ders çıkarılması gerektiğini söyledi.
Allah Resulünün biricik torununun şahadet yıl dönümü olduğunu hatırlatan Altun, “Tuğyan ve zulme karşı kıyam eden, kendini ve varını yoğunu Allah'a feda eden ve bu yolda korkusuzca yürüyen, bütün tehdit ve şantajlara rağmen yolundan dönmeyen bütün şehitlerin rehberinin şahadet yıl dönümünü kutluyoruz. Muharrem denilince akla aşure günü geliyor. Aşure günü denilince Kerbele akla geliyor. Kerbela akla gelince Ehl-i Beytin çektiği sıkıntılar ve şahadet akla geliyor. Kerbela, aşure ve muharrem bunlarla anlam kazanmıştır. ” dedi.
Aşure gününün çok önemli, büyük olayların yaşandığı gün olduğunu söyleyen Altun, “Kerbela faciasından daha büyük, daha acı ve daha kederli bir olay daha dünyada yaşanmamıştır. Öyle ki birçok rivayette Peygamber Efendimiz (sav) Kerbela faciasını anlatılırken, yaşanmamasına rağmen gözyaşlarına boğulmuş ve belanın aktığı, kanın aktığı, toprağa karıştığı bir yer olarak tarif etmiş.” diye belirtti.
Kerbela olayında 4 çeşit insan çıktığını söyleyen Altun, “O, 4 çeşit insanı iyi tanımamamız gerekir. Çünkü günümüzde de günümüz Yezitlerinin cirit attığı, bir değil binlerce Yezid'in meydanlarda olduğu ve binlerce Hüseyinleri katleden o zalim yezitler, onların saltanatları ve zihniyetleri hala vardır. Ama burada tanımamız gereken Kerbela'yı oluşturan ve asıl alınması gereken 4 dersi burada almamız gerekiyor. Birincisi hiç şüphesiz ki Hz İmam Hüseyin'dir. İkincisi bacısı olan Hz Zeynep'tir. Üçüncüsü zalimleri ve hainleri temsil eden Yezit'tir. Dördüncüsü de ihanet ehli olan Küfe ehlidir. Bizlerin bu dört temsilciden almamız gereken dersleri almamız gerekiyor.” şeklinde konuştu.
Hz. Hüseyin'den sonra Kerbela kahramanın Hz Zeynep olduğuna dikkat çeken Altun, son olarak şunları kaydetti:
“Hz Hüseyin hakkın temsilcisidir. Hz Hüseyin denilince akla Allah'a teslimiyet, cesaret ve zulme karşı kıyam gelir. Şayet din canla, kanla ayakta duracaksa Hz Hüseyin akla geliyor. Hz Hüseyin denilince izzet akla geliyor. Akla şeref ve onur geliyor. Akla mücadele geliyor. Yılmadan geri adım atmadan zalimin kara yüzüne tükürmek geliyor. Hz Hüseyin bütün bu güzellikleri temsil eden hakkın temsilcisidir. Diğer taraftan Hz Zeynep. Evet bir kadındır ama öyle bir kadın ki erkeklere ders verecek kadar yiğit, öğretmen, hitabet sahibi ve cesur bir annemizdir. Hz Zeynep Hz Hüseyin'den sonra Kerbela'nın en büyük kahramanıdır. Hz. Zeynep'in direnişi, o kahramanca savunmalarını ve kendi ceddinin dinine olan teslimiyetini bir anne olmasına rağmen korkmadan, geri adım atmadan Hz Hüseyin'in mesajını günümüze kadar ulaştıran tek şahittir. Kerbela'dan kurtulan Hz Zeynep ve çocuklardan başka kimse yoktur. Kerbela'yı anlatan sadece Hz Zeynep'in rivayetleri vardır. Diğer rivayetlerde Yezid'in tarafından tövbe edderek kaçıp kurtulanlardır ya da Kerbela olayının bütünü Hz Zeynep'tir.”
Program Hz Hüseyin ile Kerbela'yı konu alan ilahilerin ardından, sinevizyon gösterimiyle devam etti.
Etkinlik Sevgi-Der yönetim kurul üyesi M.Emin Uras'ın duasının ardından son buldu. (M.Sait Çelik – İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.