"Hz. Muhammed'i (sav) anlatmadığımız bir vaktimiz yok"
Peygamber Sevdalıları Platformu tarafından Ankara'nın Sincan ilçesinde Mevlid-i Nebi programı düzenlendi.
Peygamber Sevdalıları Platformu Ankara Koordinatörlüğü, Sincan'da "Rahmet, Barış ve Adalet Rehberi Hz. Muhammed (sav)" temalı Mevlid-i Nebi programı düzenledi.
Programa HÜDA PAR Genel Sekreteri Şehzade Demir, HÜDA PAR Ankara İl Başkanı Reşat Uşar, STK temsilcileri ve vatandaşlar katıldı.
Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başlayan programda Süleyman Çelebi'nin kaleme aldığı Türkçe mevlid-i şerif okundu. Ardından ilahiler seslendirildi.
Etkinlikte bir konuşma yapan Doğruhaber Gazetesi Yazarı-TV Programcısı Araştırmacı Özkan Yaman, İslam ümmetinin tek çaresinin Hz. Muhammed (sav) olduğunu vurguladı.
Yaman, "Efendimizin doğduğu zamana gidelim çünkü o zamanı anlamadan, o dönemi bilmeden Peygamber Efendimizin mevlidini, kutlu doğumunu, veladetini gereği gibi idrak edemeyiz. Öyle bir zaman ki her şey birbirine karışmış, terazilerin ölçüsü kaybolmuş. Zifiri karanlık, yol belli değil, menzil belli değil, zalim kim, mazlum kim belli değil. Her şey karman çorban olmuş. Evler, çarşı, meydan, pazar putlarla dolu olmuş. Elinde baltasıyla tekrar bir Hz. İbrahim bekleniyor. Firavunlar geçmişte olduğu gibi her yerde hükmediyorlar. Bir Musa bekleniyor ve zulüm, azgınlık, faiz yağmur gibi yağıyor ve ümmeti insanlığın sahil-i selamete çıkaracak Hz. Nuh bekleniyor. Öyle bir zaman ki çocuklar diri diri toprağa gömülürken onları çıkaracak bir el bekleniyor. Yetimler, garipler hepsi sahibini bekliyor. Medine misafirini bekliyor. Ashab bunu bekliyor." dedi.
"Mesele, Peygamber Efendimizi hayatımıza sürekli numune kılmaktır"
Müslümanların yaşantısının her alanında Hz. Muhammed'in yer aldığını söyleyen Yaman, "Hz. Muhammed (sav) dünyaya geliyor. Şu Ankara'da Hz. Muhammed'den zaman ve mekan olarak belki uzakta her birimiz. Farklı özellikte, farklı hayallerde ama onu anlatmadığımız bir vaktimiz yok. Biz, Bismillah derken onu anlatıyoruz. İnşallah, derken onu anlatıyoruz Biz kardeşimiz ile karşılaştığımız Mümin ile selam verirken onun verdiği selamı veriyoruz; yine onu anlatıyoruz. Onu anlatmadığımız hiçbir günümüz yok. Soframıza otururken onun gibi oturalım diyoruz. Alışveriş yaparken hayırlı işler diyoruz, Allah bereket versin, diyoruz. Onu, Peygamberimizi anlatıyoruz. Kız isterken Allah'ın emriyle, Peygamberin kavliyle, diyoruz onu anlatıyoruz. İnanın bizim sadece namaz ve orucumuz değil her şeyimiz onu anlatıyor; ezanımız, selamız, duamız, ilahilerimiz onu anlatıyor. Ve keşke onu, Peygamberimizi daha iyi anlatabilsek. Mesele, Peygamber Efendimizi hayatımıza sürekli numune kılmak Üsve-i Hasene kılmak, onu o şekilde anlatmaktır." dedi.
Program Ebuzer Dalga Hoca'nın okuduğu duanın ardından sona erdi.
İLKHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.