İdam kararlarının arkasında Amerika ve İsrail var foto video
Mısır’da seçilmiş Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi dâhil 106 kişiye verilen idam kararları Mustazaflar Cemiyeti İstanbul Şubesi ve Mısırlıların Hür Rabia Derneğinin de aralarında bulunduğu İslami kurum ve kuruluşlar tarafından Fatih Saraçhane parkında düzenle
Mısır cuntası mahkemeleri tarafından seçilmiş Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi ile beraber 106 İhvan üyesine verilen idam kararları, Mustazaflar Cemiyeti İstanbul Şubesi ve Mısırlıların Hür Rabia Derneğinin de aralarında bulunduğu İslami kurum ve kuruluşlar tarafından protesto edildi.
Fatih Camisinde bir araya gelen kitle, ikindi namazını müteakiben Fevzipaşa Caddesi üzerinden “Kahrolsun Sisi yolun haktır Mursi”, “İhvana selam direnişe devam”, “Müslüman uyuma kardeşine sahip çık” sloganları eşliğinde Saraçhane Parkına yürüdü.
Saraçhane Parkındaki program, Mısır eski Milletvekili Amir Abdurrahim tarafından okunan Kur’an-ı Kerim ile başladı.
“Cunta, binlerce Müslümanı cezaevine doldurdu”
İlk konuşmayı yapan HÜDA PAR İstanbul İl Başkanı Erdal Elibüyük, Mısır cuntasının büyük katliamlara imza attığının altını çizerek, “İki yıl önce 2013 yılının Temmuz ayında emperyalist ve siyonistlerin işbirliği ile halkın iradesi ile seçilen Mısır Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’ye bir darbe oldu. Bunun akabinde Müslüman Mısır halkı, Tahrir ve Rabiatul Adeviye meydanında darbeyi protesto etti. Mısır faşist cuntası büyük bir katliam yaptı. Bununla yetinmeyen cunta binlerce kişiyi de cezaevine attı. En son içlerinde ihvan hareketi lideri Muhammed Bedii ve Muhammed Mursi’nin yer aldığı 106 kişiye idam cezası verdi.” dedi.
“Müslüman halkların uyanması gerekiyor”
Bu meydanlarda zafer çığlıkları atmaya hasret kaldıklarını ifade eden Elibüyük, “Üstlerine bomba yağdırılan Çeçenistan, Afganistan, Irak ve Suriye derken Mısır’daki kardeşlerimiz için bu meydana toplandık. Saraçhane meydanından Tahrir ve Adeviye meydanında şehit olan Müslümanlara selam olsun. Şeyh Said meydanından Tahrir meydanında şehit olan Müslümanlara selam olsun. Türkiye zindanlarındaki Müslümanlardan, Suriye ve Mısır zindanlarındaki Müslümanlara selam olsun. İstanbul’dan, Fatihin torunlarından, Seyyit Kutub’un torunlarına selam olsun. Müslüman halkların uyanması gerekiyor. Türkiye’deki Müslümanlar olarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetine sesleniyoruz. Mısır ile siyasi ve ticari ilişkiler kesilsin. Bu noktada halkın bir beklentisi var.” şeklinde konuştu.
Elibüyük, HÜDA PAR olarak bu tür organizasyonlara her zaman ve her yerde destek olacaklarını yineleyerek konuşmasını bitirdi.
“Hilafetin merkezi olan İstanbul’dan Mısır’daki direnişçileri selamlıyoruz”
Elibüyük’ün ardından konuşan Cemaati İslami yetkililerinden İslam El Ğamri ise, “Allah Kur’an-ı Kerim’de ‘Müminlerden öyle erler vardır ki kendilerine verilen canı Allah yolunda feda ettiler, bir kısmı da hazır bekliyor’ diye buyuruyor. Hilafetin merkezi olan İstanbul’dan Mısırdaki direnişçileri selamlıyoruz. Onların direnişlerine devam etmeleri için Allah’a dua ediyoruz. Mısır Cumhurbaşkanına idam verdiler. Biz Mursi’ye ve Mısır’ın izzeti için direnen Müslümanlara selam gönderiyoruz. Muhammed Bedii’ye selam olsun. Cemaati İslaminin liderine selam olsun. Bütün şehitlere ve Hasan El Benna’ya selam olsun. Seyyit Kutub’a selam olsun, Halit İslambuli’ye selam olsun.” ifadelerini kullandı.
“Mursi’yi şehit ederlerse hepimiz Mursi’yiz ve onun yolunu sürdüreceğiz”
Darbeci Sisi’ye seslenen Ğamri, “Allah bizim gayemizdir, Kur’an bizim düsturumuzdur. Resulullah (sav) bizim rehberimizdir. Allah yolunda şehit olmak en büyük arzumuzdur. Allah Kur’an’da ‘Hoşunuza gitmese de Cihad size farz kılınmıştır’ buyuruyor. Eğer birisi güzel sözden anlamıyorsa o zaman kılıçlar konuşur. Biz bugün diyoruz ki Mısır’dan izzetli birisi çıkar ve Halid İslambuli gibi Sisi’yi öldürür ve onun gibi izzet bulur. Biz bu dine iman ettik ve asla vazgeçmeyeceğiz. Direnişin simgesi Mursi’yi şehit ederlerse hepimiz Mursi’yiz ve onun yolunu sürdüreceğiz. Mısır halkının hepsi şehadeti bekliyor. Sisi’ye sesleniyorum; Hz Muhammed (sav) vefat ettiğinde onun dini bitti mi ki, siz Mursi’yi şehit ettiğinizde direnişimiz bitsin. Hz Resullulah’ın ashabı şehit olduğunda İslam bitti mi ki şimdi bitsin. El Benna ve Seyyit Kutup şehit olduklarında İslami hareket bitti mi ki şimdi bitsin? Bu din şahsiyetlerin şehit olmasıyla bitmez. Bu din Allah tarafından gönderilmiştir ve bütün kâfirlere galip gelecektir. Kâfirler kinlerinden geberseler bile. Abdunnasır, Sedat, Mübarek ve destekleyenlerin hepsi gelip seninle beraber hareket etse, sen yine Müslümanlara karşı galip gelemezsin. Müslümanlara karşı yenilmeye mahkûmsun.” dedi.
Mısır’ın direniş meydanlarından Müslümanlara selam getirdiğini belirten Ğamri, son olarak Mısır halkının yanında yer alan Mustazaflar Cemiyeti’ne ve katılımcılara teşekkür etti.
“Sabırla ve direnişle zafere ulaşacaksınız”
Mısır’ın direniş meydanlarına seslenen İhvan üyesi Ömer Eşref isimli genç de, “Allah’ı zalimlerin yaptıklarından gafil sanmayın. Ben Mısır meydanlarından direnen kardeşlerime bir mesaj göndermek istiyorum. Ey Allah’ın zaferine, yardımına müstahak olan ve ey özgürlüğe sevdalı olan kardeşlerim! Siz biliniz ki Allah’ın yardımı birileri ile beraber olunca, zalimlerin verdiği bütün kararlar geçersizidir, işe yaramaz. Sabırla ve direnişle zafere ulaşacaksınız.” dedi.
“Bu kararların arkasında Amerika var, İsrail var, Avrupa var”
Konuşmaların ardından basın açıklamasını okuyan Yusuf Tutak, “Bu karar, askeri darbe ve Rabia katliamında olduğu gibi Sisi’nin kendi başına almış olduğu bir karar değildir. Bu karar; Filistin’de, Irak’ta, Suriye’de, Afganistan’da, Myanmar’da, Bangladeş’te, Arakan’da, Libya’da, Türkistan’da ve ümmetin diğer coğrafyalarında Müslümanların kanını akıtan, ümmeti bölüp parçalayan düşmanların ortak kararıdır. Bu kararların arkasında Amerika var, İsrail var, Avrupa var, küfür dünyası var. Tetikçilik ve taşeronluğunu ise Sisi yapmaktadır. Sisi ve arkasındaki zalim güçler, bu katliam ve idamlarla Müslümanların sineceğini, Sisinin meşruiyetinin sağlanacağını sanıyorsa hiç heveslenmesinler. Sisi, insanlığın ve Mısır halkının gözünde darbecidir ve darbeci olarak kalmaya devam edecektir. Batı dünyasından, insanlık ve demokrasi havarisi kesilen Amerika’dan, Birleşmiş Milletlerden ve Batı dünyasından Müslüman olarak bir beklenti ve umudumuz yoktur ve olmamalıdır. Demokrasi, insan hakları, özgürlük kelimeleri sadece zulümlerini ve kirli yüzlerini örtmek için kullandıkları birer maske ve halkları uyutmak için kullandıkları sihirli sözcüklerden ibarettir.” ifadelerini kullandı.
“Döktüğünüz kanda boğulacaksınız”
Rabiatül Adeviyye Meydanına, kardeş Saraçhane Parkından Sisi ve yandaşlarına seslendiklerini ifade eden Tutak, “Küfür devam eder ama zulüm devam etmez. Zulüm ile âbad olunmamıştır ve siz de âbad olamayacaksınız. Mısır, firavunlarıyla meşhur olduğu kadar Musalarıyla da meşhurdur. Bu döktüğünüz kan ve zulümde boğulacaksınız. Kan, zindan ve idamlar Müslümanları yıldırmamış ve bundan sonra da yıldıramayacaktır. Yusuflar ve Halitler yaptığınız zulmün hesabını elbette ki soracaktır. Burada toplanan Müslümanlar ve temsilcisi olduğumuz kurum ve kuruluşların temsilcisi olarak; bu idam ve zulümleri telin ve protesto ediyoruz. Mısır zindanlarında olan Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’ye, zulüm ve haksızlıklar altında mücadele eden dava arkadaşlarına sesleniyoruz: ‘Üzülmeyin gevşemeyin, Allah inananlarladır. Ve inşallah Allah sizinle beraberdir. Zamanın sahibi olan Allah Teâlâ günleri insanlar arasında döndürmektedir. Zaman bazen aleyhimize bazen lehimize olur. Ta ki iman edenler ortaya çıksın.” şeklinde konuştu.
22 Haziran Cuma günü Diyarbakır’da Mısır’daki idamları protesto etmek isteyen kitleye polisin tahrik edici bir şeklide gazlı ve coplu müdahalesini kınadıklarını ifade eden Tutak, hükümetten sorumlular hakkında gerekeni ivedilikle yapmasını istediklerini belirtti.
İLKHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.