ŞIRNAK- 30 Mart yerel seçimlerine günler kala seçim çalışmalarına hız veren Hür Dava Partisinin (HÜDA PAR), İdil'de düzenlediği açık alan mitingi, ilçe halkının yoğun katılımıyla  gerçekleştirildi.

Miting öncesi, Motorsikletlilerin eskortluk yaptığı uzun araçlık konvoyu ilçeyi boydan boya turladıktan sonra, ilçe teşkilat binası önüne gelen HÜDA PAR’lılara halk, tekbir ve salavatlar getirerek iştirak ettiler.

İdil halkının 7’den 70’e herkesin katıldığı miting boyunca getirilen tekbir ve salavatlar İlçeyi adeta inletti.

Miting Saat 13.30 da Molla Ömer Hoca’nın okuduğu Kur'an Kerim tilavetiyle başladı.

Asım Özalp'ın sunuculuğunu yaptığı mitingte, HÜDA PAR İdil Belediye başkan adayı M.Selim Narçin’in açılış konuşmasında halkı selamladıktan sonra şunları söyledi:

"Hür Dava Partisi, bu halkın içinden çıkan mazlum insanların partisidir. Bizler ekmeğiyle suyuyla büyüdüğümüz, sizlerin öz evlatlarıyız. Başka yerden ithal edip gelmedik. Bizler Allah korkusu taşıyan, halkın menfaatini ön planda tutan, halkın dertleriyle dertlenen, halkımızın maddi ve manevi ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak, hizmet için yola çıktık. Halkımıza efendilik yapmaya değil, inancımıza ve kimliğimize sahip çıkmaya ve hizmet etmeye geliyoruz. Halkın efendisi Hakka hizmet edendir, diyen bir peygamberin ümmetiyiz. Hak yolda, halka hizmet etmek istiyoruz. İdil halkının hizmetle, inançlı kadrolarla tanışma vakti gelmiştir.
Dürüst siyaset, gerçek adalet şiarıyla yola çıkarak halkımızın yaşadığı tüm sorunların çözümü ve haklı  taleplerinin karşılanması ancak İslam’ı referans olarak mümkün olabilir. Huzur, barış ve kurtuluş İslam’dadır. Bu kardeşliği getirecek olanlar da İslam ile yoğrulmuş kişilerdir. Müslüman bir toplumun, idarecileri de dindar olmalıdır. En büyük projemiz ve en önemli farkımız halkımıza yalan söylememek, hırsızlık yapmamak, rüşvet almamak, emanete ihanet etmemek ve belediyelere yetim malı gibi sahip çıkmak olacaktır.
Halkımız, hizmetin en iyisine ve güzeline layıktır. İnşallah HÜDA PAR yerel yönetimindeki iktidarı ile Müslüman Kürt halkı, hizmetin ne olduğunu görecektir. Oyumuzu, Dinimize, dilimize, inancımıza ve kimliğimize sahip çıkan dürüst ve emin temsilcilerimize verin. Tercih sizin, takdir Yüce Allah'ındır. Hepinizden Allah Razı olsun."

Miting, HÜDA PAR Ar-Ge’den sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Av. Necat Özdemir'in yaptığı Kürtçe konuşmayla devam etti.

Özdemir, yaptığı konuşmada, “Onlarca yıldır uzaklaştırıldığımız, yabancılaştırıldığımız, hatta düşmanlaştırıldığımız ve kendisiyle kavgalı hale getirildiğimiz özümüze, aslımıza dönme ve onunla barışma sürecini yaşıyoruz .Öz ve asıl derken Madde ve mana, dil ve din, ahiret ve dünya bütünlüğü içerisinde bir özden ve asıldan bahsediyorum.
Bu mazlum halkın özüyle ve aslıyla kucaklaşmasının zamanı gelmiştir. Çünkü yaşanan zulüm ve haksızlıklar, artık milletimizin canına tak etmiş, ona yeter dedirtmiştir.
Mevlana Halid, Şeyh Ubeydullah Nehri, Şeyh Abdusselam Barzani, Şeyh Said Palevi ve Seyyid Abdulkadir’lerden sonra bu halk, yöneticileri noktasında bir fetret dönemine girdi.
Bu dönem, Kurt mu çoban mı oldukları çoğu zaman tam kestirilemeyen, Allah ve ahiret korkusu taşıdıklarından emin olamadığımız kimselerin muhtarlık, belediye ve valiliklerden bakanlıklara, her kademede yönetimi eline aldığı ve halkımızın geleceğini dizayn ettiği bir dönemdir.
Bizler, her halükarda hayırlı işlerde bulunan, bu halka hizmet ve halkın huzuru için taş üstüne taş koyanlara teşekkür ediyor, Allah kendilerinden razı olsun diyoruz.
Ancak yönetimde yeni bir sayfa açmamızın, ‘Ben Allah’tan ve ahiret gününden korkuyorum’ diyen kimseleri yönetime getirmemizin zamanı gelmiştir. Aksi takdirde hiçbir zaman belimizi doğrultamayacak bir şekilde darbeler alma tehlikesiyle karşı karşıyayız.
Her bakımdan halkın denetimine açılması ve şeffaf olması adeta imkansız olan yöneticilik en başta Allah korkusuyla alakalı bir makamdır. Allah’tan korkmayan, tüyü bitmemiş yetimin hakkından haberdar olmayan, yarın öbür gün hesap gününde Allah’a hesap vereceği düşüncesi taşımayan kimselerin bu halkın malına ve emanetine gereği gibi sahip çıkıp, yapılması gereken hizmetleri bihakkın yapabileceklerine inanmıyoruz.
Bu nedenle, ‘benim referansım İslamiyet’tir, ben Allah’tan ve ahiret gününden korkuyorum. Bundan ötürü adalet ve hizmeti yerine getirebilmek için titreyerek elimden geleni yapacağım.’ diyen yöneticilerimize şehir ve beldelerimizin anahtarlarını teslim etmek istiyoruz.
Emin olun bunu sadece dini hassasiyeti olan kimseler de istemiyor. Bediüzzaman’ın deyimiyle en günahkar kimseler bile yöneticisinin harama helale riayet eden, abdestli namazlı kimseler olmasını ister.
Bizler hür kadroların bunu başarabileceğine ve gereken hizmeti her bakımdan yapacaklarına inanıyoruz. Bunun için siz aziz halkımızın destek ve duasını talep ediyoruz.
Öylesine zor ve sıkıntılı, öylesine karanlık ve bulantılı dönemlerden geçtik ki ne müslümanlığımızı ne de Kürdlüğümüzü dile getirebildik. Ne müslümanca ne de Kürdçe yaşayabildik.
Bunun sonucu olarak toplumsal huzurumuz kaçtı, düzenimiz bozuldu, evlatlarımız sağa sola savruldu.
Ancak artık o karanlık dönemleri geride bırakıyoruz. Artık din ve ahlakla ruh bulan Kürdler olarak, hayatın her alanında kendi inanç ve kimliğimizle varlığımızı ortaya koyabiliyoruz.
İşte hür kadrolar kamil manada bunun örneğini ortaya koyacaklardır. Ruhu bedenle bütünleştirecek, dini dünyayla buluşturacak, halkımızla el el omuz omuza verip halka maddi ve manevi hizmet yolunu açacaklardır Allah’ın izniyle.
Son yıllarda sokaklarımıza, parklarımıza ve bahçelerimize Feqiyê Teyran’ların, Melayê Cizîrî’lerin ve Ahmedê Xanîlerin adları verildi. Adları geldi ancak içleri, ruhları yoktu.
Hür dava bu topraklarda Teyranların, Cizîrilerin, Xanîlerin ruhlarını da İmam Şafiilerin, İmam Gazalilerin, İmam Rabbanilerin ve Bediüzzamanların adları ve ruhlarıyla buluşturacak, huzur ve güven ortamını inşa edecektir inşaallah.
Geliniz el ele, omuz omuza verelim. Birliğimizi dirliğimizi sağlayalım. Hep beraber sağlıklı bir ruhla bizlere ve çocuklarımıza hayır ve huzur vesilesi olacak beldeler imar ve inşa edelim.
Geliniz! Yıkma, dökme, düşmanlık, nefret ve saldırgan siyasetinin değil, imar, inşa, kardeşlik ve huzur siyasetinin hakim olmasını sağlayalım.

Bizim davamız da düşüncemiz de budur! Halkımızın maddi ve manevi huzur ve refahı. Bunun için yola çıktık ve bunun için muvaffak olmayı rabbimizden istiyoruz.
Önümüzdeki seçimlerin en hayırlı şekilde sonuçlanması dileğiyle sizleri Allah’ın hıfz ve himayesine emanet ediyorum.” sözlerine yer verdi.

HÜDA PAR’ın  İdil mitingi, Molla Cevher Hoca'nın yaptığı dua ile sona erdi. (M.Şerif Aşkın-İLKHA)