Gümüşhane Üniversitesi öğrenci kulüplerinden İhya ve İmar Gençlik Kulübü tarafından ‘Yusuf’un Üç Gömleği’ konulu konferans düzenlendi. Konferansa konuşmacı olarak Doğruhaber Gazetesi yazarlarından Sait Şahin katıldı.

Kur’an’ı Kerim tilavetiyle başlayan programda Özlem Ajans sanatçıları ilahi ve ezgiler seslendirdi.

Daha sonra Doğruhaber Gazetesi Yazarlarından Sait Şahin bir konuşma yaptı.

Hz. Yusuf’un Kur’an’ın ifadesiyle ‘Kıssaların en güzeli’ olarak anlatıldığını ve kıssaların en güzeli olmasının sebebinin ise onun hayatında insan hayatı içerisinde yaşanabilecek her şeyin yaşanmış olduğuna dikkat çeken Şahin,  “Hz. Yusuf, kardeşleri tarafından zulme uğramış, kuyuya atılmış, köle olarak satılmış, satıldığı köle pazarından alınmış, saraya yerleşmiş, sarayda dünyanın şehvetlerinin tehditlerine maruz kalmış ve onları elinin tersiyle itmiştir. Daha sonra zindana girmiş, zindandan çıkmış, sultan olmuş ve sultanlığıyla adalet tesis etmiştir. Musibet ve nimet adına yaşanabilecek ne varsa Hz. Yusuf’un hayatında o vardır. Ondandır ki Hz. Yusuf’un kıssası bizim için büyük bir örnek ve büyük ibretler barındıran bir kıssadır.” dedi.

“Hz. Yusuf’un yolundan gidenlerin gömleği halen kanlıdır”

Allah-u Teala’nın Hz. Yusuf kıssasını ‘gömlek’ objesi üzerinde ifade ettiğini anlatan Şahin, Hz. Yusuf’un birinci gömleğinin onun masumiyet gömleği olduğunu belirterek,  “Hz. Yusuf’un birinci gömleği kardeşleri tarafından kıskanılıp kuyuya atıldığı ve babasına kanlı gömleğiyle geldiği masumiyet gömleğidir. Bugüne dönecek olursak bugün aileler arasındaki sorun ve kavgaların en büyük sebebi haset ve kıskançlıktır. Haset insanı canavarlaştıran bir duygudur. Halen masumiyet gömleği hüküm sürüyor. Bugün Hz. Yusuf’un yolundan gidenlerin gömleği halen kanlıdır.” şeklinde konuştu.

“Hz. Yusuf’un gömleği yırtıldı  ama iffeti yırtılmadı”

Hz. Yusuf’un ikinci gömleğinin ise ‘haya’ ve ‘iffet’ olduğunu aktaran Şahin konuşmasın şöyle sürdürdü:  “İkinci gömlek; saraya yerleştikten sonra sarayın hanımefendisinin Hz. Yusuf’un nefsinden murat istediği şeyi elde edemeyince kapıya doğru kaçan Hz. Yusuf’un gömleğinin arkadan yırtıldığı iffet gömleğidir. Bütün seçeneklerin aleyhte olduğu bir sarayda bu isteğe ret cevabı vermek Hz. Yusuf’un iffeti demektir. Bizim de gömleğimiz yırtılsa bile iffetimizin yırtılmasına izin vermememiz gerekiyor. Şartlarımız ne kadar zor olsa bile Hz. Yusuf kadar zor değil. Hz. Yusuf, bedeni köle ama ruhu özgür bir insandı. Bugün bedeni özgür olup ruhu köle olan nice insanlar var. Bedeni özgür olup ruhu nefsinin, şehvetin, makamın, kadının kölesi olan nice insanlar var. Bir Müslüman’ın makama ulaştığı zaman nasıl nefsinin kölesi olduğunu ne yazık ki duyuyor ve görüyoruz. Hz. Yusuf’un gömleği yırtıldı ama iffeti yırtılmadı. Önüne zindan konmasına rağmen taviz vermedi. O zamanki zindan şartları dipte olduğu bir zamanda zindanı tercih etti. ‘Onurumu ve iffetimi kaybetmektense zindanı tercih ederim.’ dedi Hz. Yusuf. Zindandan çıktığı zaman onur ve iffetini temize çıkarmadan da çıkmadı. Kralın rüyasını yorumlama karşılığında kendisini çıkaracağını söylemesine rağmen onuru ve iffetini temizlemeyi önceledi. Eğer biz olsaydık hemen zindandan çıkmayı tercih ederdik ama Hz. Yusuf öyle yapmadı. Saray azizine ihanet etmediğini kanıtlamak istedi ve başarıya ulaştı. İhanet edenler ise hiçbir zaman başarıya ulaşmamıştır. Hz. Yusuf bunu ortaya çıkarmak istemiştir.” şeklinde konuştu.

“Üçüncü gömlek ise Hz. Yusuf’un saraya yerleşip hazineden sorumlu bakan olduğu, adaleti tesis ettiği ve adalet temelli olarak topluma huzur kazandırdığı gömleğidir.” diyen Şahin; “Hz. Yusuf kendisinden yardım istemeye gelen kardeşlerine de kin ve intikamla yaklaşmamıştır. Onlara şefkat ve merhametle yaklaşıyor. Kardeşlerinden; babasına göndermelerini istediği gömleği ise iktidar gömleğidir. Burada da bir mesaj var. Hz. Yusuf’un babası mazlumdur ve yıllarca evlat acısı çekmiştir. İktidardan aşağıya adalet yağarsa mazlumların gözü açılır. Mazlumlar huzur bulur, toplumda kardeşlik oluşur. Toplumsal bağlar tekrardan tesis edilir. Eğer iktidarda zulüm olursa mazlumların da gözleri kararır ve kardeşlik ölür. Biz de iktidara ulaştığımızda adil olmalıyız. Kendimizi kaybetmemeli ve iktidar imkanlarını kötüye kullanmamalıyız.” diye konuştu.

Program okunan ilahi ve duanın ardından sona erdi. (Yusuf Bingöl-İLKHA)