"İlim; mü'minin elinde nur, tağutun elinde nar olur"
Mardin'de düzenlenen "Arayıştan Adayışa ve İlahi Şöleni" etkinliğinde konuşan Eğitimci Yazar Abdulkadir Turan, "Eğer ilim mü'minin elinde olursa nur olur ve yol gösterir. Ama ilim tağutun elinde olursa nar olur ve insanlığı yakar. Eğer bu gün insanlık yan
MARDİN – Mardin Artuklu Üniversitesi Bilge Gençlik Topluluğu, Kur'an Nesli Platformu tarafından 1-8 Haziran tarihleri arasından ilan edilen "Dünya Müslüman Gençlik Haftası" münasebetiyle “Arayıştan Adayışa ve İlahi Şöleni” etkinliği düzenledi.
Dün akşam saat: 20.30’da Artuklu Üniversitesi AKM Salonu’nda düzenlenen etkinlik, Abdurrahim Özgün'ün okuduğu Kur'an-ı Kerim ile başladı. Ardından Özlem Ajans ilahi sanatçılarından Mahfuz ve Derviş sahneye çıkarak ezgiler seslendirdi. Doğruhaber Gazetesi Yazarı Eğitimci Abdulkadir Turan ise gençlere yönelik bir konuşma yaptı. Konuşmanın ardından bir skeç sahnelendi. Programda Mardin Artuklu Üniversitesi Bilge Gençlik Topluluğu adına ise üniversite öğrencisi Askeri Kaya bir konuşma yaptı.
İnsanlık nasıl bu hale geldi?
Özelikle gençlere seslenmek istediğini ifade eden Yazar Turan, dünyanın haline bakıldığında çok hoş bir manzara göremediklerini belirterek, “Dünyanın bir yanında katliamlardan ve açık zulümden söz ediyoruz, diğer yanından ise ahlaki çöküntüden söz ediyoruz. ‘Ne oldu bu dünyaya’ diye tefekkür etmemiz lazım. Çok uzağa gitmeye gerek yok. Mısır’da bir çavuş çıkıyor ve hakkımızda idam kararları veriyor. Peki, insanlık nasıl bu hale geldi? Şimdi sizin bir adınız öğrencidir, bir de sıfatınız var; siz Müslüman öğrencisiniz. Hep derler; laik ve seküler devlet olur, ama laik ve seküler insan olamaz. Bunlara inanmayın. Bir laik, seküler öğrenci vardır, bir de mü’min öğrenci vardır. Eğer siz ilmi vahye bağlıyorsanız, ilim Allah’tandır diyorsanız siz mü’min öğrencisiniz. Eğer siz ilim kafada başlar ve biter, bize gökten gelenler lazım değil diyorsanız siz bas baya seküler öğrencisiniz. Bakınız insanın bilgi ile ilişkisi Hz. Adem’de başlar. Allah bütün isimleri Hz. Âdem’e öğretti mi, öğretmedi mi? Eğer öğretti diyorsan mü’min öğrenciliğiniz başlıyor, öğretmedi diyorsan laik öğrenciliğiniz başlıyor.” dedi.
“Müslümanlar özgür ruhlu olmalı”
Allah-u Teâlâ’nın bizleri iman ümmet yaptığını dile getiren Turan, “Yani iktidar, yani insanlığın efendisi yaptı. Ey gençler! Biz insanlığın efendileriyiz. Bundan kaçmanız gibi bir şansınız yok. Bu din köleliği asla kabul etmiyor. Bakın bir cahilden her şey olur ama iyi bir Müslüman olmaz ve köle ruhlu bir insandan her şey çıkar ama Müslüman çıkmaz. Onun için Müslümanlar özgür ruhlu olmalıdır.” diye konuştu.
“Böyle Müslüman bir gençlik olur mu?”
Abdulhakim Sonkaya’nın bir sözünü hatırlatan Turan, “Eğer ilim mü’minin elinde olursa nur olur ve yol gösterir. Ama ilim tağutun elinde olursa nar olur ve insanlığı yakar.” dedi ve sözlerine şöyle devam etti: “Eğer bu gün insanlık yanıyorsa ilmin anahtarlarının elimizden çıkmasından kaynaklanıyor. Şunu asla unutmayın; bilginin efendisi olmayanların insanlığın efendisi olmaya hakları yoktur. Öyle bir peygamber düşünün ki; gece yarısı ayağa kalkıp ibadet ve zikir ediyor. Ama ona inanan genç öğleye doğru kalkıyor ve güneş doğmuş mu acaba diyor. Allah aşkına böyle bir gençlik olur mu? O kadar dua ediyor ki artık ellerini kaldıramıyor, Allah aşkına duasız bir gençlik olur mu? Öyle bir peygamber düşünün ki; anlı secdeden yara oluyor, hiç anlı secde görmemiş bir gençlik olur mu? Öyle bir peygamber düşünün ki gözyaşlarından yer ıslanıyor; ibadette bile gözyaşı dökmeyi erkekliğe sığdıramayan Müslüman bir gençlik olur mu? Eğer koşması gerekenler yatakta kokuşursa bu toplum köle olur, geri kalır. Zaten geri kalışımızın sebebi budur. Bu iman ümmet vazifesini terk ettiği için önderlik zalimlere kalmış ve o zalimler dünyayı inim inim inletiyor. Bütün hikâyemiz bundan ibarettir. Bizim dipdiri ve kendini adamış gençliğe ihtiyacımız vardır. Ben inanıyorum ki; buradaki hazır gençlik Allah’ın bilgiyi Hz. Âdem’e aktardığının ve ‘Oku’ emrinin bilincine varmış, ‘Hiç bilen ile bilmeyenler bir olur mu?’ hükmünün sırrına varmış ve ‘Ey örtüsüne bürünen kalk ve uyar’ hükmünün sırrına varmıştır. Allah’ın izniyle bu gençlik, toplumu yeniden uyandıracaktır.”
Nasıl bir üniversiteli?
Mardin Artuklu Üniversitesi Bilge Gençlik Topluluğu adına konuşan üniversite öğrencisi Askeri Kaya ise “İslam gençliği olarak; yegâne ve en büyük davamız Nur iklimini yaymak, Nebevi atmosferi solumak ve solutmak, Muhammedi mesajın gençler tarafından anlaşılmasını sağlamaktır.” dedi.
“Üniversite demek; her amelin mübah olduğu, azgınlığın ve başıboşluğun sınırının olmadığı mekânlar demek değildir.” diyen Kaya, “Üniversite demek; inancın girmediği, yok sayıldığı, ilerlemenin önünde engel olarak görüldüğü mekânlar değildir. Üniversite demek; toplumun değerlerinden uzak, maddeci bir zihniyetle İslam’a ve Kur’an’a düşmanlığın yapılabileceği mekânlar asla değildir. Üniversiteler topluma örnek olacak, ıslah edecek, yöneticiler, idareciler ve eğitimcilerin yetiştirilmesi gereken mekânlardır. Toplumun idarecileri, yöneticileri ve eğitimcileri olacak üniversite gençliği, günah ve ifsat batağında bocalarken halka ve çocuklarımıza neler verebilecek? Kendisi ıslah edilmeye muhtaç bir gençlik, geleceğimiz ve neslimiz için nasıl bir ümit verir ki? İşte bizler öncelikle özümüze dönüşün gençlerden başlaması gerektiği düşüncesindeyiz.” diye konuştu.
Peki, nasıl bir gençlik?
Kültürlü, bilgili, donanımlı, yazan, çizen, koşan, akıntıya yön verebilen, hayatın tam ortasında bulunan bir gençlik arzuladıklarını açıklayan Kaya, “Geleceğimizi, neslimizi kurtarmak istiyorsak böyle bir gençliği oluşturmaktan başlamalıyız.” dedi. (M. Salih Keskin – İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.