İngiltere'de 12 Şubat 2013 Basın Özeti
Bu sabahki İngiliz gazetelerinin manşetlerinde, Papa 16. Benediktus'un sürpriz bir kararla bu ayın sonunda görevden çekileceği açıklaması var.
Daily Telegraph ve Times, Papa'nın istifa açıklamasında kullandığı "Devam etmek için çok güçsüzüm" sözünü manşete çıkarmış.
Independent gazetesi, yaklaşık 600 yıldır ilk kez bir Papa'nın istifa ettiğini hatırlatıp, bu durumun Roma Katolik Kilisesini karışıklığa ittiğini belirtiyor.
Gazetenin manşetinde, "Pozisyon boş: 1.2 milyar Katolik için yeni lider aranıyor" ifadesi var.
Guardian'a göre, 16. Benediktus'un istifası, en yakınları için bile büyük bir sürpriz oldu.
"85 yaşındaki Papa, bir grup kardinalin huzurunda okuduğu Latince duyuruda, ilerleyen yaşı ve azalan gücü nedeniyle, Katolik kilisesinin liderliğini 28 Şubat tarihinde bırakacağını ilan etti."
"Tanrı'nın temsilcisi istifa etti"
Gazeteye göre, 16. Benediktus'un ardından görevi devralacak kişinin önünde çözülmek üzere bekleyen din adamlarının cinsel istismarı iddiaları ve kara para aklama gibi konular bulunacak.
Guardian yazarı John Hooper, Vatikan'da birçok kişi tarafından Tanrı'nın yeryüzündeki temsilcisi olarak görülen kişinin, görevi bıraktığı açıklamasının büyük bir şok yarattığını belirtiyor.
Manila'dan Mexico City'e, Santiago'dan St Peter meydanına kadar Katolik dünyasının istifanın nedenini sorduğunu belirten gazete, Papa'nın kararlılıkla okuduğu nedenlerin biraz muğlaklık taşıdığı yorumunu yapıyor.
Guardian, 16. Benediktus'un depresyon ya da teolojik belirsizlik gibi bir durumun istifasına neden olma ihtimalini kesin bir şekilde reddettiğini ve sağlığının el vermediğini belirtmesine rağmen, belirli bir hastalıktan söz etmediğini de belirtiyor.
Baş yazısını da bu konuya ayıran gazete, 16. Benediktus'un dönemi ile ilgili olarak şu değerlendirmeyi yapıyor:
"Benediktus'un papalığı, tüm faziletleri ve eksiklikleriyle teolojik, politik ve örgütsel olarak, Papa II. John Paul'un papalığının bir devamıydı.
Vatikan'ın kapitalizmin aşırılıklarına eleştirisi
"Bu dönemin başlıca erdemi, liberal ve merkezci bir sosyal politika anlayışına sahip olması; geç kapitalizmin aşırılıklarına, tüketim toplumunun yüzeyselliğine ve eşitsizlikten doğan kötülüklere karşı sağlam temellere dayalı bir eleştiri getirmesinde yatıyordu.
"Dönemin eksiklikleri arasında ise, ahlaki doktrinlerin yeniden düşünülmemesi ve eşcinsellik, dini nedenlerle evlenmeme, kürtaj ve doğum kontrolü gibi konularda pozisyonun değiştirilmemesi yer alıyor."
Papa 16. Benediktus döneminin öne çıkan olayları listeleyen Independent gazetesi, 16. Benediktus'un Auschwitz toplama kampını ziyaret eden ilk papa olduğunu ve Papa'nın Sultan Ahmed Camisini ziyaretinin, tarihte bir papanın, Müslüman ibadet yerine düzenlediği ikinci ziyaret olduğunu hatırlatıyor.
Gazete, 16. Benediktus'un papalığa seçilince aldığı bu ismi bırakarak tekrar Kardinal Ratzinger olarak anılmaya başlanacağının da altını çiziyor.
Daily Telegraph gazetesi ise 16. Benediktus'u, laikliğin yayılmasıyla mücadele eden bir muhafazakâr olarak niteliyor.
Gazete, Papa'yı eleştirenlerin, 8 yıllık dönemi boyunca, 16. Benediktus'u değişime direnmekle itham ettiklerini; destekçilerinin ise, Papa'yı dünyada istikrarın bir temsilcisi olarak gördüklerini de belirtiyor.
Erdoğan'ın Saygun ziyaretinin sembolik önemi
Financial Times gazetesinin İstanbul muhabiri Daniel Dombey, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Balyoz davasında tahliye olan emekli Orgeneral Ergin Saygun'u tedavi gördüğü hastanede ziyaret etmesini değerlendiren bir yazı kaleme almış.
"Ziyaretin sembolik anlamını gözden kaçırmak mümkün değil" diyen Dombey, Başbakan Erdoğan'ın Ergin Saygun'u ziyareti sırasında çekilen fotoğrafı özetle şöyle tarif ediyor:
Solda, Türkiye tarihinde darbe üstüne darbe yapan generallerin diğer herhangi bir başbakandan daha fazla önünde eğilmelerini sağlayan Erdoğan; sağda ise hükümete karşı darbe planlamaktan 18 yıl hapis cezasına çarptırılan emekli orgeneral Ergin Saygun el ele tutuşuyorlar.
Erdoğan'ın hafta sonunda yaptığı bu ziyaretin fotoğrafının Türkiye'de hala gündemde olduğunu belirten Financial Times muhabiri, Adalet Bakanı Sadullah Ergin'in, ziyarete sahip olduğundan daha büyük bir anlam yüklenmemesi yolundaki sözlerini de aktarıyor.
Başbakanın TSK kapasitesi kaygısı
Ziyaretin, özellikle hassas bir döneme denk geldiğini belirten Dombey, Türkiye-Suriye sınırında dün patlayan bombanın, ülkenin tehlikeli bir bölgede olduğunu hatırlatan ölümcül bir gelişme olduğunu ve Erdoğan'ın böyle bir dönemde subayların cezaevine konmasının ordunun kapasitesini zayıflattığı yolundaki kaygılarını dile getirdiğini de ifade ediyor.
Donanma Komutanı Oramiral Nusret Güner'in, 330 subayın mahkum edildiği davalar nedeniyle geçen ay istifa ettiğini de hatırlatan Financial Times, Güner'in "kendisine karşı komplo kurulmadan istifa etmeyi seçtiği" açıklamasını da aktarıyor.
110 savaş uçağı pilotunun istifa ettiği yolundaki haberlerin Türkiye savunma bakanlığı tarafından reddedilmediğini de belirten gazete, Erdoğan'ın binlerce kişinin tutuklu yargılandığı davalar konusunda sabırsız bir hale geldiği yorumunu da yapıyor.
Dombey, geniş şekilde tanımlanan terörizm suçunun tanımının daraltılmasının Türkiye'nin PKK ile çatışmasının düzeyini de düşürebileceğini ifade ediyor.
Bunun başlıca nedeni ise KCK davalarında terörizm suçu ile yargılanan 8 bin kadar kişinin olması.
Financial Times muhabiri son olarak, Erdoğan'ın bu yöndeki hamlelerinin, etkili Müslüman vaiz Fethullah Gülen'in takipçileriyle arasını açabileceğini de belirtiyor.
Gazete, Gülen'in takipçilerinin darbe döneminin sona erdiğini düşünmediklerini ve toplumun korunması için Ergenekon ve Balyoz davalarının sonuçlarına vardırılması gerektiğine inandıklarını da aktarıyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.