Britanya hülümeti,  ülkedeki 'radikal' olarak tanımladığı grupları camilerden ve Müslümanların yaşadıkları yerlerden uzaklaştıracak birtakım adımlar atılacağını açıkladı. Müslümanalr arasında devlet eliyler yapılacak ayrışma şimdiden endişelere neden oldu. Özellikle devlet eliyle din tanımlanmasının getireceği sakıncalar entellektüel çevrelerde de eleştirilmeye başlandı.

İngiltere Başbakanı David Cameron, yaptığı açıklamada, bazı radikal grupların, Müslüman vatandaşlara saldırdığını, onları provoke ettiğini öne sürdü ve bu grupların Müslüman vatandaşlarla karıştırılmaması gerektiğini iddia etti.

Müslümanları radikal gruplardan koruma gerekçesiyle  planlanan taslakta, bazı kurumlara önemli yetkiler veriliyor ve keyfi uygulamalara kapı açıyor. Bunların arasında, tutuklama, okuldan atma gibi yetkiler de yer alıyor.

Konuyla ilgili konuşan uzmanlar ise farklı noktalara dikkat çekiyor. İslamofobya konusunda uzman olan Birmingham Üniversitesi akademisyenlerinden Chris Allen, bu tasarının tüm gözleri Müslüman vatandaşların üzerine çekeceğini ve onları potansiyel suçlu olarak göstereceğini belirtiyor. Bu uygulamanın radikal etketlemesiyle keyfi uygulamalara gerekçe olacağı endişesi artıyor.

Özgürlük politikaları direktörü İsabella Sankey de planı sert biçimde eleştirerek, yasaklamalarla veya kişileri üniversiteden atmayla sorunların çözülmeyeceğine, aksine olayların yer altına inip devam edeceğine işaret ediyor ve özgürlüklerin kısıtlamaması gerektiğini ifade ediyor.

Çin gezisi sırasında konuyla ilgili açıklama yapan Cameron tasarıyı savundu ve radikalizmle mücadele etmek için ellerinden geleni yaptıklarını söyledi.