Van’da yaşanan intihar vakaları gündemdeki yerini korurken, konuyla ilgili olarak İLKHA’ya konuşan Vanlı gençler, yaşanan intiharların temelinde manevi boşluklar olduğunu söylediler. 

Van’da son 6 ay içerisinde yaşanan intihar vakalarının sayısı 20’yi aşarken intihar eden ya da intihar teşebbüsünde bulunanların büyük bir kısmının 15-25 yaş aralığında olması, bölgede gençler üzerinde yaptığı ifsat çalışmalarıyla gündeme gelen PKK/HDP ve arkasında durduğu LGBT türü yapıları akıllara getiriyor.

Özellikle geçtiğimiz ay meydana gelen Sinan Akyüz’ün intihar vakasında bu yapıların ciddi şekilde rol oynadıkları ve gençleri hedef aldıkları ortaya çıktı. Yapılanmalarını daha çok Kadın Dernekleri ve gençler üzerinde yürüten Ah Tamara LGBT inisiyatifi türü grupların arkasında ise PKK/HDP’lilerin durduğu bilinen bir gerçek.

“Gençlerimizi helake götüren narsizim hastalığıdır”

20 yaşında olduğunu söyleyen Hüseyin Çelik, günümüzde gençlerin nefislerine hitap eden şeytani unsurların çok fazla olduğunu belirterek, “Bunun sonucu olarak gençlerin çoğu zaman narsizim olarak bilinen ve kişinin egosunun okşanması, benliğini ön plana çıkarma hastalığıdır. Bunu çok iyi bilen gayr-i İslami yapılar biz gençleri çok rahat bir şekilde kullanabilmektedirler. Gençlerin bu şekilde helake sürüklenmesinin temelinde de sahipsizlik yatmaktadır. Bence gençlerde hata aranılacağına büyüklerimiz kendilerinde hata aramalıdır. Bugün gençlere sahip çıkılarak, rehberlik edilecek olunursa gençler doğru yönlendirilirse bu geçler intihar etmeyeceklerdir.” dedi.

“Arkadaş çevremize mutlaka dikkat edelim”

Gençleri intihara sürükleyen en önemli etkenlerden bir tanesinin arkadaşlık çevreleri olduğuna dikkat çeken Çelik, bunların yanında medyanın, özellikle de TV’lerin ve sanal ortamın etkilerinin fazla olduğunu ifade ederek, “Burada ahlaka saldıran etkenler çok fazladır. Günümüz gençlerinin ana amaçları ya paradır, ya kariyerdir, ya hırstır ya da başka şeylerin peşinden koşmalarıdır.” diye konuştu.

“İntihar vakalarının temelinde manevi boşluklar yatmaktadır”

Son günlerde intihar vakalarının çok fazla olmasının temelinde yaşanan manevi boşlukların yattığını ifade eden Zülküf Yurdügül ise “Bu boşluk ise amaçsızlıktan, nedensizlikten gelir. Peki, hayatın amacı ne olmalı? Tabi ki de insanın fıtratına uygun olması lazım. İnsanın fıtratında doğan duyguların daha çok tatmin olması gerekir. Bunlar tatmin olmazsa gençler farklı arayışlar içerisine girerler. Bu herkes için geçerli olan bir durumdur ve burada gençlerin manevi noktada doygun hale getirilmesi gerekir.” şeklinde konuştu.

“Bir toplumu yıkmak istiyorsanız, gençlerinin arasına çıplaklığı yayın”

İntihar vakaları ve psikolojik travmalara bakıldığında bunların temelinde de fıtrat dini olan İslam’dan uzaklaşmanın yattığını ifade eden Yurdügül, Selahattin Eyyubi’nin ‘Bir toplumu yıkmak istiyorsanız, gençlerinin arasına çıplaklığı yayın’ şeklindeki sözünü hatırlatarak, “İslam fıtrat dinidir. Tutup insanları bu dinden uzaklaştırılmaları demek bir bedenin ruhtan ayrılması demektir. Demek ki geçlerin arasına bu ahlaksızlık yayıldığında ve maneviyattan da uzaklaştırıldıklarında haliyle intiharlar çoğalmakta. Ancak ne yazık ki intihardan daha tehlikeli durumlar da söz konusudur. Bu da Gençlerimizin içine çekilmek istendiği sapkınlık illetidir.” dedi.

Gençlerin Hz. Muhammed’i (sav) örnek alacakları yerde dizilerdeki kimi sahte kahramanlara hayranlık duyuyor. Kur’an’ın sesine kulak vereceklerine, saçma sapan müziklerin seslerini işitiyorlar. İnsanlar artık ahlakın değil ahlaksızlığın ruhlarını doyuracağını zannediyorlar.” şeklinde konuştu. (Murat Dalgın-İLKHA)