İran’la yapılan anlaşma Türk plastik sektörünü rahatlatacak

İran’la yapılan anlaşma Türk plastik sektörünü rahatlatacak

Anlaşmanın Türkiye’nin plastik endüstrisi açısından büyük bir önem taşıdığını belirten iş dünyası, bu anlaşmanın özellikle petrol ve petrokimyasal ürünlerin fiyatının düşmesine sebep olacağını söyledi.

İran ile BM Güvenlik Konseyi’nin 5 daimi üyesi ve Almanya’nın yürüttüğü nükleer müzakerelerde anlaşmaya varılması ile ilgili Türk Plastik Sanayicileri Araştırma Geliştirme ve Eğitim Vakfı (PAGEV) Başkanı Yavuz Eroğlu değerlendirmelerde bulundu.

 Anlaşmanın Türkiye açısından, özellikle de Türk plastik endüstrisi açısından büyük bir önem taşıdığını belirten Eroğlu, ilk planda bu anlaşmanın etkisinin petrol ve dolayısıyla petrokimyasal ürünlerin fiyatının düşmesine, plastik firmalarının bilançolarının olumlu yönde etkilenmesine sebep olacağını söyledi.

 Türk plastik sektörünün işleme kapasitesi ile bugün Avrupa’nın ikinci, dünyanın yedinci büyük üretim hacmine sahip olduğunu söyleyen Eroğlu, Ambalaj, inşaat, elektrik-elektronik, beyaz eşya, otomotiv başta olmak üzere birçok sektöre plastik ürün üreten plastik sektörünün en büyük sorununun güvenli hammadde temini olduğunu söyledi.

Eroğlu, “Örneğin geçen sene 8,5 milyon tona yakın ürün işleyen plastik sektörü 6 milyon tona yakın polimeri güvenli bir şekilde tedarik etmeye çalıştı. Yurtiçinde petrokimya endüstrisi yetersiz ve rekabetçi olmadığından bu ürünleri dünyanın petrol ve gaz kaynağı zengini birçok ülkesinden ithal ettik.” dedi.
 
Komşu  İran’ın petrol ve doğalgaz konusunda dünyanın en önemli kaynaklarına sahip olduğunu ve petrolde dünyanın dördüncü, doğalgazda ise dünyanın en büyük rezervine sahip bir ülke olduğunu söyleyen Eroğlu, doğal kaynaklar yönünden böyle bir zenginliğe sahip olan İran’ın, aynı zamanda petrokimya alanında da 55 milyon tonluk bir kapasiteye sahip olduğunu söyledi.

Eroğlu sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye’nin toplam petrokimyasal mamul üretim kapasitesi yurtiçi talebin sadece yüzde 15’ini karşılayabiliyorken; İran’ın kendi iç piyasasından aldığı talep sadece 9 milyon ton. Bu nedenle petrokimya üretiminin minimum 46 milyon tonluk bölümünü ihraç etmek zorunda. Dolayısıyla komşumuz İran ile Türkiye’nin ihtiyaçları birbirini tam destekler ve tamamlar durumda.”
 
Nükleer görüşmelerin olumlu sonuçlanması öncesi İran’a uygulanan yaptırımların İran’la Türkiye’nin bu konudaki işbirliğini güçleştirdiğine de vurgu yapan Eroğlu, bu durumdan dolayı birçok projenin de beklemeye alındığını belirtti.

Eroğlu, “Nitekim daha önceki yıllarda Ekonomi Bakanlığımızca gündeme getirilen  Türkiye-İran Serbest Bölgesi gibi projeler artık hızlanacaktır. Tüm bu projeler ve ticaretin liberalleşmesi Türk plastik mamul üreticilerinin hem İran’a ihracatını arttıracak hem de ihtiyaç duyduğumuz petrokimyasal hammaddeleri ticaretini kolaylaştıracaktır.” ifadelerini kullandı.  
 
Türkiye-İran ticaretinde önemli bir nokta da olunduğunu ve dünya ticaretinde en büyük engeli teşkil eden lojistik maliyetlerin iki komşu ülke arasında minimum düzeyde olmasının önemli olduğunu belirten Eroğlu, böyle bir yapı ile iki ülke ticaretinin artacağı gibi, iki ülkenin petrokimya ve plastik endüstrilerinin işbirliğinin özellikle global pazarlarda çok güçlü ve rekabetçi bir ticaret ilişkisinin oluşmasına katkı sağlayacağını söyledi.

Eroğlu sözlerini şöyle bitirdi: “Dünya çapında başarılı endüstrilerinden biri olan Türk plastik sektörünün tedarik sorunun çözümü için Türkiye’nin zengin doğal kaynak sahip ülkeleri ile uluslararası kümelenme modelli işbirliklerini artırmasının ülkemizin ekonomik gelişimi açısında büyük önem taşıdığına inanıyoruz. Böylece sektörümüzün hammaddesinin tedarik güvenliğini sağlamış, başarı grafiğinin devamlılığını garanti etmiş oluruz.” (İLKHA)



HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.