“İslam dünyasının aydınlık günleri Kudüs’ün işgaliyle yerini karanlık günlere bırakmıştır"
Dünya Kudüs Günü münasebetiyle Tatvan’da düzenlenen basın açıklamasında, İslam dünyasının aydınlık günleri, Kudüs’ün işgali ile yerini karanlık günlere bırakıldığına vurgu yapıldı.
Dünya Kudüs Günü münasebetiyle Bitlis’in Tatvan ilçesinde basın açıklaması yapıldı.
Tatvan Umut-Der tarafından düzenlenen basın açıklamasına, siyasi parti temsilcileri, STK temsilcileri ve halk katıldı. Düzenlenen basın açıklamasında sık sık tekbirler getirilerek HAMAS’a destek sloganları atıldı.
Basın açıklamasını okuyan eğitimci Yücel Oktay, İslam dünyasının aydınlık günleri, Kudüs’ün işgali ile yerini karanlık günlere bıraktığına dikkat çekerek, “Kudüs dünyanın sancağıdır. Onu elinde bulunduran dünyaya yön verir, şekil verir. Bu mânâda bir hakimiyet alametidir. İslam dünyasının aydınlık günleri Kudüs’ün işgali ile yerini karanlık günlere bırakmıştır. ‘Dünya Kudüs Günü’ tevhid bilincinin, İbrahimi bilincin uyandırılması günüdür. Kudüs’ün özgürlüğünü savunmadan ne özgürlük ne de insan hakları savunuculuğu yapılamaz. Şunu net olarak anlamak gerekir ki Filistin meselesi, sadece Filistinli Müslümanların veya Arapların meselesi değil, tüm dünya Müslümanlarının üzerinde imanî bir sorumluluktur. Dünya Kudüs Günü, İslam ümmetinin gücünün, azametinin ve İslam kardeşliğinin tecelli ettiği gündür. Siyonistler ve işbirlikçilerine karşı Hayber’ce öfkeyi açığa vurma günüdür. Allah dışındaki tüm mâbudlara başkaldırmanın, esaret zincirlerini kırmanın, Allah’a hanifler olarak yönelmenin, hür olmanın adıdır Kudüs.” dedi.
“Kudüs tarih boyunca birçok işgale ve ihanete maruz kalmıştır”
Müslümanların Asya’da, Avrupa’da ve Afrika’da küffarın eline bırakmak zorunda kaldığı çok sayıda şehirler, bölgeler olmuştur. Ancak hiç biri Müslümanların ilk kıblemiz olan Kudüs’ün işgali kadar hüzne boğmamıştır. Hatta Kudüs Fatih’i Selahaddin Eyyubi Kudüs yeniden fethedilince kadar gülmeyi kendisine haram kılmıştır.” diyen Oktay, şunları söyledi: “Kudüs tarih boyunca birçok işgale ve ihanete maruz kalmıştır. Ancak bu işgal ve zulümlerin en acısı ve en sonuncusunu şu anda Siyonistlerin eliyle yaşamaktadır. Başta İngiltere, ABD ve batılı emperyalistlerin komplo, tezgâh ve savaş politikaları sonucu İslam ümmetinin bağrına bir hançer misali saplanan bu Siyonist çete, başta Filistin halkı olmak üzere tüm ümmete acılar yaşatmıştır. Ümmetin içinde bulunduğu gaflet ve dağınıklığı fırsat bilen Siyonist rejim katliam ve sürgün politikalarını rahatlıkla uygulamaktadır. Buna karşın Siyonist rejim ve işbirlikçileri seçimle iş başına gelerek Filistin’in meşru hükümeti olan ve işgale karşı şereflice direnerek dünya Müslümanlarının da izzet ve şerefini koruyan İslami Direniş Hareketi HAMAS’ı terörist ilan edecek kadar alçalabilmektedir. Müslümanlar açısından Kudüs senede bir kez hatırlanan; gündeme alınıp hakkında konuşmalar, etkinlikler yapılan ve bir sonraki yıla kadar tekrar hatırlamak üzere bir kenara bırakılan bir konu değildir ve olmamalıdır. Kudüs bizim yüreğimizi dağlayan bir yaramızdır ve ümmet olarak bizim değişmez gündemimiz olmalıdır.”
“Biz, bir tek ümmetiz ve İslam düşmanlarına karşı birlikte hareket etmeliyiz”
Oktay, dünya Müslümanları bazı meselelerde farklı düşünseler bile İslam düşmanlarına karşı mücadelede mutlaka aynı safta yer almaları gerektiğini dile getirerek, “Biz, bir tek ümmetiz ve İslam düşmanlarına karşı birlikte hareket etmeliyiz. Kendi aramızda bazı konularda ihtilaf edebiliriz ancak tefrikaya düşmemiz ve parçalanmamız haramdır. İyi bilmek gerekir ki; İslam topraklarında bugün var olan tüm savaş ve kaos ortamı, Siyonist İsrail’in güvenliğini tesis etmek içindir. Büyük Şeytan Amerika, Siyonist İsrail, emperyalist batı ve işbirlikçisi hainlerin arada bir ağızlarına aldıkları barış sözcükleri de terör şebekesi İsrail’in meşrulaştırmak ve Filistin’i asıl sahiplerinden arındırmak içindir. Siyonist Yahudiler geçmişte nice peygamberleri katlettiler. Bugünden Mescid-i Aksa’yı yıkmak için çalışıyorlar. Mescid-i Aksa’nın yıkılması, ümmet onurunun altına alınması demektir. Tüm Müslümanlar bu davaya destek vermek, maddi ve manevi imkânlarını seferber etmek mecburiyetindedirler. Ümmetin onuru ayaklar altına alınırken gayret ve hamiyet sahibi hiçbir mü’min bu trajediye sessiz kalması düşünülemez.” şeklinde konuştu. (İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.