İslam medeniyetinin yeni bir dirilişe ihtiyacı var foto
Şanlıurfa’nın İslam medeniyetindeki yerinin değerlendirildiği “I.Uluslararası İslam Tarihinde ve Medeniyetinde Şanlıurfa Sempozyumu”nda konuşan Prof. Dr. Mehmet Şeker, İslam medeniyetinin yeni bir dirilişe ihtiyacı olduğunu söyledi.
Dünyanın çeşitli ülkelerinden 150 akademisyenin katılımı ile "I.Uluslararası İslam Tarihinde ve Medeniyetinde Şanlıurfa Sempozyumu" Şanlıurfa’da başladı.
16 oturum ile gerçekleştirilecek olan Sempozyuma Türk Dil Kurumu Başkanı Prof. Dr. Mustafa Sinan Kaçalin, dünyaca ünlü İslam Tarihçisi Prof. Dr. Hüseyin Yaşar ve yerli yabancı 150 akademisyen katılacak.
3 gün sürecek olan Sempozyumda Şanlıurfa ve bölgenin Müslümanlar tarafından fetihleri, İslâm tarihinde Şanlıurfa yöresi, Şanlıurfa ve yöresinin İslam medeniyetindeki yeri, İslam medeniyet tarihinde Urfa ve yöresinde yetişen âlimler ve daha birçok konu ele alınacak.
Sempozyum, saat: 09.00’da GAPTEM (GAP Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü) salonunda Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başladı.
Programın açılış konuşmasını yapan Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi Başkanı Nihat Çiftçi sempozyumun Şanlıurfa ve İslam dünyası açısından önemli olduğunu vurguladı.
Sempozyumun ve kongrenin açılış konuşmasını yapan Prof. Dr. Mehmet Şeker, “İslam medeniyeti deyince Kur’an ve sünnet ışığı altında Müslüman milletlerin ortaklaşa inşa ettikleri bir bütünlüğü anlıyoruz. Yeryüzünde düşünme, araştırma, inceleme ve bilgi üretme yeteneğine sahip olan tek varlık insandır. İlimler tarihinin başlayışı insanlık tarihi kadar eskidir. İslam’ın ortaya çıkışıyla da İslam medeniyeti başlamıştır. İslam medeniyetinde Peygambere ‘oku’ emri geldiğinden bu yana okumaya devam eden bir dinin mensubu olarak tabiatıyla ilmi önemsemişiz.” ifadelerini kullandı.
“Kuran’da yüzlerce ayet ilmi teşvik etmektedir”
Şeker, “Kuran’da yüzlerce ayet ilmi teşvik etmektedir. Düşünmeyi, araştırmayı teşvik etmektedir. Yunan kültürünün etkisinin devam ettiği Urfa, Harran, Antakya ve Doğu ile Batı felsefelerinin devamlı irtibat halinde bulunduğu İskenderiye gibi şehirler, Müslümanlar tarafından fetih edilerek buralardaki kültür mirasına sahip olunmuştur. Görülüyor ki Abbasiler dönemi ilmi faaliyetler açısından oldukça zengin bir dönemdir. Bu dönemde ve bundan sonraki dönemlerde yetişmiş birçok âlimin isminden bahsetmek mümkündür. Bunları tek tek sıralamaya kalksak sayfalar dolusu, ciltler dolusu isimler alt alta yazılır. Buhara ve Semerkant dünyanın en önemli iki kültür merkezi olmuştur” dedi.
“İslam medeniyetinin yeni bir dirilişe ihtiyacı vardır”
İslam medeniyetinin ilmi açıdan yeni bir dirilişe ihtiyacı olduğunu belirten Şeker, “İslam medeniyetinin yeniden eski gücünü kazanmalı, yeniden ihya edilmelidir. Bu geçmiş medeniyetimizin, geçmiş âlimlerimizin yazdıkları eserlerin yeniden tanınması ile ortaya konacak. Nasıl ki, ilk Müslüman mütercimler kadim medeniyetlerin, bunun içinde İskenderiye, Antakya, Ruha, Harran da vardı. Bu eserleri Arapçaya çevirerek yeniden onlara bir hayatiyet kazandırdılarsa biz de, bizden sonrakilerde bu işi devir alacak olanlar da İslam medeniyetinin eserlerini dünyaya yeniden kazandıracaklardır” şeklinde konuştu.
Konuşmanın ardından I.Uluslararası İslam Tarihinde ve Medeniyetinde Şanlıurfa Sempozyumu’na ev sahipliği yapan Büyükşehir Belediye Başkanı Nihat Çiftçi, Mehmet Şeker’e plaket taktim etti. (Ramazan Casuk-İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.