İslam stokçuluk ve karaborsacılığa nasıl bakıyor?

​Stokçuluk ve karaborsacılığa İslam'ın nasıl baktığı konusunda konuşan İlahiyatçı-Yazar Abdullah İmamoğlu, stokçuluğun İslam'da kati surette haram kılındığına vurgu yaptı.

Stokçuluğu, gıda maddelerini zamanında satın alıp fiyatın yükselmesini beklemek ve bu zamana kadar mal biriktirme olarak tanımlayan İmamoğlu, bunun İslam literatüründe "ihtikar" olarak adlandırıldığını söyledi.

Son zamanlarda bazı gıda maddelerindeki ani fiyat artışlarını fırsata çevirmek isteyen işletmelerin, depolarda stok oluşturmasını ve söz konusu malı piyasaya sürmeyerek karaborsacılık yapmasının haram olduğunu belirten İmamoğlu, bu tür yaklaşımların İslam'da yeri olmadığına dikkat çekti.


"İslam stokçuluğu kati surette yasaklamaktadır"

Stokçuluğun, İslam hukukunda yeri olan ve kesin delillerden hareketle haram kılındığını söyleyen İmamoğlu, "İslam stokçuluğu kati surette yasaklamaktadır. Peygamberimizin konuya taalluk eden birçok rivayeti vardır. 'Eğer stokçuluk edecek olursa o büyük bir günah içerisindedir.' Tabi burada en azından katkı sağlaması bakımından, hepimiz stokçuluğun yaygın jargonda ne manaya geldiğini biliyoruz. Ama çok daha teknik olarak aslında bir karşılığı var. Yani haram olan stokçuluğun hangi manadaki stokçuluk olduğunu da ifade etmek lazım. Gerçi bugün maruf olan insanların algıladığı stokçuluk da Efendimizin hadislerinde ifade ettiği stokçuluktan farklı değildir. Stokçuluk; bulunmayan yani tedariki mümkün olmayan bir malı, insanlar ulaşamazsın ve sonrasında da benim elimde iken daha fazla paraya satabilirim düşüncesiyle malı piyasadan çekmek ve elinde tutmanın aslında diğer bir adıdır." dedi.

"Daha çok kazanayım düşüncesiyle malı piyasadan çekmek stokçuluktur"

İmamoğlu, "Eğer halk, kişinin tekeline çekmeye çalıştığı o ürüne başka bir yerde ulaşabiliyorsa zaten o stokçuluk olmaz. İnsanlar ulaşamadığı ya da ulaşmakta zorluk çektiği için; 'İnsanlar buna ulaşamasın, ben elimde tutayım ve bu tuttuğum müddet içerisinde zamanla ben bunu fiyatını artırarak insanlardan daha çok para kazanayım' düşüncesiyle yapılan eyleme stokçuluk diyoruz. Kim böyle bir işlemi yaparsa yani mal bulmakta insanlar güçlük çekiyorken, mal yokken, 'Elimde tutayım ve ilerleyen süreçte 3-5 ay sonra bundan daha çok para kazanayım. Çünkü insanlar buna zaten muhtaçtır' düşüncesiyle böyle bir fiili, böyle bir işlemi gerçekleştirecek olursa büyük bir günah işlemiş olur." ifadelerini kullandı.

"Devlet, stokçuluk cürmünü işleyenleri engellemeli ve asla müsaade etmemeli"

Stokçuluk yapan insanlara karşı devletin izlemesi gereken adımlar konusunda konuşan İmamoğlu, "Biz bugün maalesef kapitalist sistemin çarkında yine ezilen insanlar olarak ve özelde Müslümanlar olarak böylesi bir işlemin yaygın olduğunu görüyoruz. Örneğin salgın sürecinde, zeytinyağı ya da ayçiçek yağı bulma noktasında insanların zorlandığını hissettiği anda firmalar bunu çekip daha pahalıya satma girişimleri olmadı mı? Devlet bunu murakabe etmelidir. Öyle sözde değil, ciddi manada devlet bundan mesuldür. Kimden? Tabanından, halkından, üzerinde hüküm sürdüğü insanlarından, tebaasından sorumludur diyor Resulullah (Sallallahu Aleyhi Vesellem). Dolayısıyla devlet, bu stokçuluk edenlerin önüne geçme konusunda birincil sorumluluğa sahiptir. Tabi bir firma, örneğin böyle bir stokçuluk desisesine düşmüş olabilir. Ama burada onun günah işlemesinin de ötesinde, devletin bunu murakabe etmesi ve devletin; kapitalistleri, zenginleri daha çok zengin yapan böylesi bir işleyişe, çarka müsaade etmemelidir. Bu belki de stokçuluk konusuyla alakalı söylenmesi gereken en önemli şeylerden bir tanesidir. Dolayısıyla tebaasından sorumlu olması hasebiyle devlet; stokçuluk cürmünü işleyenlere karşı hamle yapmalı, engellemeli ve buna asla müsaade etmemelidir." şeklinde konuştu. (İLKHA)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.