İslam ülkelerinin alimlerinden Kudüs çağrısı: Kudüs özgür olursa Müslümanlar da hürriyetine kavuşur
Kudüs Haftası dolayısıyla Diyarbakır'da düzenlenen basın açıklamasına katılan İslam ülkelerinin alimleri, Müslümanların hürriyet, izzet ve şerefi yeniden kazanmasının Kudüs'ün işgal esaretinde kurtulmasına bağlı olduğuna dikkat çekti.
Geçtiğimiz yıl ilan edilen ve Recep ayının son haftasında yapılması kararlaştırılan Dünya Kudüs Haftası, bu yıl 25 Şubat-4 Mart tarihleri arasında çeşitli etkinlik ve programlarla ihya ediliyor.
Bu kapsamda Diyarbakır'da Cuma namazı sonrasında Ulu Camii önünde Peygamber Sevdalıları Vakfı ve İTTİHADUL ULEMA'nın öncülüğünde geniş katılımla basın açıklaması düzenlendi.
Basın açıklamalarına siyasi parti ve STK temsilcilerinden bir çok kesim destek verdi. Açıklamaya ayrıca; Mısır İhvan-ı Müslimin Hareketinden Abdulxaliq Şerif, Eritre Alimler Birliğinden Hasan Selman, Yemen Alimler Birliğinden Abdullah Zindani, Doğu Türkistan Alimler Birliğinden Abdulvaris Hoten, HAMAS Hareketinden Aktivist Tellal Nassar, Afganistan Alimler Birliği Başkanı Abdussabur Abbasi gibi önemli isimler de katıldı.
Basın açıklamasında tek tek söz alan İslam ülkelerinin alimleri Kudüs'e sahip çıkılması çağrısında bulundu.
"Her Müslümanın Kudüs davasına destek vermesi gerekir"
Mısır İhvan-ı Müslim Hareketinden Abdulxaliq Şerif, Kudüs'ün Müslümanların ilk kıblesi olduğunu hatırlatarak, "Eğer Kudüs hürriyetine kavuşursa, Müslümanlar da hürriyetine kavuşur. Kudüs izzetini bulursa, Müslümanlar da izzetini bulmuş olur. Kudüs, (Mescid-i Aksa) Kur'an-ı Kerim'de zikredilmiştir. O Kudüs ki onun için necis Yahudilerle savaşıyoruz ve savaşımız devam etmektedir. Her Müslümanın Kudüs mesuliyetini kendi üzerine alması ve bütün gücüyle Kudüs davasına destek vermesi gerekir." dedi.
Eritre Alimler Birliğinden Hasan Selman da Kudüs'ün tüm Müslümanların ortak mirası olduğuna dikkat çekerek, "Kudüs hiçbir kavmin, milletin, devletin, hâkimin ve sultanın değildir. Bilakis tüm İslam aleminin vakfı ve mescididir. Kudüs haftasını ilan etmemizin amacı, Kudüs'ü Müslümanların hakimiyeti altına almak ve Filistin halkı tekrardan izzetine ve hürriyetine kavuşturmaktır, Kudüs hepimizindir." diye konuştu.
"Kudüs için hepimizin mesuliyeti ve programının olması gerekiyor"
Yemen Alimler Birliğinden Abdullah el Kubeysi, ki Kudüs davasını müdafaa etmenin bütün Müslümanlar üzerine dini bir vecibe olduğuna dikkat çekti.
Kubeysi, "Kudüs için mücadele eden mücahit kardeşlerimize ve oradaki tüm kardeşlerimize sahip çıkmak için hepimizin mesuliyeti ve programının olması gerekiyor. Tüm Müslüman müesseselerin Kudüs davasına sahip çıkmaları lazım. Bu noktada hayır olarak verebilecekleri tüm hayırları da Kudüs davasının müdafaası için feda etmeleri gerekir. Kudüs için mücadele eden Müslüman kardeşlerimiz, bizim şerefimizi ve izzetimizi yükseltmektedirler. Bu nedenle Kudüs'ün tüm caddelerinde, sokaklarında ve şehirlerinde mücadele eden kardeşlerimize desteğimizi sonuna kadar vermemiz gerekir. Sizin bu toplantınız Selahaddin-i Eyyubi'nin torunlarına için garipsenecek bir şey değildir. Zaten Selahaddin-i Eyyubi'nin torunlarından da bu beklenilir. Sizler bu mekanlarda ve başka mekanlarda tekrardan Kudüs'ü hürriyetine kavuşturacak ve Kudüs'ü tekrar izzetine ve Müslümanların da izzet ve şerefine dönmeye vesile olacaktır inşallah." diye konuştu.
"Kudüs'ü özgürleştirmenin yolu ve çözümü cihattır"
Afganistan Alimler Birliği Başkanı Abdussabur Abbasi, Kudüs meselesinin iman meselesi olduğunu belirterek, zalim işgalcilerin Filistinlileri katletmeye devam ettiğini hatırlattı.
Abbasi, "Kudüs meselesi tüm Müslümanların üzerine vacip olan bir meseledir. Sadece Araplara değil, fakat Araplara daha yakındır. Onların bu konuda daha ehemmiyet göstermesi lazım ve bununla beraber tüm dünya Müslümanları da bu meseleye önem göstermesi gerekir. Çünkü Allah ayet-i kerimede 'Onlarla savaşın ki sizin şiddetinizi, gücünüzü, kuvvetinizi görsünler.' buyurmaktadır. Kudüs'ü özgürleştirmenin yolu ve çözümü cihattır. Nasıl ki HAMAS'lı kardeşlerimiz Allah yolunda Kudüs'ün hürriyetine kavuşturmak için cihad ediyorlarsa, aynı şekilde tüm Müslümanların bu noktada Kudüs'ün hürriyetine kavuşturması için çözümü cihatta bulmaları gerekir." şeklinde konuştu.
İTTİHADUL ULEMA üyesi Molla Muhammed Beşir Varol, Müslümanlar var olduğu müddetçe Selahaddin-i Eyyubi'nin emaneti olan Kudüs'e sahip çıkılacağını söyledi.
Varol, "Kafirler, emperyalistler ve siyonistlerin umutlarını yıkacağız ve Kudüs'e sahip çıkacağız. Bütün İslami mekanlar ve toprakları mukaddestir. Emperyalistlerin zulmünden bu toprakları kurtarmak farzdır." dedi.
"Çocuklarınızı Kudüs anlayışıyla ve bilinciyle terbiye ediniz"
HAMAS Hareketinden Aktivist Tellal Nassar ise şunları söyledi:
"Diyarbakır halkına ve tüm halklara Filistin kardeşlerinizden 3 mesajı dile getirmek istiyorum. Birinci mesaj; Filistin bir emanettir, hepimizin boynunda olan emanettir. Bu emanetimize ihanet etmemek lazımdır. Rabbimiz Kur'an-ı Kerimde emanete ihanet etmememizi buyurmuştur. Filistin, Müslümanlar için önemlidir. Çünkü orada Kudüs vardır. O Kudüs'tür ki Peygamber efendimizin Miraca yükseldiği yerdir. Filistin'i Hazreti Ömer fethetti, ardından Selahaddin-i Eyyubi onu hürriyetine kavuşturdu. Orada Şeyh Ahmet Yasin kanını döktü, bu onlardan bize emanettir. Biz hiçbir şekilde Filistin'in bir toprak parçasını hiç kimseye vermeyeceğiz.
İkinci mesajımız; bizim yolumuz Hazreti Peygamberin yoludur, biz bunu biliyoruz. Kudüs'ün hürriyeti ancak ve ancak cihad etmekle gerçekleşebilir. Kudüs ancak silahlarımızla ve füzelerimizle hürriyetine kavuşabilir.
Üçüncü mesajımız; çocuklarınızı Kudüs anlayışıyla ve bilinciyle terbiye ediniz. Kudüs'teki kadınlar, çocuklar ve yaşlılar şuna iman etmişler. Allah'ın bizlere hak olarak vadettiği gibi onlar şuna iman etmişler: Bizler Kudüs'ün işgal altındaki bütün bölgelerini tekrardan Allah'ın izniyle ele geçirilip Yahudi siyonistlerden alacağız."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.