İslam’la müşerref olan Güney Afrikalı eski rahip hayat hikayesini anlattı

Güney Afrika’da 15 yıl rahiplik yapan İbrahim Richmond, İslam’la müşerref oluş hikayesini İLKHA muhabirine anlattı.

Güney Afrika’da 15 yıl rahiplik yapan, gördüğü rüyadan sonra Müslüman olan ve binlerce kişinin de Müslüman olmasına vesile olan İbrahim Richmond, İlke Haber Ajansı (İLKHA) muhabirine duygu dolu Müslüman olma hikayesini anlattı.

Richmond, İslam’la müşerref olmasıyla huzur bulduğunu söyledi.


2023 Nisan ayında İslamiyet’i seçtiğini belirten Richmond, "Benim adım İbrahim Richmond. Güney Afrikalıyım. Henüz yeni bu yılın Nisan ayında İslam dinini kabul ettim. Güzel kardeşlerim ve bacılarımla birlikte bir aile olarak İslam’a geçmemizden dolayı çok mutluyum. Sevgili ülkem Güney Afrika’da Nisan ayıydı. Bir kilisedeydim. Küçük bir kilise. Annem de o sırada kilisedeydi. Bu küçük kilisede uyurken bir rüya gördüm. İlk olarak bir ses duydum. Bu ses bana ‘Halkına beyaz takkeler ve elbiseler giymelerini söyle’ dedi. Saat sabahın 3’ü civarıydı. Bu sadece bir rüya diye düşündüm. Bu beyaz da neydi. İkinci gün aynı saatte aynı rüyayı tekrar gördüm. Aynı ses bana yine ‘Cemaatine söyle beyaz takkeler ve elbiseler giysinler’ dedi. Aynı rüyayı ikinci defa görüyordum. Kendi kendime ‘Hayır bu sadece bir rüya’ dedim. Fakat bu sefer biraz endişelendim çünkü rüyadaki ses ilk gördüğüm rüyadaki ses ile aynıydı. Fakat bu defa ses daha agresif ve daha emredici bir tondaydı. ‘Halkına söyle beyaz elbiseler giysinler.’ Bu rüyayı gördüğüm gecenin ertesinde bir toplantıya katılacaktım. Başpiskopos, piskoposlar ve rahiplerden oluşan 150 kişinin de katılacağı Synod adı verilen bir kilise toplantısı yapılacaktı." dedi.

"Rüyada gördüğüm şeyi cemaatimin kabul etmesi beni rahatlatmıştı"

İbrahim Richmond

Konuşmasının devamında Richmond, şunları aktardı:

"Toplantı saat 11’de yapılacaktı. Toplantıda otururken ‘Onlara anlatmalı mıyım? Acaba onlara ne olduğundan bahsedeyim mi?’ diye düşünüyordum. ‘Acaba bu insanlar bu konuda ne diyecekti?’ ‘Ben şu anda onların lideriyim. Onlara, onların değişmelerini ve beyaz takke ve elbiseler giymelerini isteyen bu rüyayı anlatıyorum.’ Fakat Allah bana bu gücü verdi. Ve onlara bir rüya gördüğümü anlattım. Onlara rüyayı açıkladım. Onlar rüya hakkında kendi aralarında konuşmaya başladılar. Cemaatim bana inanmıştı çünkü onlara genelde rüyalarımı anlatıyordum ve bu rüyalarım doğru çıkıyordu. Bana ‘Evet kabul ediyoruz fakat hakkında konuştuğumuz şeyler Müslümanların giysisidir. Böyle giyinenler Müslümanlardır.’ dediler. Evet o toplantıydı. Kabul ettiklerinden dolayı mutluluk hissettim. Rüyada gördüğüm şeyi kabul etmeleri beni rahatlatmıştı."

"Kalbim değişmeye başlıyordu"

Rüyasının 7 Nisan 2023 gününde gerçekleştiğini söyleyen Richmond, "Başka bir olay 7 Nisan’da gerçekleşecekti. Hamursuz Bayramıydı. Kilisede 500’den fazla kişinin katılacağı bir toplantıya hazırlık yapmak için bazı işleri hal etmekle meşguldüm. Böyle işlerle meşgulken bir rahip yanıma geldi ve bana ‘Liderimiz, ziyaretçileriniz var’ dedi. ‘Ziyaretçiler mi? Nereden geldiler?’ diye sordum. Gelenlerin Müslümanlar olduğunu söyledi. Arkama doğru döndüğümde beyazlar giymiş Müslüman kardeşlerimin kilisenin içinde olduklarının gördüm. Yanlarına giderek onları kucakladım. Onlara doğru yürürken o rüya tekrar gözümün önüne geldi. O rüyanın gerçek olduğu anlaşıldı. Rüyam gerçekti. Bu kardeşlerden birini kucaklarken ona ‘Sizi bekliyordum, sizi bekliyordum.’ dedim. Evet rüyam bu şekilde gerçekleşmişti. O gün bu Müslüman kardeşlerime-ki dört kişiydiler- ‘Lütfen bu gece tekrar gelin. Kilise cemaatinden aşağı yukarı 2 bin 500 - 2 bin 600 kişi bu gece burada olacak.’ dedim. Bana biraz İslam’dan bahsettiler ve kalbim değişmeye başlıyordu." ifadelerine yer verdi.

"Bir insan nasıl Müslüman olur? diye sordum"

Richmond, "O gece saat 9 civarlarında kiliseye tekrar geldiler. Gelmelerinden dolayı mutlu olmuştum. Kilise cemaati de memnun olmuştu. Onlara cemaatle selamlaşma ve kaynaşma fırsatını verdik. Onlara ‘Bana İslam’dan bahsettiğiniz. Bir insan nasıl Müslüman olur? diye sordum. ‘Sadece tek olan Allah’a itaat edeceksin. Sadece ve sadece Allah’a boyun eğeceksin.’ dediler. Onlara ‘Burada kilisemde Allah’a ibadet ediyoruz fakat doğru bir şekilde değil. Çünkü Hristiyanlığı burada başka şeylerle karıştırıyoruz.’ Dedim. Onlara bana, ‘Eğer bunu söylüyorsan aklında ne var? Ne yapmayı düşünüyorsun?’ dediler. Onlara, ‘Müslüman olmak istiyorum. Bir tek Allah’a kulluk etmek istiyorum. Birçok tanrıya değil.’ dedim. Bana kelimeyi şehadet getirmem gerektiğini söylediler. Bana ‘Senin takipçilerin İbrahim ve İsmail’in rabbi olan Allah’ın yolunu takip etmiyorlar mı? diye sordular. ‘Evet takip ediyorlar.’ dedim. ‘Kelimeyi şehadeti hep birlikte söyleyebiliriz fakat önce bunu onlara açıklayabilir misin?’ dediler. Kilise cemaatine kelimeyi şehadetin anlamını açıkladım. Cemaatim genelde eğitimli insanlardan oluşuyordu. İçlerinde çok sayıda öğretmen, hukukçu, polis memuru vardı. Tabii ki içlerinde yaşlı, okuma yazma bilmeyen insanlar da vardı. Onlara ne söyleyeceklerini açıkladım. ‘Sadece ve sadece Allah’a ibadet edecek müminler olarak onların söylediklerini söylemeniz gerekiyor. Ve böylece Müslüman olacağız.’ dedim." şeklinde İslam’la nasıl müşerref olduğunu açıkladı.

"Her ne olursa olsun Sevgili Peygamberimiz ve Kur’an-ı Kerim'in yolunda yürümeye devam edeceğim"

Güney Afrika’da kimin hangi dini seçeceğinde özgür olduğunu belirten Richmond, "Güney Afrika’da her kadın ve erkek istediği dini seçme hakkına sahiptir ve hiç kimse onları seçtikleri dininin gereğini yerine getirmekten alıkoyamaz. Bu hak, 1994 yılından sonra Anayasamıza girdi. Ve bu insanlar kelime şehadet getirmeye başladılar. Ben ise bizim dilimiz olan Zulu ve İngilizce ile onlara bunun tercümesini yapıyordum. Orada bunu açıklamasını yapan diğer bir adam daha vardı. Kalabalık hep birlikte kelimeyi şehadeti söylerken bir yandan da el çırpıyorlardı. Hepimiz oldukça mutluyduk. Ve o andan itibaren Müslüman olmuştum. İnsanlarımın kabulüne dair inancım tamdır. Zaten İslam’ı kabul etme konusunda beni takip ettiler. İnanıyorum ki bütün cemaat fertleri İslam’a girecek. Şu anda sizinle burada konuşurken ülkemde insanlara İslam’a girmeye devam ediyorlar. Rüyamın yerine gelmesinden dolayı son derece mutluyum. Her ne olursa olsun rüyamı takip etmeye ve Sevgili Peygamberimiz Muhammed Aleyhiselamın ve Kur’an-ı Kerimin yolunda yürümeye devam edeceğim. İzleyeceğim yol bu. Kim ne derse desin, insanlar istedikleri her şeyi söylesin, benim yolum bu. İnsanlar sizin ilerlemenizi engellemek için bir şeyler söyleyebilirler." dedi.

"Hak din İslam’dır"

Konuşmasının devamında Richmond, "Sevgili Peygamberimiz insanların İslam’a girmelerini sağlamak için 23 yıl çok zorluklar çekti. Daha önce de ifade ettiğim gibi Sevgili Peygamberimiz Aleyhiselamın yolunu takip edeceğim. Hep doğru yolda yürüyeceğim. İslam’da mutluluğu gördüm. Hak din İslam’dır. Bütün dünyanın bu hak dini görebilmeleri için sürekli dua ediyorum. Bu gerçek dindir. Bu hakikattir. Sadece bir tek olan Allah’a kulluk etmeliyiz. Benim için Müslüman olmak büyük bir mutluluktur. Kimi takip edeceğimi bilememek sırtımda büyük bir yüktü. Sana o tanrıdan bu tanrıdan şu tanrıdan bahsediyorlardı. Fakat şimdi doğru yol üzerineyim. Karşısında boyun eğeceğim bir tek Allah var." diye konuştu.

"Amblemlerimizden birinde ay ve yıldız figürleri vardı"

Daha önce İslam hakkında hiçbir şey bilmediğini ifade eden Richmond, "Kimse bana bir şey söylememişti. Kiliseye gelen bu Müslümanlara ‘Ey Müslüman kardeşlerim, kilisemize nasıl geldiniz?’ diye sordum. Onlar ‘bayraklarınızdan birini gördük.’ dediler. Amblemlerimizden birinde ay ve yıldız figürleri vardı. Bu bizim amblemimizdi. ‘Bu amblem bizi sizin kiliseye getirdi.’ dediler. ‘Bu amblem babamdan kaldı. O bu amblemi kullanıyordu.’ dedim. Şehirde ambleminde ay ve yıldız bulunan tek kilise bizdik. Babam Yuhannes bu ay ve yıldızlı amblemi ilk defa kullanmaya başlamıştı. Bu Yuhannes ismi ona Apartheid dönemden dolayı verilmişti. Adınızı bilmiyorsunuz, soyadınızı bilmiyorsunuz. İşte adınız işte soyadınız diyorlardı. Onun gerçek ismi Yohannes değildi." dedi.

"Hristiyanlığın yanlış olduğunu söylemiyorum herkes istediği şeyi seçme hakkına sahiptir"

Müslüman olduğundan beri çok mutlu olduğunu dile getiren Richmond, "O günden beri çok mutluyum. Doğru yol üzerineyim. Eğer İslam’ın tadına varırsanız ve Kur’an-ı Kerim’in yolu ile Peygamberimizin sünnetini takip ederseniz asla doğru yoldan ayrılmazsınız. Gerçek din İslam’dır. Hristiyanlığın yanlış olduğunu söylemiyorum herkes istediği şeyi seçme hakkına sahiptir. Fakat İncilin o versiyonu bu versiyonu şu versiyonuna baktığınızda… Hristiyanların kaç İncilinin olduğunu tam olarak bilemiyorum fakat İslam’ın bir tek Kur’an-ı Kerim’i var. Kur’an-ı Kerim zamana meydan okudu. Asla değiştirilmedi ve değişikliğe uğramadı. Ondan hiçbir tahrifat yapılmadı. Zamana meydan okudu. İlk olarak Peygamberimiz Nur Dağında iken ona inmeye başladı ve zamana meydan okudu. Hiç değiştirilmedi. Onda hiçbir değişiklik, hiçbir hata yoktur. Burada Hristiyan insanların inandıkları şeye inanmalarına hakları yok demiyorum. Her insan istediği şeye inanma hakkına sahiptir. Ben inandığın şeye inanırım. Ben İslam’ı seçtim. İslam’da ışığı hakikati gördüm. İslam dünyayı değiştirebilir. Dünyaya barışı getirebilir. İslam tamamen barış dinidir. Bütün dünyanın ve özellikle ülkem Güney Afrika’nın İslam’ın güzelliğini görebilmeleri için dua ediyorum. İslam o kadar o kadar güzel ki…" ifadeleriyle herkesi hak din İslam’a davet etti.

"Başkanımız, İslam’ın özgür bir şekilde ülkede yaşanabilmesine müsaade etti"

Richmond, "Günümüzdeki Güney Afrika Hükümeti ve sahip olduğumuz mükemmel Anayasa sayesinde herkes istediği şeyi seçme konusunda özgürdür. Başkanımız, İslam’ın özgür bir şekilde ülkede yaşanabilmesine müsaade etti. Günümüz Hükümetine teşekkür etmek istiyorum. İslam’a müsaade ederek harika bir iş yaptılar. İslam ülkeleri, özellikle Türkiye, Güney Afrika’nın eğitimine yardım ediyor. Burada eğitim gören Güney Afrikalı öğrencileri gördüm. Ülkemizin fakir bölgelerinde yiyecek dağıtımı, eğitim ve insanların belli alanlarda yetiştirilmesi gibi konularda yardım ediyorlar. Bu güzel ülke Güney Afrika için çok şey yapıyor. Ve iki ülke arasında çok iyi ilişkiler var. Allah bu iyi ilişkileri daimî kılsın. Tekrar ülkemizin başkanına, hükümetine ve diğer yetkililere İslam’a karşı gösterdikleri müsamaha için teşekkür etmek istiyorum. Ve yine İslam’ın özgür bir şekilde Güney Afrika’da yaşanmasına müsaade eden bütün siyasi partilere de teşekkür ediyorum. İslam’ın sadece Güney Afrika’da değil dünyanın her yerinde gittikçe daha da büyüyeceği konusunda inancım tamdır." ifadelerine yer verdi.

"Kadın-erkek bütün Güney Afrikalı kardeşlerimin İslam dinine girmesi için dua ediyorum"

Herkesin istediği dini seçebilmesi Anayasa ile güvence altına alındığını belirten Richmond, "İslam’ı kabul ettiğimden dolayı ülkemde henüz herhangi bir tepkiyle karşılaşmadım. Bildiğiniz gibi Güney Afrika çoğunlukla Hristiyan bir ülke. Neredeyse tamamıyla Hristiyan. Siyasetten çok fazla anlamıyorum. Fakat herkesin istediği dini seçebilmesine müsaade eden hükümetimizden memnunum. Bu hak Anayasa ile güvence altına alınmıştır. Bu seçme hakkına sahibiz. Bu hakkı 1994’te Apartheid rejime son verip özgürlüğümüzü kazandığımız zaman elde ettik. O günün hükümeti, din konusuna el atarak herkese dilediği dini seçme özgürlüğü vermekle harika bir iş başardı. Herkesin istediği şey olabilmesinden dolayı memnunum. Fakat kadın-erkek bütün Güney Afrikalı kardeşlerimin İslam dinine girmesi için dua ediyorum. Gerçek din İslam’dır ve bunu onlara götürüyorum. Herkesin İslam’ın nurunu görebilmesini sağlamak için elimden geleni yapacağım." dedi.

"Ona, buna, şuna değil sadece Allah’a kulluk etmeliyiz"

Son olarak Richmond, "Sadece ülkemin değil bütün dünyanın bu nuru görmesi için dua ediyorum. Fıtri olarak doğuştan hepimiz bir tek Allah’a kulluk etmeye meyilliyiz. Herkesin bunu anlaması ve İslam’ın hak din olduğunu görebilmesi için dua ediyorum. Sadece tek olan Allah’a kulluk etmemiz gerekir çünkü insanoğlu olarak bu fıtratımızda var. Hristiyanlığa veya ona, buna, şuna değil sadece Allah’a kulluk etmeliyiz. Çok teşekkür ediyorum." diyerek konuşmasını bitirdi. (İLKHA)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.