İsrail, 1 yılda 900 Filistinli çocuk kaçırdı
Filistinli çocuklar İsrail ile Filistin arasındaki savaşın en büyük mağdurları.
Filistin Tutuklular Bakanlığı, bu senenin İsrail’in Filistinli çocuklara yönelik tacizlerinde büyük bir artışa sahne olduğunu bildirdi. Bakanlık İsrailli askerlerin 2012’de 900 çocuğu kaçırdığını söyledi. Bu rakam 2011’de 700’dü.
Bakanlık son Gazze vahşetinin ve Filistin BM’de statüsünün değişmesinin ardından İsrailli askerlerin başta Filistinli gençler ve çocuklara yönelik saldırılarını artırdığını kaydetti.
Açıklamada kaçırılan çocukların yüzde 95’inin saldırıya uğradığı, dövüldüğü ve tutuklulukları esnasında taciz edildiği belirtildi. Ayrıca çocukların gece 2 ve 4 arası evlerinden kaçırıldığı da eklendi. İsrail İşgal Ordu’sunun kapıları kırıp girdikleri evlerde mobilyalar ve eşyalara da zarar verdiği ifade edildi.
Çocuklar kelepçelendi ve gözleri bağlandı. Askerler vahşice ve barbarca saldırıp çocuklarını korumaya ve kaçırılmalarını engellemeye çalışan ailelerine hakaretler etti. Sonra askerler, hiç gerekçe olmadan çocukları kaçırıp bilinmeyen yerlere götürdü.
Bakanlık, “Kaçırılan çocukların çoğu, gözaltındayken işkence ve taciz gördü. Askerler, silahlarla, botlarla ve bazen de sopalarla çocukları dövdü. Bunun yanında hakaretler ve küfürler edildi. Birçok sefer askerler gerçek kurşun, gaz bombaları ve şok bombaları kullandı” dedi.
Gözaltındaki çocuklar, toplama ve sorgu kamplarına götürülürken de dövüldü. Askerler çocuklara yumruklar ve tekmelerle saldırdı. Onları askeri ciplerde yere yatırarak yüzlerine botlarını koydu.
Birçok durumda askerler, bu cipleri ve kamyonları hızla yükseltilerin üzerinden geçerek kaçırılmış çocukların bedenleri ve kafalarının yaralanmalarına neden oldu.
Kaçırılan çocuklar toplama ve sorgu kamplarına götürüldüğünde, “akrabalarının ve arkadaşlarının isimlerini verinceye dek” sürekli işkence ve tehdit gördü.
Birçok sefer İsrailli sorgucular, kaçırılmış çocukları elleri arkadan bağlı ve ayakları zincirli olarak küçük sandalyelerde oturtarak defalarca sorguladı. Gözleri bağlı çocuklar, saatlerce duvar kenarlarında, yağmurda ya da aşırı yaz sıcağında dışarıda ayakta durmaya zorlandı.
Bakanlık aynı zamanda İsrailli sorgucuların, çocuklara defalarca elektrik verdiğini ve güney Batı Şeria Halil İbrahim yakınlarındaki Sair kasabasında 16 yaşındaki Nasar Arif Ceradat’a yaptıkları gibi kaynar su içmeye zorladıklarını bildirdi.
Nasar 2 Şubat 2010’da kaçırılıp Etzion askeri toplama kampına götürüldü. Burada soğukta ve yağmurda saatlerce ayakta durmaya zorlandı. Defalarca dövüldü ve tekmelendi. Sorgu odasına götürülüp kendinden geçinceye kadar elektrik verildi.
Kaçırılan çocukların çoğu yasadışı Keryat Arba, Maaleh Adumim, Dan Shomron ve diğer yerleşim yerlerindeki toplama ve sorgu kamplarına götürülüyor. Burada çocuklar sorgulanıyor ve işkence görüyor. Onların nerede oldukları bilgisi Kızıl Haç’a dahi verilmiyor.
Şu an sorgu ve toplama kamplarında 140 çocuk yargılanmayı bekliyor. 32’si 16 yaşından küçük 200 Filistinli çocuk İsrail tarafından kaçırılmış bulunuyor.
Yetişkinlere benzer olarak İsrail’in elinde bulunan çocukların temel ve uluslararası garanti altına alınmış hakları yok sayılıyor. Ailelerine ve avukatlara onları nerede tutuldukları ve neden tutuklandıkları bilgisi verilmiyor.
İsrail sürekli tüm ilgili uluslararası kanunları ve anlaşmaları ihlal ediyor. Bunların başında da çocukların korunması geliyor. İsrail, Filistinli çocukları kaçırmaya, işkenceye ve hapsetmeye devam ediyor. Buna ek olarak son Gazze Vahşeti’nde olduğu gibi İsrail, en çok çocuk ve kadınları katlediyor.
İsrail aynı zamanda kaçırılmış Filistinli çocukları “terörist olacaklar” şeklinde değerlendiriyor ve her tür yasadışı aracı kullanıyor. Uykusuz bırakma, barbarca işkence, susuz-gıdasız bırakma, aile-avukat ziyaretlerine izin vermeme, cinsel taciz, işbirliği yaparlarsa işkencenin sona ereceğini söyleyerek İsrail istihbaratı için çalışmaya zorlama gibi her tür işkence ve tacizi kullanıyor.
İsrail ayrıca 132 Numaralı Askeri Kanun diye bilinen ve ordunun 12 yaşındaki Filistinli çocukları kaçırma ve sorgulamasına izin veren kanunu da uyguluyor.
Uluslararası Ortadoğu Medya Merkezi’ndeki (imemc.org) bu makale Oğuz Eser tarafından Timeturk.com için tercüme edilmiştir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.