İsrail kara harekâtı başlatır mı?
ANALİZ: Gazze'de bir dönüm noktasına gelindi.
Jonathan Marcus
BBC diplomasi muhabiri
Çatışmalardaki tırmanmadan büyük ölçüde Hamas'ı sorumlu tutan ABD ve Avrupa'daki müttefikleri İsrail'e hareket kapısı açmıştı.
İsrail hava operasyonlarına devam ederse sivil ölümler artacak, İsrail'e verilen diplomatik destek eriyip gidecek.
Geçen hafta sonu Mısır, Türkiye ve Katar'ın yürüttüğü diplomatik çabalar sonuç vermedi.
Şimdi herkesin ortak hedefi, İsrail'in daha fazla sivilin ölümünü getirecek bir kara operasyonuna girişmesinden önce bu çatışmaya son verilmesi.
İngiltere Dışişleri Bakanı William Hague bugün Brüksel'de yaptığı açıklamada, kara operasyonunun, İsrail'in düzenlediği operasyona verilen uluslararası desteği tehdit edeceğini belirtti.
Hague, "İngiltere de dahil olmak üzere uluslararası toplum açısından, kara yoluyla işgali anlayışla karşılamak ve desteklemek çok daha zordur." dedi.
Taraflar kazançlı görünmek istiyor
Aslında İsrail'de ne hükümet ne de ordu, Gazze Şeridi'ne karadan saldırı konusunda fazla hevesli.
"İngiltere de dahil olmak üzere uluslararası toplum açısından, kara yoluyla işgali anlayışla karşılamak ve desteklemek çok daha zordur."
William Hague, İngiltere Dışişleri Bakanı
İsrailli askeri uzmanlar, İsrail'in askeri hedeflerinin çoğuna saldırıların ilk iki gününde ulaşıldığını düşünüyor.
Gazze Şeridi'nde ortaya çıkan sivil ölümlerindeki artış ve bunun sonucunda İsrail'e olan uluslararası desteğin azalmasının getireceği dezavantaj, Hamas'a altyapı ve roketler bakımından biraz daha kayıp verdirmenin sağlayacağı avantajdan daha fazla olacaktır.
Bugünkü İsrail Savunma Bakanı Ehud Barak'ın, 2008-09'da aynı görevde iken, ilk birkaç günden sonra İsrail'in Gazze'deki kara saldırısına son vermek istemişti.
Fakat dönemin başbakanı Ehud Olmert ve savaş yanlısı genelkurmay başkanı Barak'ın önerisini reddetmişti.
Ancak sorunda herhangi bir anlaşma sağlanamaması durumunda kara harekatı aşaması da tümüyle gözardı edilemeyecektir.
O halde çatışmalara en iyi nasıl son verilir?
Bu krizi sona erdirecek herhangi bir fiili anlaşma gayriresmi yoldan sağlanabilir; çünkü İsrail ve Hamas masaya oturup kağıt üzerinde bir anlaşma imzalamayacaktır.
Her iki taraf da bu krizden bir kazançla çıkmış görünmek istiyor.
İsrail açısından hedef, roket atışlarına son vermek ve uzun bir sükunet dönemi sağlamak.
Bunun için Hamas'ın İsrail'e karşı askeri mücadeleyi sürdürmek isteyen daha radikal grupları denetim altına almak için daha fazla çaba göstermesi gerekiyor.
Hamas da kendi açısından bazı kazançlar sağlamak istiyor; geçiş noktalarının açılması ve Filistinlilerin günlük yaşamlarını karakterize eden ve "kuşatma hali" olarak gördükleri koşulların iyileştirilmesini sağlayacak önlemlerin alınması gibi.
Ayrıca sükunet Hamas'ın da işine gelir; sadece gerileyen askeri teçhizatını yeniden inşa etmek için değil, aynı zamanda diğer radikal grupların tersine, kendisinin idari sorumlulukları da olduğu için.
BM ziyareti fırsat sunuyor
BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon'un bölgeye yaptığı ziyaret, mevcut diplomatik görüşmelerde elde edilen unsurların dahil edilebileceği bir çerçeve sağlayabilir.
Ban'ın ziyareti İsrail açısından eşikten dönme ve belki de kara operasyonunu beklemeye alma fırsatı sunuyor.
Bu aynı zamanda Gazze'den atılan roketlerin sayısına ve nereleri vuruduğuna da bağlı olacaktır.
İsrail'in başkenti Tel Aviv ya da Kudüs'te kalabalık bir merkeze düşecek bir roketin bütün hesapları altüst etmesi kesin gibidir.
Fakat bugüne kadar diplomasinin çatışmaları durduramamasının nedenlerinden biri, bölgedeki "diplomatik unsurlar"ın önemli ölçüde değişmiş olmasıdır.
İsrail ile Türkiye arasında yakın ilişkilerin olmaması faktörlerden biridir. Ama daha önemli diğer bir etken, Mısır'daki yeni hükümetin Filistinlilere daha yakın olması ve İsrail'e daha şüpheyle yaklaşmasıdır.
Çatışmaları yatıştırma konusunda eskiden denenmiş kanallar bugün artık aynı şekilde işlev görmüyor.
BBC
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.