İstanbul Müftülüğü: Camiler Covid-19 kurallarının en iyi uygulandığı mekânlardır
Coronavirus tedbirleri kapsamında alınan önlemlerin en iyi şekliyle camilerde uygulandığını söyleyen İstanbul İl Müftü Vekili Ömer Erden, camilerdeki örnek uygulamanın hayatın diğer tüm alanlarında da uygulanması gerektiğini ifade etti.
Covid-19 tedbirleri kapsamında 70 gün boyunca cemaatle ibadet için kapatılan ve 29 Mayıs tarihinden bu yana yeni normalleşme süreci ile birlikte tekrar açılan camiler, sosyal mesafe, maske ve temizlik kurallarının en iyi uygulandığı mekânlar oldu.
Son günlerde Türkiye genelinde artan Coronavirus (Covid-19) vakalarının ardından uzun bir aradan sonra ikinci kez sokağa çıkma yasakları ve birçok alanda yeni kısıtlamalar hayata geçirildi.
Toplu taşıma araçları ve toplu yaşam alanlarında sosyal mesafe kuralına gerektiği şekilde riayet edilmezken camilerde ise 29 Mayıs tarihinden bu yanan kılınan namazlarda cemaatin maske ve sosyal mesafe kuralına ciddi şekilde uyulduğu ve şimdiye kadar olumsuz bir örnekle karşılaşılmadığı görüldü.
Camilerde düzenli bir şekilde uygulanan pandemi kurallarıyla ilgili İLKHA muhabirine konuşan İstanbul İl Müftü Vekili Ömer Erden, 29 Mayıs tarihinden bu yana camilerde uygulanan sosyal mesafe, maske ve temizlik kurallarının titizlikle sürdürüldüğünü, uygulamanın hayatın diğer tüm alanlarında da örnek olması gerektiğini söyledi.
"Uyarılarımızı bu güne kadar ihlal edeni görmedik"
Erden, "16 Mart 2020 tarihinde Sağlık Bilim Kurulu'nun tavsiyesi ve devletimizin aldığı kararla Diyanet İşleri Başkanlığımız camilerde cemaatle ibadet etme noktasında bir kısıtlamaya gitmişti. Yaklaşık 70 gün sürdü. Akabinde 29 Mayıs Cuma günü Cuma namazı ile beraber tekrar camilerimize kavuşup camilerimizde cemaatle ibadet etmenin buluşmasını yaşadık. O günden bu güne gerek Diyanet İşleri Başkanlığımız gerek Bilim Kurulumuzun ibadet ederken sosyal mesafe ve maske kuralına uymak suretiyle camilerde cemaatle ibadet etme, namaz kılmanın şeklini genelgelerle belirttiler. Rabbimize ne kadar hamd etsek azdır. Çünkü tüm vatandaşlarımız, mümin ve Müslüman kardeşlerimiz bu bilinçle camiye geldi. 'Seccadeni al, maskeni tak, temizlik kurallarına uy, mesafe kurallarına dikkat ederek yanındaki ile sosyal mesafeyi koru' şeklindeki uyarılarımızı bu güne kadar ihlal edeni görmedik." dedi.
Ömer Erden
"Şimdiye kadar hiçbir camide olumsuz bir örneğin yaşandığını hiç görmedik"
Kış aylarına girilmesine rağmen vatandaşların kapalı alanda, camide cemaatle namaz kılarken yine kurallara uyduğunu belirten Erden, "Kış ayları olması hasebiyle son cemaat yeri ve avluda sıkıntı çekiliyor gibi görünebilir ama hiç de öyle bir sorun yok. Uygulamanın başladığı 29 Mayıs Cuma gününden şimdiye kadar hiçbir camide olumsuz bir örneğin yaşandığını hiç görmedik. Olumsuz bir kare de bu güne kadar ne sosyal medyada ne de basında görülmedi. Bu noktada vatandaşımıza teşekkür ediyoruz." diye konuştu.
"Kurallara uymamak kul hakkıdır"
Konunun daha iyi anlaşılması için yaşadığı bir olayı örnek olması açısından aktaran Erden, "Geçtiğimiz günlerde bir Cuma namazını 'son cemaat' mahallinde kılmak için niyetlendim. Cuma namazı öncesinde namaza durmadan önce caminin avlusundaki giriş kapısından 3 gencin girdiğini gördüm. 3'ü de yan yana birbirlerine çok yakın yürüyorlardı. Ardından seccadelerini serip namaz için hazırlık yaptıklarında ise sosyal mesafe kuralına riayet ederek saf tuttular. Bu hassasiyet camilerde daha fazla gösteriliyor. Sağlık Bakanlığı ve bilim kurulunun tavsiyesi ile birlikte alınan kararlar doğrultusunda açıklanan tüm kurallara uymak bir zorunluluktur. Bu zorunluluk da kul hakkını beraberinde getirir. Vatandaşlarımız kış ayları olmasına rağmen belirtilen kurallara göre camilerde ibadet etmeye geliyorlar." şeklinde konuştu.
2 hafta önce Cuma hutbesinde 65 yaş üstü ve kronik hastalığı olanların camiye gelmemeleri tavsiyesinde bulunduklarını hatırlatan Erden, vatandaşların uyarıları dikkate aldığını gözlemlediklerini söyledi.
Camilerle ilgili farklı ifadelerin kullanıldığını ancak bunun doğru olmadığın ı vurgulayan Erden, camilerde uygulanan hassasiyet örneğinin hayatın diğer alanlarında da uygulanması gerektiğini ifade etti.
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.