Son çıkarılan kanun hükmünde kararnamelerle beraber taşerondan kadroya geçişlerde uygulanan güvenlik ve arşiv araştırması, bazı mağduriyetlere yol açıyor.

Beşiktaş Belediyesinde çalışırken işlerine son verilen bazı personeller, haklarını aramak için günlerdir belediye binasının önünde oturma eylemi yapıyorlar.

Yaşadıkları sorun ve sıkıntıları İLKHA'ya anlatan işçiler, işten çıkarıldıklarını fakat suçlarının ne olduğuyla ilgili bilgi sahibi olmadıklarını ve haklarını alana kadar eylem yapmaya devam edeceklerini söylediler.

Güvenlik araştırması sonrası mağduriyet yaşadığını savunan Berna Hanbay, "Beşiktaş Belediyesinde güvenlik ve arşiv araştırması sebebiyle işten çıkarılan işçileriz. Biz, 2 Nisan itibarıyla parça parça işten çıkarıldık. Güvenlik ve arşiv araştırması bahane gösterilerek işimizden edildik. 8 gündür belediye önünde oturma eylemi yaparak işimizi, ekmeğimizi geri istiyoruz. İşimizi geri alana kadar bu eyleme devam edeceğiz." dedi.

"Bahane ve ithamlarda bulunularak, kapı önüne koyulduk"

Yıllardır belediyede çalışıp, emek verdiklerini ve çalıştıkları işte herhangi bir hatalarının olmadığını kaydeden Hanbay, şunları söyledi:

"Hiçbirimizin sabıka kaydı yok. Bahane ve ithamlarda bulunularak kapı önüne koyulduk. CHP'nin, işçilerin çıkarılmaması gerektiğiyle ilgili yayımladığı bir genelge var. Bu genelge Beşiktaş Belediyesine de geldi ve toplantılar yapıldı ama yayınlanan genelge karşılığında bize olumlu bir dönüş olmadı. Bize 'Perşembe günü için size iş başı yaptıracağız.' denildi ama ne bugün ne de dün herhangi bir açıklama yapılmadı. Biz de 'İşimizi, ekmeğimizi geri alana kadar asla buradan ayrılmayacağız.' diyoruz."

"Elimize bir kâğıt verildi ve işten çıkarıldık"

Belediyenin park ve bahçe biriminde temizlik görevlisi olarak çalışan Sinan İskender, "Geçen hafta belediyeden çağırıldık. Elimize bir kâğıt verildi ve işten çıkarıldık. Bize hiçbir gerekçe sunmadılar. 'Valiliğe gidin.' diyorlar. Valiliğe gidince onlar da belediyeye gönderiyorlar. Öylece bir bilinmezliğe sürüklüyorlar. AK Parti belediyelerinde işten çıkarılmalar azdır ama CHP belediyelerinde çok işçi çıkarılıyor. Biz burada 30'dan fazla kişi işten çıkarılmış durumdayız ve bu işten atılmaların 6 ay sonrasına kadar da devam edeceğini öğrendik." ifadelerini kullandı.

"Fakir insanlarla neden uğraşıyorlar?"

Belediyede çalışan oğlunun işten çıkarıldığını dile getiren Fadik Canik, "Kızım 12 yıldır Yıldız Teknik Üniversitesinde, oğlum da 3 senedir belediyede temizlik görevlisi olarak çalışıyor. İkisini de aynı gün işten çıkardılar. Torunum okula gidiyor, şimdi ihtiyaçlarını nasıl karşılayacaklar? Zaten 5 kuruş para bulup zor geliyoruz buraya. Fakir insanlarla neden uğraşıyorlar? Oy zamanı geldiğinde kapı kapı dolaşıyorlar. Onlar bize sahip çıkmazlarsa biz de onlara sahip çıkmayız. Çocuklarımızı işe geri alsınlar." şeklinde konuştu.

Kamil Canik, "İşten atılma gerekçem, babamın siyasi tutuklu olması. Ablam da Yıldız Teknik Üniversitesinde 13 senedir temizlik görevlisi olarak çalışıyordu. Onu da işten çıkardılar. Bizim gibi KHK'dan mağdur olan çok kişi var. Hiçbir suç ve gerekçe olmadan yıllarca bedel ödeyen işçiler bugün çöp gibi konteynere atılıyor. Masum insanların mağdur edilmemesi gerekiyor. Biz adalet istiyoruz." dedi.

"Hakkıma kavuşana kadar direnmeye devam edeceğim"

3 defadır işten çıkarıldığını ancak hakkını geri aldığını bildiren İbrahim Demirtaş, şöyle konuştu: "4 Nisan 2010 tarihinde işe başladım. Yine 4 Nisan 2018'de işime son verildi. 3 defadır beni işten çıkarıyorlar. Ben de mücadele edip, işimi geri alıyorum. Bizi suçlu görüp kapıya atıyorlar. Devlet, sıkıntı olup olmadığını öğrenmek için belediyeye talimat vermiş olabilir ama eğer bir sıkıntı varsa o işçilerde değil belediyededir. Ne benim ne de arkadaşlarımın bir suçu var. Biz işimizi geri istiyoruz. Halkın gözünde suçlu olarak görülüyoruz. Ben çok emek verdim, hakkıma kavuşana kadar arkadaşlarımla beraber direnmeye devam edeceğim. Biz sendikayı bin bir türlü zorlukla buraya soktuk. Şimdi onlar, 'Biz devlete karşı suç işlemişiz.' diyerek, hakkımıza sahip çıkmıyor. Bu konuda sendikadan da şikâyetçiyim. Buradan herkese bir çağrı yapıyorum: Sendika bize destek vermiyor ve işverenlerle iş birliği yapıyor. Ben de hem sendikaya hem de belediyeye karşı mücadele vermeye devam edeceğim."

"Hukuka aykırı bir şekilde işten çıkarıldık"

"Yapılan güvenlik ve arşiv araştırması adı altında herhangi bir açıklama yapılmadan hukuka aykırı bir şekilde işten çıkarıldık." diyen Erkan Pelit, "İşten çıkarılan arkadaşlarımızın etnik kökenine bakıldığında genelde Alevi ve Kürtlerden oluştuğunu görüyoruz. Belediyede Alevi veya Kürt olmak tamamen sakıncalı demek gibi bir algı oluşuyor. Ben, Alevi ve Kürt biri olarak yapılan işin hukuksuz olduğunu düşünüyorum. Burada 8 gündür bir oturma eylemi yapıyoruz ve işimizi, ekmeğimizi geri alana kadar eylem yapmaya devam edeceğiz." ifadelerini kullandı.

"Ekmeğimiz için mücadele ediyoruz"

Belediyenin park ve bahçe biriminde çalışan Erkan Mat, "Geçen hafta perşembe günü sebepsiz yere işten çıkarıldım. Eğer biz suçluysak bugüne kadar bizi çalıştıran belediye de suça ortaktır. Hepimiz ekmeğimiz için çalışıyoruz. Evden işe işten eve gidiyoruz, başka bir sosyal aktivitemiz yok. Burada ekmeğimiz için mücadele ediyoruz. Ben hakkımı ararken bağırmaktan sesim kısıldı." şeklinde konuştu.

"Ne suç işlediğimizi ve neden işten çıkarıldığımızı bilmiyoruz"

10 yıldır belediyede çalışan Şuayip Tekçe ise "10 yıl boyunca bir suç işlemedik ve herhangi bir arşiv kaydımız da yok. Sabıka kaydımız olmamasına rağmen bir şeyler itham edilerek kapı önüne konulduk. Bu KHK'lar aile ve çevre araştırması yapılarak değerlendirme yapıyor. Bizim şahsi olarak hiçbir suçumuz yok ama maalesef ithamlarla kapı önüne konulduk. Biz, hangi sebepten dolayı işten çıkarıldığımızı sorgulayınca bize 'Bunu size açıklayamayız, gizli belge olduğu için 3 yıl cezası var.' diyorlar ve topu valiliğe atıyorlar. Valiliğe gittiğimizde de 'İstihbari bilgi olduğu için emniyetten bilgi alabilirsiniz.' diyorlar. Emniyete gittiğimizde onlar da bilgi veremediklerini söylüyorlar. Ne suç işlediğimizi ve neden işten çıkarıldığımızı bilmiyoruz." dedi. (Nizamettin Aşkin - İLKHA)