"İtikaf kişinin Rabbi ile baş başa kalmasıdır"

"İtikaf kişinin Rabbi ile baş başa kalmasıdır"

İtikâf sünnetinin önemine dikkat çeken alimler, itikâfın asıl gayesinin, kişinin beşeri arzularını bağlaması ve Rabbi ile baş başa kalması olduğunu söyledi.

Muş’un tarihi camilerinde olan Hacı Şeref Cami İmam Hatibi Abdullah Güler itikâf sünneti hakkında İlke Haber Ajansı'na (İLKHA) açıklamalarda bulundu.

Genellikle Ramazan ayının son 10 gününde yapılan ve Peygamber efendimizin kuvvetli bir sünneti olan itikâf ibadeti hakkında açıklamalarda bulunan Abdullah Güler, itikaf ibadetinin yavaş yavaş unutulduğunu bu nedenle özellikle gençlerin camiye gelmeleri gerektiğini söyledi.

İtikafın kelime manası bir yerde beklemek olduğunu İslam'da ise kişinin bir mescit veya o hükümdeki bir yerde itikâf niyeti ile durması olduğunu söyleyen Güler, “İtikâfın dinimizdeki yeri hem kitap, hem sünnet, hem de icma ile sabittir. İtikâfın belirli bir zamanı yoktur. Her zaman itikâfa girilebilir. İtikâf insanı güzelleştirir, insanı melekeleştirir. İtikâfın asıl gayesi, kişinin beşeri arzularını bağlamasıdır. İtikâfta gaye kişinin Rabbi ile baş başa kalmasıdır böyle olunca da kişi melekiyet derecesine varacaktır.” dedi.

“Allah Resulü, Ramazanın son 10 gününü itikâf ile geçirirdi”

Peygamber efendimizin Ramazanın son 10 gününde itikafa girdiğini ve bu 10 gün içinde Kadir gecesini aradığını belirten Gülen, “Allah Resulü Medine-i Münevvere'ye hicretinden sonra ahirete göçüşlerine kadar her Ramazanın son 10 gününü itikâf ile geçirirdi. Kadir gecesinin sevabını almak için peygamber efendimiz Ramazanın son 10 gününde itikafa girerdi. Aynı zamanda Kadir gecesindeki güzellikleri yakalamak için peygamber efendimiz ümmetine de tavsiye etmiştir. Allah Kur’an-ı Kerim’de buyuruyor: ‘Kadir gecesinde yapılan bir ibadet bin aydan daha hayırlıdır.’ Bu da 83 yılki ibadete tekabül eder. Yani kişi Kadir gecesini ihya ederse 83 yıl ibadet etmiş gibi olur. Peygamber efendimiz Kadir gecesinin öneminden bahsederek, ‘Kim Kadir gecesini ihya ederse geçmiş günahları af olunur.” ifadelerini kullandı.

Kadınların da itikafa girebileceklerini söyleyen Güler, itikafın bazı şartları olduğunu ve kim bunları yerine getirirse itikafa girebileceğini söyledi. Güler, “İtikâfın şartları; İtikâf yapan, Müslüman, akıllı ve temiz bulunmalıdır. Onun için Müslüman olmayanın, delinin, cünüplü olanın, hayız ile nifastan temiz bulunmayanın itikâfı olmaz. İtikâf, mescitte veya o hükümdeki bir yerde yapılmalıdır. Şöyle ki: içinde cemaatle namaz kılınan herhangi bir mescitte İtikâf yapılabilir. Büyük camilerde yapılması daha faziletlidir. İtikâfta niyet gereklidir.” dedi.

“Gençleri öncelikle camilerimize çekmemiz gerekiyor”

İtikafta imamlara da görev düştüğünü ifade eden Güler, “Başta Diyanet olmak üzere cami imamlarımız, toplumu Peygamber efendimizin kuvvetli bir sünneti olan itikaf hakkında bilgilendirmesi, özendirmesi gerekiyor. Eğer bir caminin imamı itikafa girerse cemaatte itikafa girecektir. Bu nedenle cami imamlarına önemli bir iş düşüyor." diye konuştu.

Genlerin camilere fazla gelmediğini ve cami cemaatinin genelinin yaşlı kimselerden oluşturduğunu dile getiren Güler, gençlerin camilere gelmeleri için çalışmalar yapılması gerektiğini söyledi.

Güler son olarak, “İtikaf ibadeti yavaş yavaş unutuluyor. Gençleri öncelikle camilerimize çekmemiz gerekiyor. Daha sonra itikaf hakkında onlara bilinç verilmesi lazım. Gençlerle aramızdaki perdeleri kaldırmamız gerekiyor. Biran önce onları düştükleri rehavetten uyandırmamız gerekiyor.” dedi. (Mustafa Bikeç - İLKHA)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.