İzzetbegoviç: Evinizi yakmayın!
Bosna Hersek Üçlü Devlet Başkanlığı Konseyi’nin Boşnak üyesi İzzetbegoviç, ülke genelinde devam eden protestoları "haklı memnuniyetsizliklere" bağladı, ancak şiddet olaylarına karşı uyardı
Bosna Hersek Üçlü Devlet Başkanlığı Konseyi’nin Boşnak üyesi Bakir İzzetbegoviç, yaptığı açıklamada, Tuzla kentinde başlayan, ardından ülke geneline yayılan protestoların arkasında Bosna Hersek halkının haklı memnuniyetsizliğinin" bulunduğunu söyledi.
Vatandaşların bir kısmının işinin bulunduğunu, ne kadar maaş alacağını bildiğini ancak ülke nüfusunun yarısına yakının bilmediğini ifade eden İzzetbegoviç, şöyle konuştu:
"Bu durum uzun zamandır sürüyor. Politikacılar karşılıklı çekişmeler ve kavgalarla ülkedeki atmosferi bozuyor. Medya da bu konuda yardımcı oluyor. Yatırımlar kaçıyor. Yabancı sermaye ülkeye çekilemiyor. Durum böyleyken bazıları mevcut durumda iyi bir hayat sürme, bazıları çok iyi yaşama imkanı bulurken, halkın büyük bir çoğunluğu ise çok kötü koşullarda yaşamaya çalışıyor."
Üniversite eğitimi almış gençlerin yarısından fazlasının hala işsiz olduğuna işaret eden İzzetbegoviç, "Gençler, bırakın şu an içinde bulunduğumuz durumu, hayatlarındaki her şey yolundayken dahi ayaklanabiliyor. Biz büyük bir savaşı geride bıraktık. Son yaşanan gelişmelerin daha önce nasıl yaşanmadığına şaşıyorum" dedi.
Toplumsal ayaklanmanın kötüye kullanıldığını söyleyen İzzebegoviç, şunları kaydetti:
“Bazı holiganların haklı eylemleri bir süre sonra ele geçirdiklerini düşünüyorum. Kamu kurumlarının önünde haklarını aramak için gelen insanlar, gördükleri manzara karşısında şaşkına döndü. O zaman organizasyon ortaya çıktı. Bu yaşananları, bazıları siyasi anlamda artı puan kazanabilmek adına kullandı. Son olaylar, nüfusun büyük çoğunluğunu Boşnaklar’ın oluşturduğu yerlerde yaşandı. Ancak Bosna Sırp Cumhuriyeti'nde hayat şartları daha zor. Onların durumu Boşnaklardan daha kötü. Bir süre sonra bu olumsuz enerji, iktidarın ve kamu kurumlarının yıkılması için kullanılmaya başlandı. Burada ise iktidardaki insanların garip davranışları gözlendi.
Gelinen noktada, güvenlik bakanının bu ülke için ne anlama geldiğini bilmiyoruz. Kendisi zengine karşı konuşan bir zengin, iktidarın önemli bir parçası. Güvenliği olmayan ülkenin güvenlik bakanı. Ancak kendisi çatışmaları alevlendiriyor. Protestocuların haklı olduğunu, polisin müdahale edemeyeceğini söylüyor. Kendisi suçlularla ilişkileri olan bir adam. Aynı zamanda suçlulara karşı konuşuyor. Kendisi üyelerinin bazılarının eylemleri desteklediği siyasi partinin genel başkanı. Yüksek tirajlı ‘Avaz’ gazetesinin sahibi aynı zamanda. Kısacası, son 15 yıldır ülkedeki durumdan en az memnuniyetsiz olacak kişi kendisi. Çünkü hem iktidar hem de zenginlik sahibi oldu. Öte yandan, kendisi kişi ve kurumları korumaktan, polisi koordine etmekten doğrudan sorumlu. Ancak bu dönemde polisin pasifliği ve sessizliği hakimdi.”
"Protestoların yapıldığı alanlara otomobillerle taş ve benzin getirildi"
Olayların başlangıçta tamamen haklı sebepler yüzünden başladığını yineleyen İzzetbegoviç, ancak zamanla işlerin koordineli bir şekilde ilerlediğini, protestoların yapıldığı alanlara otomobillerle taş ve benzin getirildiğini ve bununla aslında arkalarında bazı şeflerin olduğunu göstermek istediklerini söyledi.
Yaşanan gelişmelerin ardından Bosna Sırp Cumhuriyeti Başkanı Milorad Dodik’in Sırbistan’ı, Hırvatistan Başbakanı Milanoviç’in ise Mostar’ı ziyaret etmesinin olayların arkasındaki planları açığa çıkarmaya başladığını söyleyen İzzetbegoviç, “Umuyorum ki Boşnaklar bunu görecekler. Tıpkı 20 yıl önce olduğu gibi yeniden kendi devletini ve kamu kurumlarını savunacaklardır. Ardından da ülkedeki yoksulluğun azaltılması için gerekli önlemler en hızlı şekilde alınacaktır” dedi.
“Türkiye’den yardım bekliyoruz”
Yaşanan son gelişmelerin ardından Sırbistan ve Hırvatistan'dan gelen tepkiler ve Dodik’in Belgrad, Milanoviç’in ise Mostar ziyaretleri üzerine değerlendirmede bulunan İzzetbegoviç, bu süreçte Bosna Hersek’in birliği için “kardeş” olarak nitelediği Türkiye’den yardım beklediklerini ifade etti.
İzzetbegoviç, şunları kaydetti.
“Türkiye devleti ve hükümeti, sadece Boşnak halkına değil tüm Bosna Hersek halklarına yardım ediyor. Eğer bize yardımcı olan bir ülke varsa o da Türkiye’dir. Türkiye hükümeti tarafından verilen kredi sayesinde, 1740 kişi iş sahibi oldu. Türkiye diplomasisi çok güçlü. Zagreb’de de Belgrad’da da güçlü bağları var. Durum hakkında bilgileri var. Büyükelçileri son derece aktif. Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı son derece aktif. Ancak sadece Türkiye değil, genel olarak tüm Müslümanların Bosna Hersek’teki istihdam sorununa yardımı gerek. Ancak bu tansiyonun düşmesini sağlar. İnsanlar bir işle uğraşmadıklarında, gidecek bir fabrika olmadığında sokağa çıkarlar. Bosna Hersek’teki durumu iyileştirecek tek çözüm budur. Eğer biriyle iyi arkadaşıysanız ona her gün balık vermeyin, balık tutmayı öğretin. İşte Türkler bu şekilde Bosna Hersek’e yardım etti. Türkiye’nin şu anda kendi iç sorunlarıyla ilgilendiğinin farkındayım ama ellerinden geldiğince bize yardım etmeye devam etsinler.”
"Bu ülkeden hiç kimse bir parça toprak alamaz"
Bosna Sırp Cumhuriyeti Başkanı Milorad Dodik’in Belgrad’da kullandığı “Bosna Hersek bölünmeye doğru kayıyor” ifadelerini değerlendiren İzzetbegoviç, Bosna Hersek’in birliği için mücadeleye devam edeceklerini kaydetti.
İzzetbegoviç, “Vatanseverlerin savunduğu bu ülkeden hiç kimse bir parça toprak alamaz. Buradan götürecekleri tek toprak, ülkeden ayrılırken ayakkabılarının tabanında kalan toprak olur. Bunu hem yabancılar hem de bu ülkede yaşayanlar iyi biliyor” dedi.
Bosna Hersek’in işlevselliğini yitirdiği iddialarına da cevap veren İzzetbegoviç, Cumhurbaşkanlığı binasının yakıldığını ancak bunun kurumun çalışmasına engel olmadığını ve olmayacağını söyledi.
“Askeri birlik gerekli değil”
Avrupa Birliği’nin Bosna Hersek Yüksek Temsilcisi Valentin İnzko’nun Bosna Hersek’teki olayların devam etmesi halinde AB bünyesindeki askeri birliklerden yardım talebinde bulunabilecekleri yönündeki açıklamalarını da değerlendiren İzzetbegoviç, “Bize, askeri birlik lazım değil” dedi.
İzzetbegoviç, “Ancak polisimize yapacakları ekipman yardımını kabul edebiliriz. Çünkü yaşanan olaylarda kaskları ve kalkanları zarar gördü. Eğer olaylar devam ederse ekipman yardımına ihtiyacımız olabilir. Bizim adama ihtiyacımız yok. Bizde yeterince adam var. Eğer elimizdekilerin bazıları göstericilerin karşısında durmaya cesaret edemezse, onların yerine orada duracak yeterince vatanseverimiz var. Dediğim gibi, dostlarımız bize sadece ekipman yardımı yapabilir, adama ihtiyacımız yok” ifadelerini kullandı.
İzzetbegoviç ayrıca, konu hakkında Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile görüştüklerini ve Türkiye’nin de ekipman konusunda kendilerine yardımcı olabileceğini kaydetti.
İzzetbegoviç, Bosna’daki savaşı bitiren Dayton Barış Antlaşması'nın şu an itibarıyla birçok konuda sistemi bloke ettiğini belirterek, AB’nin bu blokajın kalkması hususunda yardımcı olabileceğini de sözlerine ekledi.
"Devlet insanların evidir"
Avrupa’nın bazı ülkelerinde protestoların devam ediyor olmasına rağmen hiç kimsenin bu ülkelerin varoluşu üzerine konuşmadığının, ancak söz konusu Bosna Hersek olunca herkesin bu konuyu gündeme getirdiğinin sorulması üzerine İzzetbegoviç, şunları söyledi:
“Bosna Hersek neden farklı? Çünkü Boşnaklar bu ülkenin bağlayıcı dokusudur, onlar bu ülkenin çimentosudur. Eğer bu bağlayıcı doku kendisi içinde çatışmaya ve parçalanmaya başlarsa o zaman ayrılıkçı planları olanların iştahı kabarır. İçinde bulunduğumuz dönem doğruluk zamanıdır. Yüzlerine baktığımızda kimin bu ülkeyi savunacağını görüyoruz. Bu dönemde ülkenin güvenliğinden sorumlu kişilerin davranışları son derece garip. Ama belki bu yaşananlar kötünün içindeki iyidir. Kimin bu ülkenin gerçek dostu olduğu belli olacaktır.”
Son olarak, vatandaşlara mesaj gönderen İzzetbegoviç, “Devlet insanların evidir. Evinizi yakmayın. Her şeyden önce, evinizi koruyun” dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.