Abdulhakim SONKAYA
Kalem krizi-iklim krizi
Yeryüzünde herhangi bir bölgenin hava olaylarının uzun yıllar ortalamasına dayanan durumuna “İKLİM” denir.
Ayrıca iklim, bilinenden farklı olarak “bölge-kara parçası” anlamına da gelir.
Kalem ve iklim aynı köktendir.
Bölgeye iklim denilmesi; onun kendisine has havasının, kültürünün, coğrafi ve tabii yapısının olması, adeta yontularak diğer yerlerden ayrılması sebebiyledir.
İklim, büyük bir coğrafya parçasıdır. Kendisine has özellikleriyle doğal sınırlara sahiptir. Bu nedenle bir iklimin-bölgenin sınırları belirlenirken sırf birilerinin sömürü iştahı, zalim elleri rol oynamamalıdır. Aksi takdirde her iki anlamda da iklim bozulur.
İklim ile kalem arasında doğrudan bir ilişki vardır. Eğer kalem ehil ellerde olursa bölgelerin-iklimlerin ve dahi insanların hududunu en isabetli şekilde çizer. İnsanlar had ve hududunu nefse, heva ve hevese göre değil, doğal kaidelere göre çizer ve böylece güzel bir iklim oluşur. Ama bugün kalemler nefisperest kimselerin ellerinde olduğu için hak ve özgürlük alanlarını yanlış tanımlıyorlar. İnsanlara hürriyet alanları değil sırf hararet alanları oluşturuyorlar. Bu da küresel ısınmaya sebep oluyor.
Bugün dünyada bir iklim krizinden bahsediliyor. Neden? Çünkü kalemler kötü ellerdedir. Bilgi, formasyon, kültür kötü ellerdedir. Bu da atmosfere yanlış ışınların salınmasına yol açıyor.
Hırs, tamah, heva ve heves insanlarda büyük bir hararet meydana getiriyor. Aslında küresel ısınma bunun sonucudur; ama işi saptırarak dikkatleri başka yönlere çekiyorlar.
Adaletsizlik, israf, kötülük, bilgi kirliliği iklim krizine yol açıyor. Kalemle çizilen yapay sınırlar iklimi fena halde bozuyor. Bunun sonucu olarak mesela bir bölgede olabildiğince nüfus yoğunluğu var; ama kaynak yok. Bir yerde kaynak var nüfus yok. Bir yerde bol su varken hemen yanı başındaki yer çöl… Ve bu şekilde kalemle çizilen sınırlar sosyal, kültürel, ekonomik iklimi bozmuştur. İnsanları birbirlerine düşürmüştür.
Ve iklim krizini ortaya çıkaranlar şimdi yine gerçek bir fotoğraf ortaya koymuyor. Adetleri üzere adeta kalemle çizilmiş sevimli bir çocuk resmiyle güya bunu dile getiriyorlar.
Nerde o dramları yansıtan gerçek fotoğraflar?
Minik bedenleri kıyıya vuran çocuklar?
Kaynakları sömürüldüğü için aç bırakılan çocuk fotoğrafları nerde? Asıl bunları göstermeleri gerekir; ama asla bunu göstermiyorlar.
Kendi imajlarını düzeltmek, suç ve günahlarını örtmek için yine kalemi istismar ediyorlar. Güzel resim çiziyorlar; ama fotoğraf ortaya koymuyorlar.
Evet, dünyada bir iklim krizi vardır. Ama bu kriz kalemin kötü ellerde olmasından kaynaklanıyor. Bilgi kirliliği dezenformasyon bilginin ideolojik amaçlar için kullanılması iklim krizine yol açmıştır.
İklimin düzelmesi için önce kalemin ehil ellerde olması gerekir. Bu nedenle Hak Teâlâ, “Nûn, kaleme ve yazdıklarına and olsun”(Kalem:1) buyurur. Demek ki kalem düzgün olursa deniz misali “nun” da düzgün olur.
Ona göre buhar ortaya çıkar yer ile göğün dengesi sağlanır.
Ve sonuç olarak iklim düzelir su, toprak, hava ıslah olur. Her yerde bereket olur.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.