Karma eğitim dayatması bir insan hakkı ihlalidir
Karma eğitimin bir zorunluluk olmasını eleştiren uzmanlar, inançlarından dolayı karma eğitim uygulamasını istemeyen aileler ve öğrencilere karma eğitim dayatmasında bulunmanın açık bir insan hakları ihlali olduğunu vurguluyor.
Karma eğitimin ahlaki açıdan gençliği kötü etkilediği, derslere odaklanmaya ciddi zarar verdiği ve bu nedenle bazı ülkelerde kaldırıldığını belirten ÖNDER İmam Hatipliler Derneği Gaziantep Şube Başkanı Dr. Yemliha Aksoy, karma eğitimin devamını isteyen kesimlerin maksatlı bir şekilde bunu bu topluma dayattığına dikkat çekti.
Avrupa'da sorgulanan, bazı Avrupa ülkelerinde kaldırılan ve bilimsel araştırma sonuçlarıyla "yüzyılın pedagojik" yanlışı olarak nitelendirilen karma eğitim ile ilgili İLKHA'ya önemli açıklamalarda bulunan ÖNDER İmam Hatipliler Derneği Gaziantep Şube Başkanı Dr. Yemliha Aksoy, karma eğitim dayatması yerine veliye ve öğrenciye seçme hakkı tanıyan bir düzenleme yapılması çağrısında bulundu.
"Karma eğitim ciddi bir problemdir"
Karma eğitimin bir problem olduğunu belirten Aksoy, "Aslında her eğitim-öğretim dönemi öncesinde bu karma eğitim ile ilgili düşünceler medyayı meşgul ediyor. Aslında belki de bu mesele kendini zaruri olarak gündeme dayatıyor diyebiliriz. Çünkü gerçekten bu bir problemdir. Bizden önce bu uygulamayı başlatanların bizden önce yaşamış olduğu bir problemdir. Bu böyle çok sıra dışı bir hadiseymiş ve çok güzel bir uygulamaymış, çok ciddi bir buluşmuş gibi gösterildi." dedi.
"Avrupa ülkelerinin büyük bir kısmında karma eğitim sorgulanır hale gelmiştir"
Türkiye'de daha önce karma eğitimin olmadığını ve batı ülkelerinde başlayan karma eğitim modelinin belli çevreler tarafından Türkiye'ye dayatıldığını belirten Aksoy, "Daha sonrasında bu eğitimi modelini biz maalesef kendimize model almak kaydıyla kendi ülkemizde de karma eğitimi uygulamaya başladık. Onlar bizden çok daha önce de bu uygulamaya başladıkları için ciddi sıkıntılar, handikaplar yaşamaya başladılar. Şu an birçok Avrupa ülkesi karma eğitime alternatif bir takım uygulamalar ortaya koymaya çalışıyorlar. Ya da karma eğitimden vazgeçmeye çalışıyorlar. Bu tabi böyle bir ihtiyacın dayatması reel hadiselerin artık toplumsal tehlike haline gelmesi, karma eğitimin getirmiş olduğu bir takım olumsuz sonuçların hem aile yapısını ve hem de toplumsal yapıyı tehdit eder hale geldiği görülmüştür. İşte bu nedenle Avrupa ülkelerinin büyük bir kısmında karma eğitim sorgulanır hale gelmiştir." ifadelerini kullandı.
"Türkiye'de daha önce karma eğitim yoktu"
Karma eğitim konusunda Avrupa ülkelerinin içine düştüğü duruma şu anda Türkiye'nin de düştüğüne dikkat çeken Aksoy, "Bizde o süreç yaşanıyor. Çok daha önceden bizim duymadığımız, görmediğimiz haberlerde rastlamadığımız bir takım bu karma eğitimin getirmiş olduğu sıkıntıları biz yine maalesef medyadan görmekteyiz ve duymaktayız. Böyle bir problemin çözümü noktasında da kendini gündeme dayatıyor. Bu işin içerisinden birisi olarak yani imam hatip okullarının eğitim ve öğretimi ile yakından ilgili bir sivil toplum kuruluşunun başında birisi olarak bizler de gerçekten bu sıkıntıları birebir kendi talebelerimizde, okullarımızda görmekteyiz. Çok daha öncesinde özellikle bizim kendi okullarımızda karma eğitim yoktu, ya da çok azdı. Bunda tabi kız çocuğunun eğitim öğretimi almak isteyen ailelerin acaba bir takım dini hassasiyetleri sebebiyle bu hassasiyetlerine halel gelir mi düşüncesiyle bu aileler çocuklarını okullara göndermiyorlardı. Bundan belki çok daha eski dönemlerde kendi okullarımızda da sürecin gelişi itibariyle belki de karma eğitim yoktu ve daha çok erkek öğrenciler eğitim görüyorlardı. Ancak daha sonra ailelerin bilinçlenmesi, özellikle dindar ailelerin kendi değerlerini korumak suretiyle bilinçlenen aileler çocuklarını bu okullara göndermeye başladılar. Bununla birlikte de bu karma eğitim maalesef gündeme gelmiş oldu." şeklinde konuştu.
"Karma eğitim öğrenciler üzerinde çok ciddi olumsuz etkiler bırakıyor"
Karma eğitimin öğrenciler üzerinde çok ciddi olumsuz etkiler bıraktığına işaret eden Aksoy, "Öncelikle bu dönem aslında hem erkek hem de kız çocukları için ruhen ve bedenen gelişimin en hassas olduğu dönemdir. Bu dönemde vücuttaki bir takım hormonlar, hormonal değişiklikler hem bedeni ve hem de zihin gelişimini ciddi manada değişime uğratmaktadır. Tabi süre içerisinde hemcinsleri arasında çok daha sıhhatli bir zihni ve bedeni gelişimi sürdürebilecekken, karma eğitim içerisindeki öğrencilerimiz maalesef böyle bir sıkıntı ile karşı karşıyadırlar. Yani karşı cins ile beraber olmanın getirdiği bir takım olumsuz zihni ve bedeni sıkıntıları yaşamaktadırlar. Bunu kendi özgüveninden tutun da kendini ifade edebilmek gibi, sınıfında çok daha rahat konuşabilecekken karşı cinslerin varlığı sebebiyle bu atılımı gerçekleştirememe sebebiyle gerek kız öğrenciler gerek erkek öğrenciler olsun çok ciddi bir özgüven problemi yaşamaktadır. Ciddi bir güven bunalımı yaşamaktadır. Yine akademik başarısızlığı maalesef yaşamaktadırlar." diye konuştu.
"Karma eğitimin getirdiği bir takım ahlaki sıkıntılar da var"
Aksoy, bu hassas gelişim sürecinde karma eğitimin getirdiği bir takım ahlaki sıkıntıların da olduğunun altını çizerek, şunları söyledi:
"Bu durumda yine beraberinde hem kültürel hem de ahlaki anlamda gelişimi yozlaştırmaktadır. Hem de bunun eğitime olumsuz katkıları bulunmaktadır. Yani bakıyorsunuz çok daha önceden duymadığınız bilmediğimiz, taciz olaylarını, okuldaki erkek veya kız çocuklarının birbirlerine şiddet uyguladığını, yine kız ve erkek arkadaşları sebebiyle ya da flörtlük sebebiyle kavga ettiklerini ve şiddet olayları sebebiyle karakollara düştüklerini ve hatta maalesef ebeveynlerini bu işe karıştırdıklarını görmekteyiz. Maalesef bu vahim bir durumdur."
"Karma eğitim dayatması bir insan hakkı ihlalidir"
Karma eğitim dayatmasının çocuklarını karma eğitimin verildiği okullara göndermek istemeyen ailelere karşı bir insan hakkı ihlali olduğunun altını çizen Aksoy, "Özellikle karma eğitim istemeyen, gerek kültürel değerlerini koruma kaygısıyla gerekse dini değerlerini koruma kaygısıyla karma eğitim değil de çocuğunun hemcinsleriyle eğitim almasını isteyen aileler adına da bu bir insan hakkı ihlalidir. Aile kendi değerlerini korumak suretiyle eğitim-öğretim almasını istediği çocuğuna siz eğer karma eğitimi dayatmak suretiyle onun endişelerini daha da arttırmış oluyorsunuz. Bu tabi sürecin içerisinde aynı zamanda bir insan hakkı ihlalidir. Aslında olması gereken ise özellikle de karma eğitim istemeyen ve çocuklarını hem cinsleri ile eğitim görmesini isteyen ailelerin bu fırsatlarını sağlamak gerekiyor ve bu taleplerini karşılamak gerekiyor. İsteyen çocuğunu karma eğitimin verildiği okullara isteyen de karma eğitimin verilmediği okullarda, çocuğunu hemcinsleri ile eğitim almasını isteyen aileler bu hakkı elde edebilmeleridir." diye belirtti.
"Karma eğitimin devamını isteyen kesimler maksatlıdır"
Karma eğitimin devamını isteyen kesimlerin maksatlı bir şekilde bunu bu topluma dayattığına dikkat çeken Aksoy, "Bu karma eğitim batının normlarına, kültürlerine çok yabancı olmayan bir uygulamadır. Yani onların kendi eğitim-öğretim içerisindeki bu karma eğitim olabilir. Ancak Müslüman ülkelerdeki inanç ve değerler açısından olaya baktığımızda gerçekten belki de üstü örtülü zımni bir dayatmadır. Sadece bize bir takım kanunlarla, uygulamalarla, anlaşmalarla ve dayatmalarla değil. Aynı zamanda içimizdeki bir takım bu çevrelerin hayranı olan, bu çevrelere aklını kiralamış birtakım kesimlerin de dayatmaları olarak görmek gerekiyor. Şimdi tabi batının bu manada kaybedecek bir şeyi yok. Ancak biz Müslüman ülkelerin, halkı Müslüman olan ülkelerde milli eğitimdeki bu uygulama gerçekten çok ciddi çatlaklara sebep olacaktır." değerlendirmesinde bulundu.
İLKHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.