Her insanın unutamayacağı günler olur. Bunlardan bir tanesi de karne günüdür. Karne günü arifesi öyle bir heyecanla uyuruz ki çok tatlı bir heyecan! Genelde zor anlarımız bizleri heyecanlandırıp uyutmazken bu defa ki heyecanımız bizi mutlu eder. Arkadaşlarla karnemizi alıp hele bi bakayım matematikten öğretmen sana kaç vermiş. Diğeri hele sen, benim beden dersine bak hoca çok düşük vermiş bu ne ya! Karizma yerde falan filan…

Oysaki her anne, baba ve öğretmen, öğrencisinin en güzel yerde olmasını ister. Hiç bir öğretmen öğrencisine düşük not vererek mutlu olmaz, bu anlayışı da tasvip etmez. Bazı öğrencilerin kendini gözden geçirmesi için notla uyarır. Belki bu uyarılma biçimi toplumda hoş karşılanmasa da veli öğretmene tepki verse de öğretmenin kanaatidir saygı duymak lazım. Bu anlamda farklı bir toplumuz her şeyi bildiğimizi sanır herkese itiraz ederiz.

Okumuş, kültür seviyesi yüksek toplumlarda hoca bu ne denilmez. Hocam bu ilacı yazıyorsunuz da faydası olur mu? Denilmez. Ya da Allah’ım ben bunları hak etmiyorum gibi laflar kullanılmaz. Madem yaratan her şeyin karşılığını mutlaka verecek o zaman sabır… Belki bugün karşılığı alınmaz beş yıl sonra alınır. Her şeyin karşılığını hemen almayı beklemek insanı mutsuz ettiği gibi psikolojisini de bozabilir.

Hatırlıyorum biz murat kenarına gidip balık yakalamaya çalışırdık oltayı suya atar balık oltaya vurduğu gibi çekerdik balık kaçardı. Fakat bazı usta balıkçılar vardı çok sabırla beklerlerdi, hatta gidip çayını demleyip içerlerdi. Biz ara sıra heyecanlanıp Ali Abi, Ali Abi ip sallanıyor balık geldi Ali Abi ipi çekeyim mi? Ali Abi sakin bir şekilde tebessüm ederek sabırlı ol. “Acele şeytandan sabır Allah’tandır.” Diyerek çaktırmadan muhtar-ül hadisten hadis öğretiyordu da sonradan fark etmişiz.

Anneler, babalar, öğretmenler, büyükler her zaman bizleri farklı şekilde uyarıp yol gösterir. Biz sonradan fark ederiz. Tıpkı Ali Abi’nin kullandığı sözleri hadis kitaplarında gördüğümüz gibi. İlk zamanlar ‘bunlar ne demek istiyor, neden düşük not verilmiş?’ diye sitem edebiliriz. Fakat zamanla her şeyi daha iyi anlayacağımızı düşünüyorum. Karnedeki tablo hoşumuza gitmese de ‘nerede hata yaptım’ diye kendimizi gözden geçirip çalışmaya devam etmeliyiz. Her şeyin düzgün gitmesi bizi tembelleştirebilir, bazen olumsuz tabloları görmek faydamıza olacaktır.

Düzenli, programlı ders çalışıp başarılı olan öğrencileri çok seviyor, imreniyorum. Neden diye düşünürseniz? Benim için bir insanda bulunması gereken en önemli kriter; istikrar ve karakterdir. İstikrarlı ve karakterli bireylerin az olması kendilerini daha da değerli kılmıştır. Bu tür bireylerin olması ve bu örnekliği öğrencilere yansıtmaları, eğitimin kalitesini artıracaktır.

Her ne kadar karne, gerçekleri yansıtsa da ya da bir sembol olarak algılansa da en güzel not, en yüksek not istikrara ve karaktere verilir. Notlarınız çok iyi, karakteriniz kötüyse karnenin değeri düşer. Rabbim; karakterimizi ve her türlü notumuzu iyi eylesin. (Amin.)

Selam ve Dua İle…