Kendini öldürme(k)
Mardin’de kan davalarının sebep ve sonuçlarını konu olan proje kapsamında hazırlanan belgesel filmi büyük ilgi gördü. Bilge Köyü Katliamı başta olmak üzere bölgede yaşanan vahşetlerin işlendiği belgesel filminde çekilen eziyetler gözler önüne seriliyor. H
OHAK-DER’in İçişleri Bakanlığı’nca desteklenen ve Mardin’de kan davalarının sebep ve sonuçlarını konu olan “Kendini Öldürmek” adlı proje kapsamında belgesel filmi hazırlandı.
Bölgede büyük bir ilgi uyandıran belgesel filmde Mardin Milletvekili Abdurrahim Akdağ başta olmak üzere birçok kişinin görüşlerine yer verilirken, kan davası yüzünden çekilen çileler dile getiriliyor. Kimisi kan davalarının nasıl başladığını anlatırken, kimisi de yaşadığı acıları ifade etmekte zorlanıyor. Ancak ne ölmek ne de öldürmek istediklerini kaydederek, ‘Kan davasına hayır” mesajı veriyorlar.
“Bu insanların gözüne bir vahşet bürünmüştü”
Belgeselde, Mardin’in Mazıdağı ilçesine bağlı Bilge Köyü’nde 2009 yılında 44 kişinin katledildiği olayı anlatan Mardin Milletvekili Abdurrahim Akdağ, şunları söylüyor; “Akraba olan ve bir birine kız alıp veren insanlar arasında yaşanan bu hadisede 44 insan katledildi. Bunların 16’sı kadın, kadınların biri hamile ve 6’sı çocuktu. Bir imam Karadenizliydi. Bu insanların gözüne bir vahşet bürünmüştü. Silahın kutsallığı bu topraklarda akraba olmanın bir ehemmiyeti kalmamıştı. Bir şeyi çözeceklerini zannediyorlardı. ‘Bu toprakların tamamına biz hâkim olmalıydık, balık çiftliklerini biz işletmeliydik.’ diyorlardı. Ama insanlığı öldürdüklerini biraz geç de olsa anladılar. Göç etmek mecburiyetinde kaldılar. Çorumlarda muhakeme edildiler. Çelişki içerisindeydiler, kendilerini ifade edemediler.”
“Rol modelin önemi”
Projeyle ilgi bilgi veren OHAK-DER Yönetim Kurulu Başkanı M. Burhan Hedbi, “Projemiz; ‘Problem Çözmede Çevresel Faktör(ler) ve Rol Modelin Önemine’ değiniyor.” dedi.
“Bölge insanı şiddet kültüründen çok çekti”
Hedbi, “Bölge insanı günümüzdeki kültür anlayışında çözüm yerine, sorunlara sorun katan şiddet kültüründen çok çekti. Hz. Peygamber'in torunu Hasan, zehirlenir; ölmek üzereyken kardeşi Hüseyin 'Bunu sana kim yaptı?' diye sorar; Hasan, 'Dedemizin yolunda intikam yoktur.' diyerek Hüseyin'i mutedil olmaya davet eder. Bizler, böylesi rehberlere sahip bir kültürün evlatları olarak problemlerimizi çözerken yeni problemler yaratıyorsak problemleri çözmüş olmayız.” diye konuştu.
“Bu kültürüne ‘Hayır!’ diyoruz”
Bir koyun için birbirini öldürenlerin 99 koyun keserek barış yemeği yapıp barıştıklarını dile getiren Hedbi, “Şu mantıksızlığa bakar mısınız? Bir koyunla gelen ölüm ve onlarca koyunla gelen barış! Bu şeytani egonun neticesi değildir de nedir? Madem bir koyun bu kadar kıymetli uğrunda birbirinizi öldürüyorsunuz peki barışırken neden onlarca koyunu kendi egonuza kurban ediyorsunuz... Neden kendinizle çelişiyorsunuz, derdiniz ne sizin? Diyen birilerinin çıkması lazım artık! Biz de çözüm yerine hayatımıza yeni yeni sorunlar getiren bu kültüre; Bir koyun için birbirini öldürüp sonra da 99 koyun keserek barışma kültürüne hayır! Sloganıyla bu projeyi başlattık.” dedi.
“Hüseyinlerin var olması için Fatımaların yetişmesi gerekir”
Şimdiye kadar Mardin merkez Artuklu, Derik, Nusaybin ve Midyat ilçelerinde belgesel filminin izlenmesinin yanında konferanslar verdiklerini hatırlatan Hedbi sözlerini şöyle sürdürdü; “Diğer ilçelerimiz de ziyaret edilecektir. Bu konuda küçük-büyük herkesin ama özellikle de kadınlarımızın desteğini de önemsiyoruz. Zira biz biliyoruz ki: Fatımaları yetiştirmeyen toplumların çocukları, kendi toplumlarını hep rahatsız edecektir. Hasan ve Hüseyinlerin var olması için Fatımaların yetişmesi gerekir.” dedi. (M. Salih Keskin – İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.