Kerbela ve Kudüs
İlim Yayma Cemiyeti Mardin Şubesi Kerbela ve Kudüs konulu bir konferans düzenledi.
MARDİN - İlim Yayma Cemiyeti Mardin Şubesi Kerbela ve Kudüs konulu bir konferans düzenledi. Konferansa konuşmacı olarak yazar Nurettin Şirin ve İbrahim Akar katıldı.
Konferans İlim Yayma Cemiyeti Mardin Şube Başkanı Başkanı Necmeddin Başboğa'nın cemiyetin faaliyetlerini konu alan konuşması ile başladı.
Başboğa'dan sonra mikrofona gelen İbrahim Akar, 1373 yıl önce Kerbela'da Resulullah'ın yavrularını, ciğerparelerinin Yezid ve avanesi tarafından katledilişinin yıldönümünde birlikte olduğunu ifade etti.Akar konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bizim hadis kaynaklarımızda 'aba hadisi' diye geçer bir hadis. Ümmü Seleme anlatır: Peygamberimiz bana 'abamı getirin' der ve ben de getiririm. Sonra Resulullah abasına Hz. Ali, Hz. Zeynep, Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin'i alır. Ve ellerini açıp 'Allah'ım benim ehli beytim işte bunlardır ve soyumdan bunlardan gelecektir. Ya Rabbim bu ehli beytimi her türlü kinden, günahtan hatadan uzak tut, temizle.' İşte Kerbela'da katledilen Allah'ın sevmemizi emrettiği ehli beyttir. Ve Kerbela'da ehli beyt Müslümanların halifesi fasık, despot, facir, ahlaksız Yezid İbni Muaviye tarafından katledileceklerdir. Ne adına? İslam adına… İslam adına, İslam'ın evlatları, ehli beytin evlatları katledileceklerdir. İşte Yezid İslam adına katletmiştir Resulullah'ın reyhanlarını ve çocuklarını. Aslında onlar İslam'ı katletmişlerdir. Sözde İslam adına… Ve gün gelecek Resulullah Fatıma-tüz Zehra'ya şöyle diyecektir: Ey kızım bir gün gelecek Hüseyin ölecek. Fatıma der: Baba ne zaman? Resulullah der: Benim, senin, Ali'nin, Hasan'ın olmadığı bir dönemde… Fatıma yine der: Baba o zaman tek başına olacak, kim ona ağlayacak? Resulullah der: Bu ümmet onu öldürecek ve yine bu ümmet ona ağlayacak. Sana söz veriyorum kızım, kıyamet gününde ben ona ağlayan erkeklere sen de ona ağlayan kadınlara şefaat edeceksin.' Bu yüzden ağlamak gerekir Hüseyin'e. Ağlayalım da kendimize gelelim. Son olarak tekrar Hüseyin'e selam göndererek ve Resulullah'a taziyelerimizi göndererek sizleri selamlıyorum."
Ey Huseyn Senin Kanın Kurumadı Kurumayacak!
Akar'ın ardından katılımcıları selamlayarak konuşmasına başlayan Yazar Nurettin Şirin şöyle konuştu: "Biliyorsunuz İslam'ın ilk yıllarında müşrikler Resulullah'a 'ebter' demişlerdi. Yani soyu kesik anlamında… Psikolojik bir baskı uygulamak adına… Fakat Allah sonra nebisine Kevser'i verdi, yani bitip tükenmeyen anlamındaki Kevser'i nasip eyledi. Ve bununla Hüseyin'i tağutların, zorbaların ve tüm zamanların despotlarının karşısına çıkardı. Onun için bir mümin tek başına dahi kalsa, bütün dünyanın güçleri, silahları, orduları o kişinin karşısına gelip birleşse ve o kişi Kuran ehli olsa o mümin diyecektir ki, 'Allah ki Kevser'i nazil buyurdu bu yüzden onun rahmeti ve bereketi benimle olacaktır.' Evet, Kerbela bize çok şey hatırlatıyor. İmam Hüseyin damarında taşıdığı kanla o emsalsiz direniş, fedakârlık ve şehadeti ile tüm nesil ve çağlara bir mesaj, bir derstir. Sonra diyeceğiz: Ey Hüseyn senin kanın kurumadı ve kurumayacak ta ki evrensel adalet nizamı kuruluncaya kadar."
" Biz buraya ümmet olarak geldik. Hanefi, Şafii, Maliki, Hanbelî ayrımı yaparak değil." diyen Şirin, "Çünkü ümmetin önderi hazreti Resulullah 'ben Hüseyin'den Hüseyin'de bendendir' demiştir. Yani mezhepçilik ayrımı yaparak değil. Buna bakarak şunu soralım o zaman 'Filistinliler hangi mezhepten?" Evet, orada Araplar var müslümanlar var. O zaman bir Şii çıkıp desin 'size ne Sünni'lerin acısından, eziyetinden?' Ama hayır, sen Hüseyni isen göğsünü Kudüs'e siper edineceksin. Hüseyni isen göğsünü Aksa'ya ve Filistin'in her karış toprağına siper edineceksin. Hüseynilik budur. Yani Filistin'e özgürlük, İsrail'e ölüm! Yani Siyonizm'e savaş. O insanlar ki işgalcilerin o övündükleri, kurşungeçirmez dedikleri tanklarını tenekeye çeviriyorlar. O insanlar ki Siyonist savaş gemilerini batırıyorlar. Uçaklarını indiriyorlar. O kardeşlerimizin Siyonistlerle tek problemi, tek sebebi var. Vallahi eğer Lübnan'daki Hizbullah İsrail'le savaşıyorsa bunun sebebi vallahi Kerbela'da dökülen Hüseyin'in kanı içindir. Eğer o Hüseyin'in kanı olmasaydı bu savaş olmayacaktı." Şeklinde konuştu.
İsrail'siz Bir Dünya Nasip Oluncaya Kadar Mücadelemiz Devam Edecek!
İslami kimliklerinin ve Hüseyni kimliklerini merkezinde Kuran'ın olduğunu ifade Şirin, "Resulullah var ve ondan sonra hidayet meşaleleri, Resulullah'ın varisleri var. Bugün büyük şeytan diye tanımladığımız, bu Washington'daki, Beyaz Saray'daki haydutlarla savaşmayı en büyük ibadet biliyorsak eğer ve elbet bir gün Amerikasız bir devlet kurulacak diyorsak eğer vallahi, bu Hüseyin'in kanının hatırınadır. Ümmet Amerika'nın şerrinden kurtulsun diye İsrail'de ırkçı, Siyonist, işgalci, kanser mikrobu birleşmesin diye… Hüseyin altı aylık yavrusu Ali Asgar'ı kaldırdı o susuzluktan çırpınan kundaktaki yavrusunu'ona bir damla su verin' dediğinde boğazına gelen o okla beraber Ali Asgar'ının kanını semaya savurdu ve dedi: Allah'ım, Asgar'ımın kanı senin semanın ziyneti, süsü olsun. Allah'ım bu kurbanımı kabul et. Bu kan ümmetin boynuna vurulan esaret zincirlerinin kırılması içindi. Ümmetin azadlığı, özgürlüğü içindi. Tabi olacak. Demek kalkamasın Hüseyin'in bayrağı, yollarla düşmesin Hüseyin'in takipçileri. O zaman 'yaşasın Amerika, yaşasın İsrail.' Ama hayır. Fitne yeryüzünden tamamen kalkıncaya kadar, yeryüzünün her karışında ilahi adalet nizamı kuruluncaya kadar bugün zamanın Firavunluğunu üstlenen Amerika'nın Beyaz Sarayı'nda 'La İlahe İllallah' bayrağı dalgalanmadıkça hüseyni feryatlar dinmeyecektir, o bayrak inmeyecektir. O kavga bitmeyecektir'dedi. Şirin 'İsrailsiz bir Dünya nasip oluncaya kadar mücadelemiz devam edecek ve durmayacağız"sözlerine son verdi. (Masum Erden-İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.