10 Ağustos Çarşamba günü Kızıltepe Devlet Hastanesi Caddesi’nde PKK tarafından düzenlenen bombalı araç saldırısında işyerleri zarar gören esnaf, İLKHA muhabirlerine halkın birlik olup PKK’ye daha sert ve yüksek bir sesle karşı çıkması gerektiğini söylediler.

“Olaya kitlesel tepki gösterilmesi gerekir”

Olay yerine geldiğinde yaralılar ve yanan araçlarla karşılaştığını belirten Eczacı Ferit Akdağ, şunları söyledi: “Saat 18.00’de işyerimizi kapatıp personellerimiz ile eve doğru giderken havalimanı kavşağına vardığımızda patlama sesi duyduk. Araçtan inip etrafımıza baktık bir şey göremedik. Hastane tarafına baktığımda siyah dumanların olduğunu gördük. Patlama yerine geldiğimde yaralılar vardı, yangın vardı, araçlar yanıyordu. Çok şükür bizim sadece maddi zararımız var. Bu tür olayları artık lanetlenmekten öte kitlesel olarak tepki gösterilmesi gerekir. Bölgemizde artık bu olayların yaşanmasını istemiyoruz. Bu tür saldırılarla nereye varılabilir. Bazı insanlar bu olayların şehir merkezinde olmaması gerektiğini söylüyor. Bunu da doğru bulmuyorum. Hiçbir yerde olmaması gerekir. 21’ci yüzyılda yaşıyoruz. Bir insanı katletmek bütün insanlığı katletmekle eşdeğerdir. Biz Müslümanız Müslüman bir toplumdayız bunları kesinlikle kabul etmiyoruz. Maalesef bütün İslam coğrafyasında kan akıtılmaktadır. Sadece Müslümanlar üzerinde oynanan bir oyunun olduğunu herkesin farkına varması gerekiyor.”

“Müslüman ve Kürt olduğumuz için yıllarca büyük acılar yaşadık”

Bu tür eylemleri destekleyenlere karşı korkarak değil daha gür, sert ve yüksek bir sesle karşı çıkılması gerektiğine vurgu yapan Akdağ, “Bizim için hem Kürt hem Müslüman olmak maalesef bu ülkede yıllarca büyük bir acıya neden oldu. Müslüman Kürtlerin kanının dökülmesi üzerine çeşitli planlar yapılıp oyunlar oynanıyor. Olan yine mazlum Müslümanlara oluyor. Bazen insanlar duadan başka elimizden bir şey gelmiyor diyorlar ama elimizden çok şey geliyor. Muhakkak dua edeceğiz olayları lanetleyeceğiz ama bu işi destekleyenlere şirin gösterenlere karşı korkarak değil daha gür, sert ve yüksek bir sesle karşı çıkmamız gerekiyor. Çünkü bunlar alçak ve korkak olamasalar bu şekilde bombalı saldırılar yapmazlar. Karşımıza çıkıp bu tür şeyleri kesinlikle yapamazlar. 15 Temmuz darbe girişimi gecesinde Türkiye’nin 81 vilayetinde insanlar bunu gösterdiler. Eğer yüz yüze gelebileceklerse insanların neler yapabileceklerini gördük. Tanklara, toplara, F16’lara, helikopterlere karşı neler yaptıklarını gördük. İnanıyorum ki PKK de eğer karşımıza çıkabileceklerse insanların onlara dur diyebileceğini yürekten inanıyorum.” diye konuştu.

“Buna bir dur demenin zamanı geldi”

Halk olarak hiç tasvip etmedikleri olaylarla karşı karşıya kaldıklarını belirten esnaf Feridun Aşar ise şöyle konuştu: “Mesaimiz akşam 18.00’de bitiyor. Arabalara binmemizle patlama meydana geldi. Allah korusun yüzlerce ölü de olabilirdi. Yani hiç kimsenin hakkı yok bunu bize yaşatmaya… En güzel bir şekilde barışın olmasını istiyoruz.  Artık yeter diyoruz. Nereye kadar, kime hizmet ediliyorlar. Bakınız insanlar ölüyor. Buna bir dur demenin zamanı geldi. Bir beraberlik içerisinde hep beraber bir dur diyelim, yani tepkimizi dile getirelim.”

“Acil mezbahaya dönmüştü, psikolojimiz bozuldu”

Çocukların haykırışlarının hala kulağında çınladığını sözlerine ekleyen Aşar, “O gün insanlığımdan utandım! Acile gittim, acil resmen mezbahaya, kan gölüne dönmüştü. Biz bu insanlarımıza nasıl kan yetiştirebiliriz, nasıl yardımcı olabiliriz diye sağa sola koşuşturduk, onun telaşındaydık. Elektrik kesik, herkes bir panik içerisinde, halkın o haykırışları panik içerisinde o çocukların haykırışları hala kulağımda çınlıyor. Psikolojimiz bozuldu. En güzel şekilde artık bu halkta birliktelik olsun. Yeter diyoruz, inşallah bu son olur. Zarar önemli değil keşke ölüm olmasaydı. Bu kadar yaralı olmasaydı, cana gelmeseydi.” dedi.

“Halk, PKK’nin batının maşası olduğunu görmelidir”

Türkiye’nin üzerinde ciddi oyunların oynandığına dikkat çeken Yavuz Yılmaz da şunları dile getirdi: “Artık terör örgütleri olsun FETÖ’nün yaptığı eylemler gibi olsun batının kullandığı maşaları milletimizin görmesi gerekiyor. Bu konuda uyanık olması gerekiyor. Batının, Amerika’nın, Avrupa Birliği’nin fikir ve düşüncelerine göre eylem yapan maşa olarak kullanılan örgütlere karşı vatandaşımızın, halkımızın uyanık olması gerekiyor. Nasıl demokrasi için bir güç birliği yapıp her gün demokrasi nöbeti tutuluyorsa terör örgütlerine karşıda uyanık olup bu tip bir örgütlenme içerisine girmemiz gerekiyor. Vatandaşlarımızın büyük çoğunluğunda bu eğilim var ama insanlarımız deşifre olmamak için hedef gösterilmemek için kendisi üzerinden planlar yapılmaması adına tek başına hareket edemiyor ancak bir arada biz güç olabiliriz.”

“Toplum içine konulan bomba ihaneti gösteriyor”

Yılmaz, “Toplumun içine konulmuş bomba her şeyden önce bunun hiçbir hedefi olamaz, hiç bir amaca hizmet etmiş olamaz, hangi amaç için yapılmış olursa olsun böyle bir hareket her şeyden önce kendi toplumuna ihaneti gösteriyor. Biz kendi vatandaşına ihanet eden bir örgütten bahsediyoruz. Kendi vatandaşlarının ölümüne sebep oluyor. Yeğenimin amca çocuğu vefat etti. 24 yaşındaydı iki tane çocuğu var eşi hamile çocuk bekliyor. Bu kadın dul kaldı, çocukları da babasız kaldı. Bunlar yetim büyüyecekler. Bunların hesabını kim verecek? ” dedi. (M. Salih Keskin/Mehmet Aslan – İLKHA)