ŞANLIURFA- IŞİD’ in yaklaşık 30 Kobani köyünü ele geçirmesinin ardından saldırılardan kaçarak Şanlıurfa’ya akrabalarının yanında gelen Kobanili  aileler, yaşadıklarını gözyaşlarıyla İlke Haber Ajansına anlattı. 

3 gün boyunca yol yürüdüklerini ve gelirken üzerlerinden mermiler geçtiğini, yanlarında da  bombaların patladığını  anlatan aileler, kendilerine yük olabilecek her şeyi bırakıp canlarını kurtarmak için köylerinden uzaklaştıklarını söyledi.
 

“Sadece üzerimizde olan elbiseler var, başka hiçbir eşya getiremedik”

Köylerinden çıkıp Şanlıurfa’ya geldiklerini belirten Zehra İbrahim, “ Üç gün yollarda kaldık. Birçok insan evlerini terk  etmiş, yola düşmüştü. Bizler evlerimizi terk ederken hiç bir şey alamadık.  Araçlarımız, giysilerimiz orada kaldı. Sadece bu giydiklerimiz var, başka hiçbir şeyimiz yok. Sıfteke köyünden Türkiye sınırına geldik. Burada misafiriz. Kalacak  ev falan bulamadık. “ ifadelerini kullandı.

“Dinamitler patladığı için ayakları kopan insanlar vardı”

Üç gün boyunca yol yürüdüklerini ve kurşunların üzerlerinden geçtiğini söyleyen Dilan Bekir,  “Biz dokuz kişiyiz, bir de yaşlı annemiz var. Sadece bir erkek çocuğum var. Bizler orada evlerimizi, eşyalarımızı her şeyimizi bıraktık. Kendimizle birlikte başka elbise de getirmedik. Üç gün boyunca yol yürüdük. Üzerlerimizden kurşunlar geçiyordu. Bombalar gözlerimizin önünde patlıyordu. Bazılarının ayakları kopmuştu. Korkudan yere basamıyorduk. Yollarda oturuyorduk, hayır sahipleri bizlere su ekmek veriyorlardı. Burada tanıdığımız olduğu için buraya geldik.” dedi.

“Hayır sahiplerinden bir şey isteyemeyiz. Bizim yakarışımız Allah’a dır”
Kendileriyle birlikte hiçbir şey getiremediklerini ifade eden Bekir, “Bir tane örtü getirmiştik fakat onu da yolda attık, atmak zorunda kaldık. Hayır sahiplerinden bunu bize göndersinler diye herhangi bir talepte bulunamayız. Gönülleri ne istiyorsa ellerinden ne geliyorsa onu versinler. Bizim yalvarıp bir şeyler istediğimiz tek kişi Allah’tır. Yanımızda kalan annemiz hasta ve sürekli ilaçlar kullanıyor. Ailede çalışan kimse de yok. “ şeklinde konuştu.

“Elbet Allah bizleri görüyor”

Son olarak Kobani’den Şanlıurfa’ya gelen Fidan Belkel yaşadıklarını yaşlı gözlerle anlatarak, “Üç gündür yoldayız ve rezil olduk. Kardeşlerim sınırda hepsi aç ve rezil olmuş durumdalar. Biz oradayken onlara tel örgülerin üzerinden domates, salatalık verdik. Babam solunum hastası. Buraya geldik ne ilacımız var ne bir şey. Hepimiz burada muhacir olmuşuz. Yatak yorgan yok ki üzerinde yatalım. Kuru halıların üzerinde yatmaya çalışıyoruz. Allah elbet bizleri görüyor. “ dedi. 

Kardeşlerinin sınırı geçme ihtimallerinin olup olmadığını bilmediğini söyleyen Belkel,“ Kardeşlerim araç ve hayvanlarımızın yanında. Eşyaları bırakmadıkları için onlar da gelemiyorlar. Hep diyorlar bugün yarın onlar  da sınırı geçecekler ama, bir türlü geçemiyorlar.  Komşular bizlere yardım ediyor. Bize yastık yorgan verdiler. Fakat bu verilenler kime yetip kime yetmeyecek. Çocuklar küçük.  Kızımız hasta, hep öksürüyor. Ne hallere düştük. Hepsi yetimler gibi oldu. Belki de bundan daha kötü olacak.” Sözlerine yer verdi.  (Osman Gülebak/ Mustafa Bikeç- İLKHA)