KONYA - Peygamber Sevdalıları Platformuna bağlı Fatih Mahallesi Kültür, Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (Fatih-Der) tarafından Aziziye Kültür Merkezinde gerçekleştirilen Şehit ve Şehadet gecesine yoğun bir katılım oldu.

Sunuculuğunu Kemal Ödemiş’in yaptığı program Garip Polat’ın Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başladı.

Kur'an-ı Kerim tilavetinden sonra selamlama konuşması yapan Fatih-Der Başkanı Mehmet Zülfi Tan, “Şehadet bir çağrıdır, tüm nesillere ve çağlara. Şehit hayatını feda ederek kendinden sonra gelen davasını bizlere miras bırakan onu bize gösteren bir yol taşıdır. Şehit önce alnındaki teri davasına katar, sonra da kanıyla o davayı dirilten yiğitlerimizdir. Onlar bizlere davalarını miras bıraktılar. Bizlere düşen de o davalarına sahip çıkmak ve onların can verdiği o davaya önce terimizi sonra canımızı katarak davayı canlı tutmaktır.

‘Rabbimiz müminlerin canlarını ve mallarını cennet karşılığında satın almıştır.’ diye buyrulmuştur. İşte o alışverişi şehitler gerçekleştirmişlerdir. O yolda gidenler de o alışverişi gerçekleştirmek için bekliyorlar. Onlar Allah’a vermiş oldukları sözden asla caymazlar. Rabbimiz bizleri de sözünde duran, sözünden caymayan erlerden kılsın inşallah. Şehit rehberimizin dediği gibi bu dava öyle bir davadır ki; en azizlerimizi O’na feda etmemiz gerekmektedir. En azizimiz ve en azizlerimiz o davaya kendilerini feda ederek şehit oldular. Rabbimiz biz geride kalanlara onlar gibi davalarına sahip çıkmayı ve bu davaya can vermeyi nasip etsin.” dedi.

Sahneye davet edilen Konya Grup Davet İlahi grubunun seslendirdiği ilahi ve ezgilerin ardından gecenin anlam ve önemi ile ilgili konuşmasını yapmak üzere Doğruhaber Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Göktaş Hoca kürsüye davet edildi.

''Şehadet Allah ile ticarettir''
Allah'u Teala'nın şehadeti ticarete benzettiğini belirten Göktaş Hoca, “Rabbimiz Cennet karşılığında müminlerin canlarını ve mallarını satın almıştır. Onlar Allah yolunda savaşırlar ölürler ve öldürülürler. Ve bu Allah’ın bir vadidir. Tevrat da, İncil’de ve Kuran’da.’ Bu ezelden beri böyledir bu Allah’ın kanunudur. Ticaretin en önemli maddesi gönüllülüktür. Allah’u Teâlâ kendi yolunda cihadı ve şehadeti ticarete benzetiyor. Başka bir ayeti kerimede Rabbimiz, ‘Ey iman edenler, size bir ticaret göstereyim mi? Sizi elem ve acıdan kurtaracak bir ticaret. Allah’a, Resulüne iman etmek Allah yolunda canlarınız ve mallarınızla cihat etmek.' buyuruyor.” ifadelerini kullandı.

Şehit her şeyi geride bırakıp Allah'a gidendir
Şehidin sıradan biri olmadığını ifade eden Göktaş Hoca, konuşmasını şöyle sürdürdü: ''Daha iyi anlamak için evliya dediğimiz bir adamla kıyaslayalım. Evliya zannettiğimiz veya kendi nefsini eğitmek için ruhunu arındırmak nefsini tezkiye etmek için mücadele veren bir adamla kıyaslayalım. Efendim sen ne yapıyorsun burada? Nefsimi haramlardan arındırmak için gözümü kulağımı haramlardan korumak için mücadele veriyorum. Şehit, bırakın harama bakmayı pırıl pırıl eşini bırakıp da gitmiş. Bakın iyi düşünün bırakın harama bakmayı, bırakın el alemin karısına, kızına bakmayı, onun için mücadele etmeyi bırakın; Allah’ın helal kıldığı eşini bile bırakmış Allah’a gidiyor. Ulaştığı makama bir bakın bunun. Hele hele bunu ticaretteki gibi baştan imzalamış ve Allah’ım canım sana feda demişse, ne demek bu öyle galeyana gelince yapılmamış demektir. Bırakın dünya malını, bırakın kendi alın teriyle kazandığı malı, bırakın anne babasından kalan mirası, bırakın arkasında bıraktığı eşini ve çocuklarını hepsini bırakıp sana geliyorum Allah’ım der. Düşünün her şeyi elinin tersiyle itip sana geliyorum Allah’ım der.” dedi.

Göktaş Hocanın konuşmasından sonra, Ferhat Günel Bangladeş’te idam edilen Abdulkadir Molla’nın mücadelesinden bazı kesitleri aktardı ve ardından Konya Rehber Tiyatro Grubunun hazırladığı Abdulkadir Molla’nın mahkemeye çıkarılması ve idam edilmesi sahnelendi.

Duygulu anların yaşandığı Abulkadir Molla’nın darağacı sahnesinde Muhammed Bahar’ın okuduğu şiir katılımcıları daha da duygulandırdı.

Program sunucu Kemal Ödemiş’in bütün misafirlere katılımlarından dolayı teşekkür etmesiyle sona erdi.   (İlyas Yavuz, İsmail Yılmaz - İLKHA)