Mirahmet köyü sakinleri, dedelerinden bu yana mezarlık olarak kullanılan ve alanda bulunan karaağaçların geçmişini kimsenin bilmediğini söylediler. Mezarlıkta bulunan ağaçlıklara kimsenin dokunmadığını odun ve benzeri ihtilaçlar için de kesilmediğini söyleyen köy sakinleri, yetkililerelerken ağaçların koruma altına alınmasını istediler.

Aşağı Mirahmet Köy Muhtarı Abdürrahim Barutçu, dedesinin babasına, babasının da kendisine ağaçla ilgili aktardığı bilgileri şöyle anlattı:

Bu mezarlık ve karaağaçların geçmişini kimse bilmiyor. Söz konusu bu mekân bize kadar bu şekilde gelmiş bulunmaktadır. Burası köy mezarlığı ve şehitlik olarak kullanılmaktadır. Burada yatan şehit ise askermiş. Bu ağaçlara bu şehitten sonra kimse karışmamış. Dedem, babama söylemiş babam şu an 94 yaşında. Babama, 'ben görmemişim bana da babam anlattı. -Dedemin ismi Hasan onun babasının ismi de Ali idi.- burayı bir ara o zamanın askerleri yaktı, sadece iki ağaç yanmaktan kurtuldu. O ağaçlardan biri halen daha duruyor. Diğeri de daha sonra yandı.'

Barutçu, " Bu alanda kim odun götürse gece ne görüyorsa ağlayarak geri getirip yerine bırakıyor. Burası bir doğa harikası, köyümüzün bir sembolüdür. Buradaki rüzgarla köyün içindeki rüzgar bir değil. Burada 2 saat oturamazsın. O kadar serin bir yer. Buradaki ağaçlarda su çıkıyor. Kaşıntı ve sedef hastalığına iyi geliyor. İnsanlar Bingöl, Elazığ gibi yerlerden gelip suyu götürüp kendilerini tedavi ediyorlar. Birde bu ağaçların kökünden çıkan filizler ödeme iyi geliyor. Bu ağaca Zazaca ‘vızel’ Türkçe karaağaç diyorlar.” dedi.

Yetkililere seslenen Muhtar Barutçu, "Devlet yetkililerinden burayı hem kayıt altına hem de koruma altına almalarını istiyoruz. Eğer koruma altına alınmazsa belki başka bir heyet çıkar buradaki ağaçları kesebilir." ifadelerini kullandı.

Ağaçların dedelerinden ve babalarından kalan bir miras olduğunu belirten Vahdettin Güneş ise "Bu ağaçlara kimse dokunmuyor. Kimse bir şey götürmüyor. Burası mezarlık ve vakıftır. Bu mekan bir doğa harikasıdır. Şu ana kadar devlet yetkilileri gelipte burada bir incelemede bulunmadı. Devletten isteğimiz burada ağaçları tahlil edip yaşlarını öğrensin. Bizde kaç asırlık olduğunu bilelim. Burada kimse odun götürmüyor. Götürenin başına kötü şeyler geliyor. Gece rüyada kötü şeyler görüp tekrar odunları yerine koyuyor. Devletten isteğimiz gelip ağaçların temizliğini yapıp, koruma altına almalarıdır. Bizden sonraki nesil de bu ağaçların kaç yaşında olduğunu bilsinler. Bu ağaçları kayıt altına alsınlar. Sürekli olarak buraya ziyaretçiler geliyor. Köylü olarak biz burayı koruyoruz. Aynı hassasiyeti devletten de bekliyoruz.” dedi.

Ömer Yılsız ise kimsenin bu mezarlıktaki karaağaçlara karışmadığını yetkililerin gelip ağaçların kayıt altına alıp sahip çıkmasını istedi.