Yapılan bir araştırmaya göre Türkiye'de günlük kitap okuma süresi 7 dakika olarak belirtildi. Gelişen teknolojiyle birlikte başta televizyon olmak üzere görsel medya ve sosyal medyada harcanan süreler ise saatler ile ifade edilmekte.

Kitap okuma oranlarının çok düştüğü bir zaman diliminde kitap okuma salonlarını mesken edinen Adıyamanlı gençler, kitap okumanın önemine değinerek hakikatin kulaktan dolma bilgilerle değil, okumayla elde edilebileceğini ifade ettiler.

Adıyaman'da son iki yılda açılan kitap kafeler, sesiz bir ortamda kitap okumak isteyen gençlerin ve üniversiteye hazırlık yapan öğrencilerin vazgeçilmez mekânları arasında yer almaya başladı.

Kitap okumanın insan hayatında çok önemli bir yer tuttuğunu belirten okul öncesi öğretmenliği bölümünü okuyan Sevil Sevin "İnsanın kendisini geliştirmesi ve hayatın zorluklarını aşması için mutlaka kitap okuması gerekiyor. Bunu ister üniversiteyle isterse kişisel bir çalışma ile olsun yapması gerekiyor." dedi.

"Okumak sadece meslek edinmek için olmamalıdır"

"Okumak dendiği zaman akla sadece meslek sahibi olmak için yapılan okuma gelmemelidir." diyen Sevin, "Gerek dini olarak gerekse mesleki ve kişisel olarak çok önemli bir yer tutmaktadır. Özellikle dini anlamda gelişmeyi kulaktan dolma bilgilerle değil araştırarak din üzerine yazılmış sağlam eserleri okumayla elde etmeliyiz. Kur'an-ı Kerim'den de araştırma yaparak dini bilgilerimizin doğruluk derecesini elde edebiliriz. Yaşama ayak uydurabilmek için yapılması gereken davranışlara sahip olmak için okumak gerekiyor. Çünkü bazen kendi açımızdan doğru bulduğumuz şeyler doğru olmayabilir. Okuduğumuz kitaplardan birçok deney yapılarak doğru şeyler elde edilmiştir." ifadelerini kullandı.

"Kitap kafeler güzel ve sesiz yerlerdir"

Kitap kafelerin önemli mekânlar olduğunu dile getiren Gökhan Kınay, "Gerek kitap okuma olsun gerek öğrencilerin ders çalışma konusunda olsun güzel ve sesiz bir ortamdır. Kitap sayısı da fazla olduğundan istediğiniz kitabı bulabiliyorsunuz. Okumayı birçok açıdan değerlendirebiliriz. Genel kültür açısından, bilgi edinmek açısından örf ve adetlerimizi öğrenme açısından, dini yolların kavranması açısından buraların önemli olduğunu düşünüyorum. Okumanın yaş ve sınırı yoktur. Her yaşta öğrenmek ve okumak zorundayız. Okumayı ilgi haline getirmeliyiz." diye konuştu.

"Her insan kitap okumalı"

Kitap okumanın her birey için önemli bir etkinlik olduğunu dile getiren Furkan Erol ise şunları söyledi: "Kitap okumak her insanın yapması gereken bir davranıştır. Her öğrencinin, her bireyin ve her ailenin okuması lazımdır. Kitap okumak kişinin ders çalışması konusunda, kendini tanıması konusu gibi her alanda yardımcı oluyor. Kitap okumak inanç noktasında sağlam bilgi sahibi olmamızı sağlar. Kitap okuyunca yaradılışın amacını, inancını, neden hayata geldiğimizi veya ne yapmamız gerektiğini, insanın özelliklerini tanımamız açısından hayatımızda önemli yer tutmaktadır. İnsanlar kulaktan dolma bilgilerle değil de okuyup araştırma ile kendileri işin hakikatini öğrenmelidir." şeklinde konuştu.

"Teknolojik araçlar okumayı engelliyor"

Gelişen teknolojinin yerinde kullanılmamasının gençler üzerinde olumsuz etki meydana getirdiğini ifade eden Abubekir Gürbüz, "Günümüzde gençler zamanlarının birçoğunu telefon ve televizyon karşısında harcıyorlar. Bu şekilde beyinlerde donma meydana gelerek düşünme engelleniyor. Ama okumak öyle değildir. Okuduğumuz zaman bilgi öğreniyoruz, düşünebiliyoruz. Beynimizi yoruyoruz, beynimiz çalışıyor." Diyerek okumanın çok önemli olduğunu vurguladı.

Allah ve Peygamberi hakkıyla tanımak için okumanın önemli olduğunu söyleyen Gürbüz, şöyle devam etti:

"Allah ve Peygambere dair şu an da çok fazla bilgi öğretilmiyor. Hep kulaktan dolma bilgilerle yaşıyoruz. Ama kitaplar bu konuda kesin bilgiler var. Niçin inanmamız gerektiği, nasıl ibadet etmemiz gerektiğini, Allah'ın bizleri yaratma nedenlerini öğrenmemize yardımcı oluyor kitap okumak. İslam'ın yükselmesi için okumamız gerekmektedir."

İLKHA