Kuraklığın etkisiyle Karacadağ pirinç fiyatları arttı
Bölgenin geçim kaynaklarının başında gelen Karacadağ (Qerejdağ) pirincinin hasadı başladı. Bu yılki kuraklıktan dolayı ekimi az olan pirinç fiyatının 2 kat artması çiftçiyi sevindirse de halkın zorlanacağı gerçeği düşündürüyor.
Karacadağ pirinci, rengi, aroması, lezzeti, düşük şeker ve yüksek vitamin oranıyla bölge insanının geçim kaynaklarından olan ürün oldukça kıymetli. Diyarbakır'ın Çınar ilçesine bağlı Bulutçeker (Qubik) mahallesindeki çiftçiler, aylardır verdikleri emeğin karşılığını almak için bölgenin en kaliteli pirinçlerinden sayılan Karacadağ pirinci hasadına başladı.
Oldukça zor ve meşakkatli süreçlerden geçen pirinç tabi ki de en çok suya ihtiyaç duyuyor. Bu yılın kurak geçmesi hasebiyle birçok çiftçinin pirinç ekmediği bölgede, çiftçiler kendi sondajlarından çıkardıkları suyla ekim yaptılar. Sondajın çok elektrik tüketmesi, yakıt, gübre gibi ürünlerin pahalılığı ve birçok çiftçinin de ekin ekmemesinden dolayı geçen seneye oranla mahsulün az olması fiyatların artmasına neden oldu.
"Geçen sene 25 kilosu 135 TL olan ürünümüzün fiyatı bu sene 340-350 TL"
Çiftçilerden Mustafa Akbaş geçen yıl torbası 135 TL olan ürünün fiyatının bu sene 340-350 TL aralığında seyrettiğini ve ürün fiyatının daha da artma ihtimalinin olduğunu söyledi.
Akbaş, "Yıllardır Karacadağ'da pirinç ekiliyor ama maalesef tanıtımı şimdiye kadar yapılamadı. Karacadağ pirincini diğer pirinçlerden ayıran özellik şekerinin daha az, vitamin ve mineraller açısından diğer pirinçlere göre daha zengin olmasıdır. Karacadağ'ın en meşhur ürünü pirincidir. Ürünü işleyen ve satan fabrikalar bu sene tanıtımını yapmaya başladı." dedi.
Fiyatların artmasının kârlarını arttırmadığına değinen Akbaş, "Özellikle geçen sene zararına çalıştık. Sondaj suyu kullandığımız için sadece 137 bin TL elektrik parası veriyoruz. Ayrıca gübre, yakıt, işçilik ve bunun gibi diğer giderlerin çok fazla artmasından dolayı fiyatlarda artıyor maalesef. Geçen sene 25 kilosu 135 TL olan ürünümüzün fiyatı bu sene 340-350 TL civarında. Bu bizim için değerini bulması açısından iyi ama vatandaş açısından tabi ki kötü bir durum. Fiyatların yükselmesi kârımızı arttırmıyor çünkü ürünlerin fiyatının artması gideri de arttırıyor." diye belirtti.
"Elde ettiğimiz gelirin yüzde 80'i elektrik faturasına gidiyor"
Akbaş, "Bir diğer sıkıntı ise kuraklık kaynaklı barajların boş olması, mahsul geçen senelere nazaran daha az. Bu da tabi ki fiyata etki eden bir diğer unsur. Ürünü piyasaya ilk çıkardığımız vakit fiyatı 300 TL'ydi ama şu an gibi 340-350 civarında ve daha da yükselecek gibi duruyor. Genel olarak hemen her şeyin fiyatının artması böyle bir etki oluşturuyor, misal şu an biçer döver dönümünü yüz TL'den biçiyor veya elektrik faturası geçen sene yüz bin TL iken bu sene aynı kilowatt kullanımına 137 bin TL geldi. Bu giderlerin hepsi toplandığında ortaya çıkan bilanço gerçekten ağır. Bugün insanlar bir torba pirince 340-350 TL vermekte zorlanıyor. Özellikle de fakir ve muhtaçlar için durum daha da kötü. İşte bunun temel sebebi maliyetlerin yükselmiş olması. Böyle bir durumda yetkililere seslenmek istiyorum: Çiftçilikle, tarımla ilgilenen insanlara yardımcı olsunlar." açıklamasında bulundu.
Bu yıl sadece sondajı olanların ekim yapabildiğini söyleyen Cebrail Akbaş, kazanılan paranın yüzde 80'ninin elektrik masrafına gittiğinin altını çizdi.
Akbaş, "Ne yazık ki bölgede geçen senelere göre kuraklıktan ötürü ürün azlığı var. Sadece sondaj kuyusu olanlar pirinç ekebildi. Maalesef sondaj kuyusu olanlar bile ektiği üründen faydalanamıyor. Çünkü elektrik fiyatları çok yüksek ve faturalar fazla kabarık. Geçen sene 5 ayda ekilen birkaç dönümden elde edilen paranın neredeyse yüzde 80'i elektrik faturasına, geriye kalan yüzde 20'lik kısımda yakıt, gübre giderleri olarak hesaplandığında neredeyse hiçbir şey kalmıyor.Bu sene ürünün az olmasından dolayı fiyat daha yüksek ve bu bizim için normalde daha iyi ama elektrik işin içine tekrar girince yine aynı hesaba geliyor. Yetkililerden bu ve diğer konularda yardım bekliyoruz. Çiftçiler bu konuda gerçekten muzdarip." ifadelerini kullandı.
Ürünün bölge dışında pek tanınmadığını vurgulayan Akbaş, "Geçen sene su bol olduğundan üründe boldu, neredeyse bölgedeki herkes ekmişti. Ama ürün çok bilinen bir ürün değil, yeterince tanıtım yapılırsa satışı da artar ve işi yapmak daha kolay olur. Karacadağ pirinci kaliteli bir pirinç, diğer pirinçlere göre şeker oranı düşük ve vitamin-mineral açısından ise daha zengin. Sadece bölgede değil Türkiye ve dünyada daha iyi tanıtılırsa eminiz ki burada yaşayan insanlar sadece pirinç ekim işini yaparak bölgede geçimlerini sağlayabilirler." şeklinde konuştu.
"Elektrik, yakıt ve gübre pahalılığı çiftçilik yapmamızı önlüyor"
Çiftçileri kuraklık gibi doğal olaylar dışında yapay olan elektrik, yakıt, gübre ve benzeri giderlerin zorladığına dikkati çeken Veli Kılınç, yetkililerden yardımcı olmalarını istedi.
Kılınç, "Elektrik, yakıt, gübre pahalılığı çiftçilik yapmamızı önlüyor. Elektrik faturası 140-150 bin TL geliyor, gübrenin ton fiyatı 7 bin TL olmuş, yakıt desen aynı şekilde. Çiftçiler hangi birine para yetiştirsin. Devletten yardım istiyoruz, çiftçiler zor durumda kalıyor. İşin sonunda elimizde kayda değer bir şey kalmıyor. Bu sene kuraklıktan ne buğday ne de mercimek, hiçbir şey ekemedik, hepsini parayla satın aldık. Allah'a şükür pirinç biraz daha verimli çıktı. Bu sene torba fiyatı 300-350 TL olmuş. Fiyatların artması bizi sevindiriyor ama fakir ve ihtiyaç sahibi insanların alamayacak düşüncesi bizleri üzüyor. Devletten başta elektrik, yakıt olmak üzere her şeyin daha uygun fiyatlı olmasını talep ediyoruz. İnsanların buna ihtiyacı var." ifadelerinde bulundu.
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.