Kur'an Nesli Platformu tarafından Türkiye geneli 46 il ve 100'ün üzerinde merkezde düzenlenen umre ödüllü "Kur'an Nesline Kur'an Pınarı Sınavı"nda  Siirt'te dereceye girenlere ödüller verildi.

Kur'an Nesli Platformu Siirt Koordinatörlüğü tarafından 5 Kasım 2017 tarihinde Siirt ve ilçelerinde düzenlenen "Kur'an Nesline Kur'an Pınarı Sınavı"na katılarak dereceye girenlere Mustazaflar Cemiyeti'nde, düzenlenen programla hediyeleri veridi.

"Bu tür sınavlar insana iyilik yönünden çok şey katıyor"

3’üncü kategoride sınava giren ve ödül almaya hak kazanan Muhammed Abdulkadir, sınava çok çalışamadığını ancak yine de güzel bir sonuç almanın mutluluğunu yaşadığını belirtti.

Sınavı düzenleyen Kur'an Nesli Platformu yetkililerine teşekkür eden Abdulkadir, "Bu tür sınavlar insana iyilik yönünden çok şey katıyor. Müslümanların böyle etkinlikleri yapmalarını çok önemli buluyorum. Bu tür sınavlara vatandaşların katılım sağlaması kendileri açısından iyi olur." dedi.

"Bu tür etkinlikler yapıldığında çocuklar dinlerine daha fazla bağlanıyorlar"

Oğlunun, sınava severek hazırlandığını söyleyen Kenan Durak, "Bu tür etkinliklerin yapılması çok güzel. Çocuklar da bu tür etkinlikleri seviyorlar, onlara heyecan veriyor. Benim oğlum çok sevinçliydi ve çok çalıştı. Bu tür sınavların yılda en az 2-3 kez tekrarlanması lazım çünkü bu tür etkinlikler yapıldığında çocuklar dikkatlerini daha fazla veriyor. Dinlerine daha fazla bağlanıyorlar ve diğer çocuklara örnek oluyorlar. Oğlum evde çalışırken ablası sınava girmemesine rağmen onunla beraber çalıştı." şeklinde konuştu.

Kur’an Nesli Platformu Siirt Koordinatörü Abdurrahman Yıldız ise ödül töreninde yaptığı konuşmada sınavı düzenlemekteki amaçlarının Kur’an'la yaşayan bir toplumun ve neslin oluşması olduğunu söyledi.

"Kur’an-ı Kerim küçüklere değil her yaşta Müslümanlara inen bir kitaptır"

Yıldız, "İslam ümmeti olarak Kur'an'dan uzaklaştıkça belalar, musibetler, sıkıntılar yaşıyoruz. Çevremizde bulunan yakınlarımıza 'Müslüman mıyız?' diye sorduğumuzda 'evet' diyorlar. 'Kur’an’ı biliyor muyuz?' diye sorduğumuzda ise büyük bir çoğunluğu, 'Zamanım olmadı, okuyamadım, küçükken okuyamadığım için şimdi okuyamam.' gibi cevaplar veriyor. Hâlbuki Kur’an-ı Kerim küçüklere değil her yaşta Müslümanlara inen bir kitaptır. Kur’an’ı okuyanlar, sadece üstten Arapçasını okuyup Türkçesini okumadıkları için Kur’an’ın kendilerinden ne istediğini bilmiyor. Manasını bilmediği için hayatına tatbik noktasında eksik kalıyor." dedi.

"Çocuklarımızı namaza, Kur’an’a, camilere alıştırmamız gerekiyor"

Çocukların küçük yaşlarda cami ve Kur’an ile tanıştırılması gerektiğini söyleyen Yıldız, "Camiden kopuk bir çocuk, bir toplum oluşturduğumuz zaman çocuklarımız büyüdüğünde, 'Neden namaz kılmıyor, ne yaptım da çocuğum kötü yola düştü?' dememek için çocuklarımızı namaza, Kur’an’a, camilere alıştırmamız gerekiyor. Amacımız Müslüman kardeşlerimizin ve geleceğimiz olan çocuklarımızın, Kur’an ile birebir tanışması ve Kur’an’ı hayatlarında uygulayabilecek duruma gelmeleridir." şeklinde konuştu. (Murat Orhan- İLKHA)