Kürt meselesi Cizre'nin tarihi dokusuyla çözülür

Kürt meselesi Cizre'nin tarihi dokusuyla çözülür

Şırnak'ın Cizre ilçesine gelen HÜDAPAR Genel Sekreteri Mehmet Yavuz, burada bölgedeki gelişmelere dair önemli açıklamalarda bulundu.

HÜDAPAR Genel Sekreteri Mehmet Yavuz, Cizre ilçe teşkilatında partililerle bir araya geldi. Yavuz’a HÜDAPAR GİK üyelerinden Mahmut Kılınç, Şehzade Demir ve Mardin İl Başkanı Şeyhmus Akman da eşlik etti.

“Dinimiz ve dilimiz üzerindeki yasaklar kaldırılırsa Kürt Meselesi biter”

Cizre'de bulunmaktan memnuniyet duyduğunu ifade eden Yavuz, "Cizre bu halkın tarihi kökenleri olarak nasıl bir hayata sahip olduklarını belirleyen bir merkezdir. İlim, irfan, hayat ve medeniyet merkezidir. Kürd Meselesi Cizre'nin tarihi dokusuyla çözülür.” dedi.  

“Cizre Kürt Meselesinin nasıl çözüleceğinin, barış ve huzurun nasıl sağlanacağının cevabını fiili olarak vermiştir.” diyen Yavuz, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Kürt Meselesinin çözülmesi için dinimiz ve dilimiz üzerindeki yasakları kaldırın. O zaman bu mesele biter. Cizre diyor ki; bak şu Kırmızı Medreseye, bak onda iki özellik var. Bir, Kürd halkı dilini öğreniyor. İki, dinini öğreniyor. Evet, meselenin çözüm bu kadar basittir. O zaman biz Kırmızı Medrese'nin dili ile diyor ve istiyoruz ki; hem dinimize hem de dilimize sahip çıkalım. Tarih, coğrafya, tefsir, ilim ve irfan bu dil ile öğrenilmiş, bu millet dilini öğrenmiş, dinini öğrenmiş, barış ve huzur görmüş. Biz de şu anda bunu talep ediyoruz.”

Yavuz, “Şimdi Kürt halkı adına yapılan bazı talepler var. Bakıyorsunuz Kürt halkının asıl taleplerine ve ihtiyaçlarına cevap vermekten çok çok uzak talepler bu günlerde Kürtler adına dile getiriliyor.  Ekoloji, kanton, özerk demokrasi, komünal yaşam ve saire. Nedir bunlar, Kürd halkının hangi derdine derman olacak?" diye belirtti.

"Laiklik üzerinden dini hayata, Türkçülük üzerinden de dilimize yasak konuldu"

Türkiye'deki sistemin Laiklik ve Türkçülük olmak üzere iki esas üzerine kurulduğunu belirten Yavuz, şunları ifade etti:

"93 yıl önce bir sistem kuruldu. Bu sistem iki esas üzerine kuruldu; biri laiklik diğeri Türkçülük. Laiklik üzerinden bütün Müslümanlar zulme uğratıldı. Şapka kanunu, kılık kıyafet kanunu. Modernleşeceğiz diye âlimlerin başındaki sünnete uygun olan sarıkları ‘çağdaşlığa’ uygun olmadığı, laikliğe uygun olmadığı için başlarından zorla çıkarıldı ve karşı çıkanlar da idam edildi. Laiklik üzerinden dini hayata, Türkçülük üzerinden de dilimize yasak konuldu. Sorun budur. Sorunu başka şekilde adlandırmak, farklı mecralara taşımak bilerek veya bilmeyerek bu coğrafya üzerine hesap yapan emperyalist devletlerin oyununa gelmek ve onların sözcülüğüne soyunmaktadırlar.” (İLKHA)






 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.