Kürtlerin kendi gelecekleri hakkında karar verme hakkı vardır
Kürdi partiler ve STK temsilcilerinden oluşan bir heyet HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu'nu ziyaret etti.
PDK-BAKUR Genel Başkanı Sertaç Bucak, PSK Genel Başkanı Mesut Tek, Vahit Arwas, Sebahatin Korkmaz ve Sıdkı Zilan'dan oluşan bir heyet, HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu'nu ziyaret etti.
Irak Kürdistanı'ndaki referandum süreci hakkında istişare ve bilgilendirme amacıyla düzenlenen ziyaretten memnun olduğunu belirten Yapıcıoğlu, ziyaretin hayırlara vesile olmasını temenni etti.
PDK-BAKUR Genel Başkanı Bucak, kendilerine gösterilen ilgi ve alakadan duyduğu memnuniyeti dile getirerek, ziyaret amacının, Irak Kürdistanı'nda gerçekleşecek referandumla ilgili fikir alışverişinde bulunmak olduğunu söyledi.
Bucak, bu konuda ilk önce HÜDA PAR'ı ziyaret ettiklerini belirterek, bu anlamda bir tura çıktıklarını ifade etti. Bucak, "Biz istiyoruz ki Türkiye Kürdistanı'nda hem tüm Kürtlerden hem de tüm partilerden destek verilsin. Bu konuda Türk ve Kürt halkını bilgilendirmek istedik. Bu konuda Kürt ve Türklerin, Kürtlerin iradesine saygı göstermesini istiyoruz." dedi.
Irak Kürdistanı'ndaki Kürtlerin özellikle Saddam döneminde çok ağır bedeller verdiğini dile getiren Bucak, şunları söyledi: "Buna rağmen Kürtler istiyor ki Irak'ın genelinde ve Irak Kürdistanı'nda meseleler demokratik yollarla çözülsün ve bundan dolayı bir hak olarak referanduma gidilerek, meseleler barışçıl yollarla çözülsün. Kürtlerin de kendi geleceklerini belirleme hakkına sahip olduğuna inanıyoruz. Ümit ediyorum ki referandumda büyük bir 'evet' oyu çıksın ve bölgeye barış ve esenlik gelsin."
"Kürtlerin kendi gelecekleri hakkında karar verme hakkı vardır"
Ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getiren HÜDA PAR Genel Başkanı Yapıcıoğlu ise konuyla ilgili yaptığı değerlendirmede, "Biz, başından beri şunları söylüyoruz: Her milletin olduğu gibi Kürtlerin de kendi gelecekleri hakkında karar verme hakkı vardır. Daha önce söylediğimiz gibi şimdi de söylüyoruz. Irak Kürdistan halkı, yani sadece Kürtler değil, hangi dinden, mezhepten veya kavimden olursa olsun Irak Kürdistanı'nda yaşayan halk, kendi geleceğiyle ilgili karar verme yetkisine sahiptir ve bu kararı onlar verecektir. Bu karar federatif yapının devamı şeklinde olabilir veya bağımsızlık kararı olabilir. İkinci husus; Kürdistan halkı hangi kararı verirse versin, biz de dâhil herkese, başta da komşularına düşen, Türkiye, İran ve diğer bölge ülkeleri, karar hoşlarına gitmese bile bu karara saygı göstermektir." ifadelerini kullandı.
"Kardeşliğinizi gösterip Kürtlere sahip çıkın"
Türkiye ve İran'ın, referandum kararıyla ilgili duyduğu endişeleri anladıklarını ifade eden Yapıcıoğlu, "Biz de üçüncü bir husus olarak diyoruz ki sorun ve tartışmaların çözülmesini istiyorsak Kürt kardeşlerinize elinizi uzatın, kardeşliğinizi gösterip Kürtlere sahip çıkın. Böyle yapmanız sizin için de iyi ve hayırlı olur. Biz inanıyoruz ki sorun ve meseleler de bu şekilde çözülmüş olur. Hangi karar çıkarsa çıksın inancımız bu şekildedir." şeklinde konuştu.
"Alınan karara saygı gösterilmelidir"
Kürdistan halkının kararını verdikten sonra Kürdistan siyasetinin de nasıl bir yol izleyeceğinin henüz belli olmadığını sözlerine ekleyen Yapıcıoğlu, "Belki Kürdistan halkı bağımsızlık yönünde bir karar verdikten sonra mümkündür ki Kürdistan siyaseti, Kürdistan yönetimi, Bağdat'a şöyle diyebilir: Öyle bir noktaya gelindi ki Kürdistan halkı artık sizinle birlikte yürüyemeyeceği inancındadır. Siz de tutumunuzu gözden geçirerek bir karar veriniz. Acaba, Irak Anayasası hazırlandığı zaman belirlendiği gibi haklarımızı tanıyacak mısınız, bizimle yürüyecek misiniz? Belki böyle de diyebilirler. Bu henüz belli değil ve biz bilmiyoruz. Dediğim gibi, hangi karar verilirse verilsin, alınan karara saygı gösterilmelidir ve sulh, selamet için duacı olmalıyız. Biz istiyoruz ki meseleler kansız, acısız ve elemsiz bir şekilde barışçıl yollarla çözüme kavuşsun." dedi.
İLKHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.