“Kürtlerin varlığı tümü ile İslam ile var olmaktır”

“Kürtlerin varlığı tümü ile İslam ile var olmaktır”

Muş Alparslan üniversitesi İlim ve Fikir Topluluğu tarafından “Ümmetin Bir Azası Olarak, Kürtlerde İslami Kimliğin Gelişmesi” temasıyla düzenlenen konferansta, Kürt toplumunun kimliğinin İslam ile özdeşleştiğine vurgu yapıldı.

Muş Alparslan üniversitesi İlim ve Fikir Topluluğu tarafından “Ümmetin Bir Azası Olarak, Kürtlerde İslami Kimliğin Gelişmesi” adlı konferansa katılan Araştırmacı-Yazar Abdulkadir Turan, Kürt toplumunun kimliğinin İslam ile özdeşleştiğini belirtti.

Muş Alparslan Üniversitesi Profesör Doktor Sabahattin Zaim Konferans Salonu’nda düzenlenen konferans, İlahiyatçı Mahmut Bilici’nin Kur'an-ı Kerim tilaveti ile başladı.

İlim ve Fikir Topluluğu adına selamlama konuşması yapan Yahya Adanır, “Kürtler, İslam’la şereflenmeye başladıkları 7. Yüzyıldan günümüze kadar İslam sancaktarlığını yapan ve Selahaddin Eyyubi, Abdulkadir Geylani, Ahmede Xani, El-Cezeri, Feqiye Teyran, Mevlana Xalit, Şeyh Said, Bediüzzaman gibi sayısız şahsiyetleri yetiştirdi. Kürtler hep İslam’la anıla gelmişlerdir. Günümüzde bile İslam’ın en büyük sancaktarlarından biri yine Kürtlerdir.” dedi.

“Kürtlerde İslam ile uğraşırken direk tarih kalesi hedef alınmış”

İslam ile uğraşanların doğrudan şahıslar veya şahısların imanıyla uğraşmadığını dile getiren Araştırmacı-Yazar Abdulkadir Turan, “Hatta Peygamberimizin şahsı ile de uğraşmıyor.  Her toplumun farklı uğraşma biçimi olmuş. Birileri İslam ile uğraşırken; Orta Asya’da uğraşırken farklı bir alanda, Afrika’da farklı uğraşmış, Suriye’de uğraşırken farklı uğraşmış. Ama Kürtlerde İslam ile uğraşırken direk tarih kalesi hedef alınmış. Araştırma yaparken bu benim dikkatimi çekti. Bu tarih kalesi niye mühim? Onu o kanaate ileten nedir? O birileri diyor ki ‘Ben bu tarih kalesini yıkarsam, tarihini ele geçirirsem, ben bu milleti ele geçiririm. Onun İslam ile bütün bağını koparırım.’ Böyle bir hava, bir saldırı var. Atılan yalanları araştırdıkça anlıyorsunuz.” ifadelerini kullandı.

“Kürtlerin varlığı tümü ile İslam ile var olmaktır”

Tükenmekte olan Kürt toplumunun İslam ile yeniden var olduğuna, dirildiğine vurgu yapan Turan, “Kürtlerin İslamlaşması, tükenme noktasında olan bir toplumun İslam vesilesi ile yeniden diriliş öyküsüdür, yeniden var olma öyküsüdür. Milattan sonraki çağda, Kürtlerin varlığı tümü ile İslam ile var olmaktır. İslam Diyarbakır önlerine gelmeden önce, Diyarbakır, Van, Hakkâri yörelerinde bırakın bir Kürt Devleti, Kürt Beyliği, hatta bir Kürt ağası bile yok. Kayda geçen bir Kürt ağası bile yok. İslamiyet’ten önce Türklerde Orhun Abideleri var. Türklerin ilk kitabı, eserleridir. Kürtlerin böyle hiçbir kayıtları, eserleri yok. O yüzden bu yokluktan varlığa geçiştir.” şeklinde konuştu.

Turan, “Her anlamda yokluktan varlığa geçiş, yeni bir kimliğin inşası vardır. Eğer toplumlar için illa bir kurtuluş günü olacaksa, Kürt toplumu için milli kurtuluş günü Diyarbakır’ın fethidir. İslam ordularının Diyarbakır’ı fethettiği gündür. Çünkü o gün bizim cehaletten ilme, esaretten hürriyete geçtiğimiz ve toplumların en alt konumunda iken tarihe mal olmaya başladığımız gündür.  Tarih içinde yer almak, sadece yetenekli toplumlar tarih içinde yer alır. Biz İslamiyet’ten önce tarihten düşmüşüz, tarihte yerimiz yok. Ve İslam tükenişte olan o toplumu bulunduğu yerden yükseltiyor, yüceltiyor ve bir dünya toplumu haline getiriyor.” diye konuştu.

“İslam ile Selahaddin Eyyubi gibi biri yetişiyor”

İslam ile Kürt toplumunun benliğini kazandığını belirten Turan, “İslamiyet’ten sadece 250 yıl sonra Basra Körfezi kıyılarında İslam tarihi bize Ubeydullah El-Kurdi’den bahseder. Bir beylik kurmuş artık. Akidesinin sağlam olduğunu, ilme yatırım yaptığını söylerler. Dünün bedevi toplumu ilme yatırım yapıyor. Çadırlarda, mağaralarda yaşayan bir toplum sanat eserleri üretiyor. İşte kitapsız bir halkın eline İslam, Kitap verdi, hayat verdi. Sünnet gibi bir disiplin geldi, onların hürriyet aşkı İslam içi özgürleşme ile fetih ruhunu cihad ile birleştirdi. İslam ile Diyarbakır, İslam âleminin 5’inci İlim merkezi haline geliyor. Kafkasya’ya yayılan İslam ile Selahaddin Eyyubi gibi biri yetişiyor. Selahhadin Eyyubi, Kürtler ile ilk kez Sudan’ı fethediyor. Selahaddin Eyyubi hem askeri olarak hem de ilmi olarak çok fazla yatırım yaptı.” Dedi.

“Kürtlerin tarihine saldırmalarının nedeni, Kürtlerin İslam’a hizmet etmesidir”

Kürtlerin tarihine saldırılmasının nedeninin Kürtlerin İslam’a hizmet etmiş olmalarından kaynaklandığını dile getiren Turan, son olarak şunları söyledi: “Kürtlerin tarihine saldırmalarının nedeni, Kürtlerin İslam’a hizmet etmesidir. Eski dünya düzeni katletme üzerineydi. Yenidünya düzeni kültürel işgal üzerinedir. Şimdi zihinlerimizi yıkayarak, kalplerimizi işgal ederek, fikirlerimizi kendilerine bağlayarak kendi askerleri haline getirmek istiyorlar. Bu toplumun kimliği İslam ile özdeşleşmiştir, bütünleşmiştir. Onun için doğru araştırmak, bilmek gerekir. Hiçbir şey doğru karşısında dayanamaz, duramaz.”

Konferans, soru-cevap bölümünün ardından sona erdi. (Sezer Özer - İLKHA)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.