Mehmet GÖKTAŞ
Lütfen kalbinizin sesini dinleyiniz!
Yaptığınız bir şeyden, aldığınız bir karardan dolayı huzurlu musunuz, içiniz rahat mı?
Yeter artık dinledikleriniz, okuduklarınız, izledikleriniz. Şimdi tenha bir yere çekilin, akşam başınızı yastığa koyduğunuzda sakin bir şekilde gözlerinizi yumunuz ve kalbinizin sesini dinleyiniz, o ne diyorsa onu yapınız. Eğer kalbinizin dediğini yapmazsanız daha sonra vicdan azabı çekeceğinizi unutmayınız.
Sadece referandum konusunda değil, hayatınızın önemli gördüğünüz her anında siz bir de kalbinizi dinlemeye bakın.
Bu aynı zamanda Nebevi bir ölçüdür, yani İslami konularda bile fetvaya rağmen bir de kalbe sorulmalıdır. Çünkü günahlar ve yanlışlar temiz fıtratlarını koruyanların kalplerini rahatsız eder. Doğru ve isabetli kararlar temiz fıtrat sahiplerinin kalplerini mutmain eder.
Yaptığınız veya yapmaya karar verdiğiniz bir işten dolayı haklılığınızı ispat etmek için peş peşe deliller getirmeyi bir tarafa bırakın, nefsinizi tatmin etmek için mazeretler bulmayı bırakın, şöyle bir tenhaya çekilin ve içinizi, yani kalbinizi dinleyin. Huzur içinde mi kalbiniz, rahat mı, mutmain mi? Eğer öyleyse mesele yoktur vesselam.
Unutmayınız, kalbinizi rahatsız ederek yaptığınız her şey yanlıştır.
İnsanlar yanlış bir şey yaptıklarında veya yapmaya karar verdiklerinde çoğu zaman bunu onaylatmak için bazen kendi kendilerine, bazen başkalarına konuşur dururlar. Çünkü kalplerinin sesini dinlememişlerdir, rahatsızdırlar, bu acıdan, bu ıstıraptan kurtulmak istemektedirler.
Fevri bir iş yaptığımızda, öfkeyle hareket ettiğimizde dikkat ederseniz haklı çıkmak için “Ama o da şöyle yapmasaydı, şöyle demeseydi...” diye konuşur dururuz. Aslında bu bizim yanlış yaptığımızın delilidir.
Kalbimizi dinlemeden yaptığımız yanlışın vebaline gelince... Önemine göre değişir bu. Ufak bir konu ise “neyse, bundan sonra bir daha yapmayız” diyerek geçiştiririz. Yok eğer maddi bakımdan önemli ise bu yanlışımızı kolay kolay unutamayız.
Ya bir de manevi açıdan önemli bir konuda kalbimizin sesine inat bir yanlış yapmışsak her şeyden önce Rabbimize vereceğimiz hesabı düşünmeliyiz.
Kalbimizin sesini duyma konusunda size yardımcı olacak bir şey söyleyeyim mi? Sizinle birlikte aynı şeyi yapanların kimler olduğuna bakınız. Durduğunuz çizginin nasıl bir çizgi olduğunu anlamak istiyorsanız, sizinle birlikte aynı çizgi üzerinde duranlar kimlerdir, hemen şöyle sağınıza ve solunuza bakın yeter. İyi biliniz ki onlar sizin birlikte haşrolacağınız kişilerdir, onlarla birlikte haşrolmaya razıysanız vesselam.
Kalbi olmayanlara gelince, bizim onlara şimdilik söyleyeceğimiz bir şey yoktur. Kalbi olmayanlara, yani kalpleri körelenlere tarih boyunca hiç kimse bir şey anlatamamıştır zaten.
Not; lütfen kalbinizin sesiyle nefsinizin, gururunuzun sesini, karınlarınızın gurultusunu birbirine karıştırmayın!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.