Nezir TUNÇ
Madımak provokasyonu ve Başbağlar vahşeti
Cumhuriyet tarihinin en büyük sivil katliamlarından biri olan Başbağlar katliamının üzerinden tam 26 yıl geçti. Ancak bu katliamı organize eden karanlık eller ve tetikçileri konusunda somut bir adım atılmadı.
Katliamı gerçekleştirenler dindar köy halkını köy meydanında toplayıp bir buçuk saat propaganda yaptıkları “Bu Sivas’ın intikamıdır” dedikleri bilindiği halde zamanın sözde adalet dağıtıcıları işi kitabına uydurdular.
Somut onlarca delile rağmen Başbağlar dava dosyasının Mahkemesi değiştirildi ve onlarca duruşmadan sonra katiller hak ettikleri cezayı almadan konu kapatıldı.
Sonuç; mazlumca katledilen 33 Müslümanın kanı yerde bırakıldı ve dava kararı, Adil-i mutlak olan Allah’ın mahkeme-i kübrasına kaldı.
Başbağlar katliamı, Sivas Madımak Oteli’nde yaşanan provokasyon dan 3 gün sonra yaşandı. O günkü siyasi irade Sivas’ta yaşanan provokasyon’dan dolayı yüzden fazla Müslümanı gözaltına aldı Hatta o tarihte şehir dışında olup olaydan habersiz birçok kişi de derdest edilerek kısa sürede hepsini cezalar yağdırıldı.
Aynı siyasi irade Başbağlar katliamının faillerini görmemezlikten gelerek meseleyi sessizce gündemden düşürdü.
Evet, bir taraftan Sivas’taki provokasyonu bir kesime yıkılmaya çalışılırken, diğer taraftan Başbağlar katliamının üstü kapatılmaya çalışıldı. Acı olanı ise sonradan gelen siyasi iktidarlar da Başbağlar vahşetini konusunda somut adımlar atmadılar.
Madımak Olayı ve Başbağlar katliamı Türkiye’de Adalet anlayışının nasıl işlediğinin somut örneğidir.
Düşünün bir provokasyon ile otelde 33 kişi öldürülüyor. Yıldırım hızıyla o bölgedeki duyarlı Müslümanlara operasyonlar yapılıp birkaç günde 170 masum kişi terörist ilan ediliyor ve art arda 33 kişiye idam, kalan 91 kişiye de çeşitli cezalar veriliyor. Bu mazlumlardan bazıları hala cezaevindeler. Ancak ellerinde ağır silahlar, koca bir köyü yakıp yıkacaklar, yakında karakol olmasına rağmen müdahale edilmeyecek. Ta ki yaralılardan biri sürünerek sabaha doğru başka bir köye varacak, kaymakamı arattıracak sonra devlet olaydan haberdar olacak.
Köydeki Cami, okul ve evler yıkılmış, bazı insanlar evlerin içinde diri diri yakılmış geri kalanlarda vahşice kurşuna dizilmiş. Ancak ne tetikçiler ne de perde arkasındaki olayı organize edenler ile ilgili somut bir adım atılmadı.
Evet, işte Türkiye’de adalet böyle işliyor.
Sivas olayı ve Başbağlar vahşeti ile ilgili Sayın Cumhurbaşkanı ve Adalet Bakanına iki çağrıda bulunmak istiyorum.
Birincisi; Karanlık ellerin sahnelediği kirli bir oyunda mağdur edilen Sivas davası mağdurları için yeniden yargılanma yolu açılsın ve acil olarak yargılansın. Diğeri ise Başbağlar katliamının dosyası yeniden açılsın ve bu vahşeti işleyen canilerden adilce hesap sorulsun.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.