Güney Çin Denizi üzerinde dün sabah erken saatlerde kaybolan Malezya uçağını havadan ve denizden arama çalışmaları 30 saati aşkın bir süredir devam ederken, uçağın izine hala rastlanmadı.

Önce Güney Çin Denizi’nde Vietnam’ın güney ucunda yürütülen arama çalışmalarının alanı, askeri radarın, uçağın geri dönmüş olabileceğine işaret ettiğinin açıklanmasının ardından Malezya’nın batı sahilini de içine alacak şekilde genişletildi.

Arama-kurtarma çalışmalarına 40 gemi ve 9 ayrı ülkeden 34 uçak katılıyor. Öte yandan, uçağın yer belirten acil durum vericisinden hala sinyal alınamadı.

Bu arada Interpol, veri tabanında kayıp ya da çalınmış olarak kayıtlı iki pasaportun, uçaktaki yolcular tarafından kullanıldığını açıkladı.

Yetkililer söz konusu pasaportların kullanılmasından yola çıkarak kayıp uçağın bir terör eylemine sahne olup olmadığının Federal Soruşturma Dairesi (FBI) dahil olmak üzere uluslararası örgütler tarafından değerlendirildiğini belirtiyorlar.

BBC’nin haberinde, sahte İtalyan ve Avusturya pasaportlarını kullanan yolcuların, biletleri aynı zamanda satın aldığı, her ikisinin cumartesi günü için Pekin’den Avrupa’ya gidecek aynı uçakta yer ayırttıkları belirtildi.

Asıl sahiplerinin, pasaportlarını, birkaç sene önce Tayland’da çaldırdıkları kaydedildi.

Pekin’e gitmek üzere Kuala Lumpur’dan kalkan Malezya Havayollarına ait MH 370 sefer sayılı yolcu uçağıyla iletişim, Vietnam hava sahasına girdikten sonra kesilmişti. Uçakta 227 yolcu ve 12 kişilik mürettebat olmak üzere 239 kişinin bulunduğu açıklanmıştı.

FBI DEVREDE

FBI ajanları ve teknik uzmanları kayıp uçağın bulunması çalışmalarına destek olmaları için Malezya’ya gönderildi. ABD’li yetkililer Kuala Lumpur’dan Pekin’e giden uçağın kaybolmasında bir terör bağlantısı olup olmadığını anlamaya çalıştıklarını açıkladı. İki yolcunun uçağa çalıntı pasaportlarla bindiğinin ortaya çıkmasının ardından yetkililer terör ihtimalini de değerlendirmeye başlamıştı.

ÇALINTI PASAPORTUN SAHİBİ ORTAYA ÇIKTI

Uçuş listesindeki İtalyan Luigi Maraldi (27) ve Avusturyalı Christian Kozel’in (30) uçakta olmadığı, her ikisinin de pasaportlarının çalındığı anlaşıldı. Çalıntı pasaportla uçağa binenlerin terörist olabileceği değerlendirilmeye başlandı. Luigi Maraldi, Tayland'da polise başvurarak olayla bir ilgisi bulunmadığını ispat etti.